Yerdeki Yıldız

103 13 18
                                    

Yepyeni bir serüven ile karşınızdayım umarım beğenir ve desteklerinizi esirgemezsiniz.

İyi okumalar yıldızlarım:)

-

Yavaş adımlarla ilerlerken kaldırım taşlarına baktım hepsi özenlice birbirine uyarak dizilmişlerdi. Kaldırım taşları bile ahenkle duruyordu , birbirine zarar vermeden , kırmadan ama sonra farkettimki ahengi yaratan onlar değildi, onları dizendi . Hafifçe tebessüm etmekten kendimi alamadım bizide düzgün dizmesi gerekenler . Dizmeyi bırak bizi birbirimize kırdırmaktan geri durmamışlardı nolsaydı kaldırım taşı gibi hicbir seye bulaşmadan yaşasaydık ne gerek vardı bunca hınca bunca kötülüğe, küslüğe , deniz kenarındaki banklardan birine oturdum kafamı gökyüzüne çevirdim sahi nerdeydi bu yıldızlar, nerdeydi bu kitapların, filmlerin öve öve bitiremediği yıldızlar.. yeryüzüne dağılmış olamazlardı o zaman dünya bu kadar pislik olmazdı sonuçta onlar görmüş geçirmiş deneyimlilerdi.. ani bir köpek havlamasıyla başımı sağa doğru çevirdim. Önce bir etrafa baktım hava kararmıştı tek tük kişiler kalmıştı onlar da gülerek sohbet ediyordu. Özenmedim desem yalan olurdu . Tam kafamı çevirecektimki gözlerim istemsizce siyah saçlı bir bankta tek başına müzik dinleyen bir kıza takıldı , kafasını geriye doğru yaslamış kulağındaki kulaklıklarla başka bir dünyadaymışcasına mırıldanıyordu , dalmış bir şekilde onu izlerken arkasından başka bir kadın "Zühre ,  Zühre diyorum duymuyor musun?" Diye aniden omuzundan sarstı. Adının Zühre olduğunu öğrendiğim kız sakinlikle kulaklıklarını çıkarıp yavaş hareketlerle arkasına döndü o kadar rahat  darandı ki bir an ben bile hayat bu kadar telaşlı mı gerçekten diye sormaktan kendimi alıkoyamadım. Kızla bir şeyler konuştuktan sonra yavaş hareketlerle kalktılar ve gittiler. Şu kadar sakin olsam yeterdi galiba bana. Telefon ekranıma baktım saat gece on ikiyi beş geçiyordu hiçbir bildirim arama yoktu sakince telefonu cebime atıp eve doğru yola koyuldum. Beni şuan çekip çıkaracak tek şey uykuydu..

Alarmın sesiyle gözlerimi yavaşça araladım. Dersi kaçırmamak için hızlı bir şekilde hazırlanıp durağa gittim çok beklemeden gelen otobüse bindim en arkaya kadar ilerledim duraklar hızlıca geçerken birinin beni dürtmesiyle gerçek dünyaya döndüm beni dürten kişiye doğru dönünce kendimi kusurlu bir roman karakteri gibi hissetmekten alıkoyamadım karşımda dün delicesine sakin olan Zühre duruyordu ben ona bakakalmış bir şekilde dururken aniden "arkaya romantik müzik de ister misin?" Diye sordu ne diyeceğimi bilemezken omuz atarak otobüsten indi şaşkınlıkla etrafıma bakınca ineceğim durak olduğunu anladım. Kapılar tam kapanırken "kaptan inecek var" diye seslenip. Şoförün söylenmesi eşliğinde inerken 1 dakika içinde ne yaşadığımı anlamamıştım. Derin bir nefes alıp fakülteye doğru yürümeye başladım. Etrafta kümeler halinde takılan gülüşen kişilere bakarken gözüme yine simsiyah saçlarıyla Zühre takıldı , dün kinin aksine çok heyecanlı ve çok sabırsızca gülüyor , konuşuyor ve yanındakilere dokunup duruyordu. Bu halini şaşkınlıkla incelerken aniden onunla göz göze geldim ifadesizce bakış atıp arkadaşlarıyla sohbete devam etti. Bakışlarımı ondan alıp yürümeye devam ettim. Bu kız tesadüf eseri mi dikkatimi bu kadar çok çekiyor yoksa ben küçük bir tesadüfü çok mu abartıyorum karar verememiştim. Bu düşünceler eşliğinde bütün gün derse girip çıkmış aralarda ise kafede kahve içmiştim.

