Kapılara koşmaya devam ediyordum ve sonunda bi kapıyı açabilmiştim! İceride sadece yanık bi koltuk ve yanık bi sehpa vardı ve tanımadığım bi adam arkama baktığımda ise yol yok olmuştu! Koltuktaki adam bana dönmüş gülümsüyordu
Jennie;ne gülüyon?komik bişi mi var?
Sadece gülümsüyor bu da sinirlerimi bozuyordu
Jungkook; siz insanlar...oyun fln oynarsınız değil mi?Ben böyle şeyleri bilmem pek ama bunu buldum,benimle oynar mısın?
Elindeki tabuyu gösterdi gerçekten anlamıyordu oyundan
Jennie; ama bu iki kişiyle oynanmaz,bircok kisiyle oynanır.
Jungkook;yiaa o zmn istediğin bi oyunu söyle ben yaratıyım olur mu?
Bunu demesiyle büyük bi kahkaha patlattım
Jennie; sen kendini ne sanıyorsun?hahahaa tanrı fln mı?hahahaa
Krize girmistim.krizden bi yarim saat sonra çıkabildim o çocuğa baktığımda ise oturmuş ağlıyordu
Jennie; noldu? Tanrı olmamak hoşunamı gitmedi?
Yine krize girmistim
Jungkook; üzgünüm -hıck... Gitmem -hıck.. Gerek...
Baktığımda masada uyumuştum oh o çocuk rüyaymış yoksa çok fena altıma sıçardım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DREAMER~JENKOOK
Fantasiiyice karanlığa çekiliyordum gözyaşlarımla,sana tutunmaya çalıştım ama iyice içine çekti beni bu sifiri karanlık.bana koşmaya çalıştın ama olmadı bi şekilde o sırada tek söylediğin bir cümle vardı sadece -gitme!benide al yanına!