1.BÖLÜM

379 28 56
                                    

Mile'nin toplantı odasını terk ettiğinde, Apo az önce ne yaşandığını kafasında toparlamaya çalışıyordu, bu büronun amiri olarak odasından atılmıştı, bu cinayeti kendisi çözecekken ortağı ortaya çıkmıştı, bir de üstüne bu ortak; Mile Phakphum Romsaithong diye bilinen ünlü bir davranış analizi biriminin başıydı. Apo sandalyesine oturdu derin bir soluk alırken, karşısında ki küstah adamın söylediklerini zihninden teker teker geçirdiğinde, kanının çekildiğini hissediyordu.

"Sen bana emir verecek konumda olmadığını anlamadın sanırım, iyi geçinelim derken bundan bahsetmiştim işte."

İşinde başarılı ve saygın biri olsa da, bu cümleleri duyabilecek, en azından kaldırabilecek biri değildi Apo, sinirlerine hakim olmak için derin bir nefes aldı, sadece bu davayı birlikte çözdüklerinde onun buradan gitmesini sağlayabilirdi,

"Birazcık seni yerinden etmiş gibi oldum ama bir problem yoktur aramızda umarım, sonuçta bir sürü dava üstleneceğiz birlikte?"

Apo hatırladığı cümle ile ayağa sıçradı, bir sürü dava mı demişti? burayı yerleşmeyi düşünmüyordu herhalde, kendisini buraya ait hissetmek gibi bir yanılgıya kapılmayacağını umdu Apo.

Toplantı odasından ayrıldığında, Müdürünün odasına doğru ilerledi ama etrafında ki insanlara bağırmakla meşgul olan adamı daha çok sinirlendirmemek için, kendi odasına gitti. İçeride kimse yoktu, kapının hemen dibinde koliler yer alıyordu sadece. Müdürünün toplum içinde bu haberi vermesi, ya da kendisine tahsis edilecek bir oda dahi olmamasına sinirleniyordu. Masasına ilerlediğinde, bilgisayar ekranının açık olduğunu fark etti. Gelen dava ile heyecanlanıp çıkmıştı odadan, masasına oturduğunda notları açarak, Mile'nin söylediklerini not almaya başlamıştı. Hepsi kendi düşüncelerini de karşılıyordu, en azından kafasında ki şüpheli düşüncülere cevap olabilecek  cevaplardı. Masasına saçılmış cinayet fotoğraflarına derince bakarken, sigarasını cebinden çıkarıp odasında yaktı. Odasında  masasının konumlandığı kısımda, arkasında kalan bir cam vardı ve cama asılı olan perde, hafif sararmıştı. Apo derince, sigarasını içine çekerken, bir yandan da fotoğraflardan çıkarabildiklerini not alıyordu. Olay yerine gitmek için, müdürünü bekliyordu bu arada onunla da odası hakkında konuşmak istiyordu. Apo derin düşüncelerin esiri olmuşken, kapı hafifçe tıklandı ve Apo uzun süredir sesli konuşmadığı için boğuk çıkan sesi ile giriş izni verdi odaya. Sigarasının son kez ağızından içeriye süzülmesine izin verdiğinde, gözleri kapıda ki adama takıldı. Mile, ona gülümseyerek ilerlediğinde, Apo onun kadar sevecen durmuyordu. Apo, kaşlarını kaldırarak konuştu,

"Sanırım, yeni odanıza bakmaya geldiniz?"

Sesinde ki iğneleyici tonlama yerine ulaşmış olacak ki, Mile gülümsemesini keserek Apo'nun karşısında ki koltuğa oturdu. Apo diğerinden cevap gelmeyince, göz devirerek tekrardan bilgisayarına bakmaya başladı. Kaşısında ki adamın kendisini izlediğini bildiği için, pek rahat hissetmiyordu yine de görmezden gelmeye çalıştı. Notlarını yazmayı bitirdiğinde, yazısını fotokopi makinasına yolladı. Yavaşça oturduğu deri koltuktan kalktı ve Mile'nin oturduğu kısımda duran fotokopi makinasına yöneldi. İstediği kağıtlar çıktığında, kağıtlarını almak için ilerlediğinde, Mile Apo'dan önce davranarak kağıtları kendine almıştı. Apo, karşısında notlarını tutan baktı, gülümsüyordu ama pek de tatlı durmuyordu. Apo, Mile ile göz temasını kaçırmayarak konuştu,

"Her şeyi kafana göre yapamayacağını umarım biliyorsundur. Notlarımı geri ver."

Mile karşısında ki sinirli adama güldü ve yavaşça ona uzatırken,

"Sadece yardımcı olmaya çalışıyordum, emin olabilirsin özeline girecek bir şey yapmam."

Apo duyduğu cümleye sadece göz devirdi ve adamın uzattığı kağıtlarını alarak kapıya yöneldiği sırada bileğinden bir baskı ile geriye sürüklendiğini fark etti. Mile adamı kendine çekerek konuştu,

ESRARENGİZ [MİLEAPO]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin