Anime X Reader

Draken x Female Reader

Öncelikle uyarımı yapayım, bu bölümde Y/N kendisini Emma ile karşılaştırıyor ve o olmak istiyor gibi bir şey. Unutmayın ki Emma her ne kadar güzelse, mükemmelse siz de öylesiniz. Kimse ile kendinizi karşılaştırmayın, hepiniz bir tanesiniz, cansınız. <3

İyi okumalar dilerim!

⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉

Ağlıyordum. Tekrardan ağlıyordum.

Ken ile birkaç aydır sevgiliydik, ben onu canımdan çok seviyordum ama o beni seviyor muydu tamamen muamma.

Dönüp geçirdiğimiz tüm zamanları düşündüm. Ortak arkadaşımız Mikey. Ve evet, Emma..

Emma çok güzeldi. Emma çok tatlıydı. Herkes Emma'yı seviyordu.

Hep diyordum kendime, peki ya ben?

Ben güzel miydim?

Ben tatlı mıydım?

Herkes beni seviyor muydu?

Bu düşüncelerimin hepsini Mitsuya biliyordu. Kendimi tutamayıp içimdeki tüm nefreti ona kusmuştum. Hayır, nefretim Emma'ya değildi, nefretim kendimeydi.

Ne zaman Emma'yı ve erkek arkadaşımı yan yana görsem Emma'nın ona olan bakışlarını yakalıyordum. Çok güzel bir kız, benden daha güzel bir kız, zar zor elde ettiğim erkek arkadaşıma bakıyordu.

Hadi ama, ben suçlu olamazdım, değil mi? Ken ile çıkmaya başladığım zaman Emma'yı tanımıyordum bile. Hem çıkma teklifi eden kişi Ken'di, ben kimseyi çalmamıştım.

Tek yaptığım şey onu sevmekti, suç muydu yoksa?

Her dövüşten sonra bana gelirdi, yaralarını sarardım ve sohbet ederdik. Bazen dizime uzanıp uyurdu, bazen ise ben onun göğsüne uzanırdım. Bunlar iki arkadaşın yapacağı şeyler olamazdı, olmamalıydı.

Ken beni seviyordu, değil mi?

Mitsuya içimi rahatlatmak için onların arasında herhangi bir şey olmadığını söyleyip duruyordu. Yine de Emma'nın bana olan bakışları tam tersini söylüyordu. Her ne kadar benim o olmak istediğim gibi, Emma da benim yerimde olmak istiyordu.

Düşüncelerimde boğulmuş olan beynim, haykırarak ağlamaya başlamıştı şimdi.

Ailem bana hiçbir zaman gerçek bir aile gibi hissettirmemişti.

İnsanlar beni garip bulmuştu.

Neredeyse hiç arkadaşım olmamıştı.

Tutunabileceğim tek kişi Ken'di.

.

.

.

Kapı zilini duyunca direkt aynanın karşısına geçtim. Saçım başım dağınık, gözlerim ağlamaktan kızarmış ve şişmişti. Abartıyor muydum, fazla mı ciddiye alıyordum?

Kendi kendime oflayıp kapıyı açmaya gittim, şansıma karşımdaki Ken'di. Bu hâlimi görünce direkt içeriye girip kapıyı arkasından çarptı.

Yüzümü tutup gözyaşlarımı sildi, ben ise yine ağlamaya başladım. Beni umursuyor muydu yoksa hepsi birer oyun muydu?

Ken kolumu tuttu ve koltuğa oturdu, beni ise kucağına aldı. Ona sıkıca sarıldım, o ise saçlarımı okşamaya başladı.

"Y/N, ağlama. Duygularımı göstermekte pek iyi değilim, bilirsin. Ama senin gözünün tek bir yaşı bile kalbimi parçalıyor. Kim üzdü seni, anlat."

Sarılırken onu daha da çok sıktım.

"Onu mu seviyorsun?"

"Kimi, Y/N?"

"O daha güzel."

"Kim daha güzel?"

"Emma daha tatlı.."

Ken'in kıkırdadığını duyunca kendimi kötü hissettim. "Değil, Y/N. Sen daha güzelsin ve daha tatlısın." "Yalan söyleme, Ken! Güzel bir yüzü ve alımlı bir vücudu var."

Ken saçlarımla oynamayı bırakıp bana sıkıca sarıldı. "Peki buna da cevap bul o zaman, Y/N. Emma Sano isterse dünyadaki en güzel kadın seçilsin, isterse peşinde milyonlarca adam gezsin. Eğer sevdiğim kadın şu an kucağımda olan kadınsa, Emma'nın güzelliği kaç yazar?"

Gözyaşlarım tekrardan süzülürken Ken boynumu öptü. "Emma ile aramda hiçbir şey yok, olmadı ve olmayacak. Seni temin ederim, Y/N. Ben seni seviyorum, umursadığım tek kadın sensin. Emma beni seviyorsa sevsin, çok da sikimde. Ben seni seviyorum. Emin ol, eğer seni sevmeseydim şu an onun yanında olurdum, senin yanında değil. Haksız mıyım?"

Ona sarılmayı bırakıp yüzüne baktım. Yine gözyaşlarımı sildi ve dudağıma ufak bir öpücük kondurdu.

"Çok güzelsin, Y/N. Benim gözlerimde melek gibisin. Her zaman bana yardımcı oldun, beni umursadın, başıma bir şey geldiğinde sadece ağlayabilirdin ama elinden gelenin en iyisini yaptın. İhtiyacım olduğunda tavsiye verdin, kötü günümde yanımdaydın, Mikey ile ne zaman kavga etsem bizi barıştırmanın bir yolunu buldun. Söylesene, koruyucu meleğim olan kadını nasıl sevmem? Gözlerim senden başkasını göremez, Y/N."

Bu sefer ağlamayı kesip gülümsedim.

"Ken Ryuguji yani namıdiğer Draken tamamiyle sana ait, Y/N L/N. Bir gün sana kendi soyadımla hitap etmek için sabırsızlanıyorum."

Bu sefer öpen taraf ben oldum, kısa ve hızlı bir şekilde öptüm onu. Ne zaman üzülsem neşemi yerine getirmeyi biliyordu.

"Üstünü sıkı giyin, bebeğim. Biraz rahatlaman için seni motorumla gezdireceğim."

⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