Derslerin bitmesinin ardından kulaklarımı takıp müzik dinleyerek eve doğru yürümeye başladım. Sokağa girdiğimde kapının önünde onu gördüm hala ne yüzle kapıma geliyordu anlamış değildim adımlarımı hızlandırıp ona bakmadan merdivenleri çıkacakken kolumu tutmasıyla kafamı ona çevirdim bıkkın gözlerle gözlerine bakıp kolumu çektim. "Ne var selin , ne istiyorsun " , elini sabırsızca saçlarından geçirip , "bak Atakan biliyorum beni dinlemek istemiyorsun hatta bakmaya bile tahammülün yok ama açıklamama izin ver. 5 yılımızı bir anda çöpe atamazsın, hem bak biz evlenecektik ailelerimize ne deriz bunu nasıl açıklarız hem onu geçtim biz birbirimizden başkasıyla yapamayız, biz birbirimize karıştık. Böylece silip atamazsın." Bıkkın gözlerle bir kez daha baktıktan sonra hızlıca merdivenleri çıkıp binaya girdim , "Atakan dur cevap vermeyecek misin?" Selinin peşimden geldiğini anlayınca bıkkınca bir nefes vererek eve girdim tam kapıyı kapayacakken araya elini koyup kapatmama engel oldu "Bak selin konuşmuyorum diye ısrar ediyorsun , sana karşı konuşmak bile vakit kaybı gibi geliyor git artık " itiraz eden bakışlarla "Hayır son bir açıklama yapmak zorundasın böyle bitemez" sesini biraz yükseltmeye başlayınca binadakiler çıkmasın diye Selini hızlıca eve çekip kapıyı kapadım. Mutfağa doğru gidip kendime bir bardak su alırken konuşmaya devam ediyordu. "Bak Atakan lütfen bir cevap ver, bize izin ver böyle abartı duyguların esiri olma şuan duygu yoğunluğun çok fazla olduğu için doğru düşünemiyorsun " alaycı bir gülümsemeyle Seline doğru döndüm elimdeki bardağı bırakıp tezgaha doğru yaslandım. Dizlerinin hafif üstünde çiçekli bir elbise , üstünde kot ceket boynunda ise ona hediye ettiğim kolye vardı yavaşça kafamı kaldırıp yüzüne doğru baktım bundan 1 hafta önce her şeyim olan o kıza baktım , eskiden bakınca bile kalbim çarpan kadına şimdi tahammül seviyem azalmıştı. "Ne istiyorsun selin ne cevabından bahsediyorsun artık biz diye bir şey kalmadı bunu kabullen bir daha karşıma çıkma" Gözleri dolmaya başlamıştı gözlerini kapayıp nefes alıp vermeye başladı bir anda " HAYIR ATAKAN BANA BIR AÇIKLAMA YAPMADAN BITEMEZ BU ILISKI , BANA BIR CEVAP VERMEK ZORUNDASIN " ani bağırmasıyla biraz şaşırsam da daha fazla kendimi tutamamıştım "Lan sen ne barışmasından ne bizden ne ilişkisinden bahsediyorsun lan ne ilişkisi, Selin sen beni aldattın , sen beni abim gibidir dediğin o herifle aldattın"

ÇOBAN YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin