23 hours

157 21 2
                                    

"melekler görüyorum."

─── ・ 。゚☆: *.☽ .* :☆゚. ───


Birine uyurken bakmak ürkütücü müydü? Chan, Jeongin'in uyuyan figürüne hayran olurken kendi kendine merak etti. Kapatılmamış perdesinden içeri sızan ay ışığı odaya ürkütücü bir aura verdi ve Chan, uyuyan çocuk olmasaydı muhtemelen korkardı. Kahverengi saçları, içinde gömüldüğü dev mavi battaniyenin altında görülebilen tek parçasıydı.

Chan battaniyelerin ne kadar boğucu olabileceğini biliyordu, uzanıp battaniyeyi yüzünden nazikçe kaldırmayı kendine görev edindi. Belli ki tek amacı çocuğun boğulmamasıydı, Jeongin'in yüzüne daha çok hayran olmak istediği için değildi kesinlikle. Chan, Jeongin'in kirpikleri uçuşarak açılınca battaniyeyi kaldırdığı yerde dondu.

"Channie?" Mırıldandı, konuşurken gözlerini ovuşturdu.

"Evet, benim," Chan sürekli burnunu çeken çocuğa nazikçe gülümsedi. Daha fazla sapık gibi görünmemek için geri çekilmeye çalıştı ama çekilemeden yakalandı. Jeongin, yorgun bir gencin toplayabileceği tüm güçle diğerini çekti ve Chan hafif bir kıpırtı sesiyle yanına düştü, bu düşünürseniz pek bir anlam ifade etmiyordu, ama Jeongin fark edemeyecek kadar kendinden geçmişti. 

"Sarıl bana," diye mırıldandı, bir oyuncak ayı gibi Chan'ın sıcak vücuduna gizlice girerek. Chan, Jeongin'in vücut ısısının büyük ölçüde düştüğünü fark etti ve oda sıcak olmasına rağmen çocuk neredeyse titriyordu.

Chan çocuğa parlak gözlerindeki üzüntüyle baktı, minik damlalar yanaklarından süzülüyordu. Gözyaşları düşerken elmaslar gibi parıldıyordu, bu Jeongin'le garip bir şekilde bağlantılıydı. Düşen bir prens gibiydi, elmas kaplı tacı yere çarpıyor ve binlerce tehlikeli parçaya ayrılıyor. Chan kendi kendine mırıldandı, "Jeongin'in tacı yok," diğerinin uykulu sırıtışına, gururla parlayan diş tellerine bakarken "ama yine de kırılabilir."

-

BU FIC ÇOK HOŞUMA GİTTİ YAZARIN KULLANDIĞI KELİMELER ÇOK TATLI VE ANLATIMINI ÇOK BEĞENDİM 😭😭😭😭😭

twenty four hours ☄ jeongchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin