Eve gittiğimde saat daha erkendi. O yüzden dinlenme fırsatı buldum... Biraz şekerleme yaptıktan sonra Facebook'a girip gelişmeleri takip ettim, uzun zamandan beri girmemiştim. Sohbetten açık olan arkadaşlarıma bakıyordum. Sadece altı kişi açıktı. Ben de sayfayı yeniledim ve Rihanna'nın bir gönderi paylaştığını gördüm. "I am impatient for I will come Turkey. I see you at Tuesday! Will be great..." (Türkiye'ye geleceğim için sabırsızım. Salı günü seni göreceğim! Harika olacak!)
Bugün Pazar! Yarın okul var ve ertesi günü geliyor! Hemen sayfasına girip önceki gönderilerine baktım. Türkiye'ye geliş tarihi Salı gününe alınmış ve ben görmemişim -gerçi zaten çok az giriyorum-! Hemen internetten ön sıraların fiyatına baktım. Ön sıralar 650TL, V.I.P bölümüyse 800TL. Bence, ön sıralardansa biraz daha para verip V.I.P bölümünden yer almak daha akıllıca. Çılgına dönmüştüm. "Asla o kadar parayı yetiştiremeyeceğim" diye düşünüyordum. Annem yemeğe çağırdı. Yemek çok güzeldi. Sonra, hemen odama çıkıp biraz daha bilgi edindim. Ardından istemeye istemeye uykuya daldım.
Pazartesi sabahı erken kalkıp hazırlandım. Dişlerimi fırçaladım, kitaplarımı hazırladım, giyindim... Ardından okula doğru yola çıktım.Okula vardım, o günün hiç bitmemesini istiyordum, yarın Rihanna, Türkiye'de olacaktı...
Okuldan dönüyordum, ıssız sokaklardan ve kararan havanın bana verdiği korkudan dolayı hızlı yürüyordum, evin kapısını açmaya çalıştım, çalıların arasından sanırım bir sincap, ağaca doğru tırmandı. Boş bulundum... Bu yüzden anahtarı yere düşürdüm. Hemen eğilip anahtarı yerden aldım ve tekrar denedim, elim titreye titreye kapıyı açtım, her taraf karanlıktı, ben ışık düğmesini el yordamıyla ararken; "Sürpriz!" diye bir bağırış sayesinde korkudan bayıldım. Uyandığımda kimse yine "Sürpriz!" deyip beni ürkütmek istemedi sanırım. Zaman geçtikçe bilincim daha çok yerine geliyordu. Ardından duvara asılı "İyi Ki Doğdun Selen" yazısını gördüm, o gün doğum günümmüş!
Hemen anneme sarıldım ve başımı sağa çevirdiğimde, okyanus ötesinde olduğunu sandığım babamı gördüm, o anki mutluluğumu hiçbir şeye değişmezdim.... Koşup babamın kucağına atladım, gözlerimden 2 damla sevinç gözyaşı döküldü, onun denizler ötesinde, kısıtlı yiyecekle ve o soğukta bize para getirmek için çabalaması beni duygulandırıyordu.
Sonra; mumlar yakıldı, mumları söndürdüm ve, geleneksel olarak yeni bir yaşa bastım...
Sıra hediyelere geldi. İlk olarak sınıftan arkadaşlarımın hediyelerini açtım, hepsi birbirinden güzel hediyeler getirmişti. Hepsine teşekkür ettim ve masanın diğer ucundaki bir hediyeye gözüm ilişti, babam, babam getirmiş, o telaşta bile beni sevdiğini belli ediyordu, canım babam... Merak edip hediye paketini yırttım, kutunun içine baktım, gözüm hiçbir şey görmüyordu ki sonunda; Diamonds World Tour kapsamındaki Türkiye, İnönü Stadyumu için biletleri gördüm... Kendimden geçmişim, sonrasında ne olduğunu hatırlamıyorum. Ama benim canım babam benim için nelere katlanıyordu... Biletleri yakından inceledim ve 2 bilet de V.I.P bölümünden idi.
