十七

454 55 2
                                    

"neden dönemin ortasında okul değiştirdin?"

sabah beomgyuyla okula gidiyorduk ve aniden bu soruyu sormuştu. normal bir soruydu ama aniden gelince afallamıştım.

"neden mi? okulla birtakım anlaşmazlıklar oldu diyelim."
"ne gibi anlaşmazlıklar?"
"boşver şimdi tadımız kaçmasın."
üzgünüm beomgyu ama daha sana gerçeği anlatamam.

bir süre yüzüme baktıktan sonra peki öyle olsun diye önüne döndü. biraz sinirli gibiydi. neyse beomgyunun gönlünü almak kolaydı.

"okul çıkışı manga kafeye gitmek ister misin?"
"EVET" gözleri ışık saçıyordu resmen. mutluluk en çok ona yakışıyordu.

öğle arası olduğu an taehyun başlarında olmak üzere birkaç kişi beomgyunun başına toplanmıştı.

"noldu artık insanları okuldan mı attırmaya başladın?"
beomgyu bir süre sert bir şekilde baktıktan sonra konuşmaya başladı.

"neyden bahsediyorsun taehyun? canın mı sıkıldı da bana bulaşıyorsun?"
"neyden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun. onları sen okuldan attırmadın mı?"
"gerçekten bununla uğraşacağım mı sanıyorsun?"
"hadi ama yayınlanan görüntülerde sadece senin görüntün yok. sence de gayet açık değil mi?
"dediğim gibi ben yapmadım." beomgyu sinirlenmeye başlamıştı. galiba araya girmenin vakti gelmişti.

"hala inatçının tekisin-"
"taehyun, yapmadım demedi mi? niye hala uzatıyorsun."

taehyun başta beomgyuyu savunduğum için şaşırsa da hemen toparlanıp karşılık verdi.

"cidden ona inanıyor musun? çok büyük bir yanlış yapıyorsun yeonjun."
"sana inanmaktansa beomgyuya inanmayı tercih ederim taehyun."

taehyun ona karşı çıkmama şaşırmış ve kızmış olmalı ki bir süre sustu. bu sırada da beomgyu beni susmam için alttan tekmeliyordu. ben de bacağını tutup susmayacağımı gösterdim. taehyun yanımıza yaklaşarak konuşmaya başladı.

"yeonjun, yanlış tarafı seçtin. umarım bunun sonuçlarına katlanabilirsin." dedi gıcık bir şekilde gülümseyerek.
ben de aynı şekilde gülümseyerek "elinden geleni ardına koyma" dedim ve taehyun bir süre daha baktıktan sonra yanımızdan ayrıldı.

taehyun gittikten sonra beomgyuya döndüğümde beni dövecek gibi bakıyordu. bir süre daha baktıktan sonra konuşmaya başladı.

"ben sana demedim mi bu işlere karışma diye. ya sana da bir şey yaparlarsa napacağım ben?"
"ben de demedim mi bana bir şey olmaz diye. sinirlenme bu kadar, hem bana bir şey olursa onlara iki katı olur."
"sinirlenmiyorum...sadece korkuyorum. duygularımı anlıyorsun diye tahmin ediyorum."
"evet anlıyorum ve aynısı senin için hissediyordum, bu yüzden bana güven tamam mı? ikimize de hiçbir şey olmayacak."

hala bana sinirli sinirli bakıyordu.
"hadi ama bakma bana öyle. hem çıkışta nereye gideceğimizi düşün mutlu ol." dedikten sonra onu gıdıklayıp güldürdüm. gülüşü çok güzeldi, sebebinin ben olması daha da güzeldi.

"tamam...yeter...bu...kadar.." demeye çalıştı gülmesinin arasında.

"hah işte sinirli sinirli bakma gülerek bak bana tamam mı?"
"tamam tamam ama bir daha gıdıklama beni lütfen baksana herkes bize bakıyor."
"tamam yalnızken gıdıklarım ♡"
bana sadece bıkmış bir şekilde baktı ve uyumaya başladı.


____________________

taehyunu zorba yaptığım için mutsuzum değiştirsem mi diye düşünüyorum imdat :"




✓ below the surface # beomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin