ÖLÜM MANZARASI

66 1 1
                                    


Sonra Avcı bir sızı hissetti göğsünde.
Bir gülüş gördü gözleri gecenin köründe.
Sonra bir aşk filizlendi kalbinde.
Bir öpüş geri getirdi onu dünyadaki ölüme.
( Son-Başlangıç-Kader )



DELFİN

Derin bir nefes, bir daha nefes ve işte oldu. Tüm ciğerlerin su ile doldu ve senin yarım ölümsüzlüğün hiç bir işe yarayamadı. Su seni boğdu. Tüm var oluşun ile üç saniyede dünyaya veda ettin. Çünkü o lanet olasıca adam denizi de altına boyadı ve senin tek ölüm zehrin artık soluk borunda.

İstanbul Boğazı'nın tam ortasında Denar'ın savaş uçağından çıkan bir bomba yüzünden çığlıklar içinde melezleri arıyordum. Derin deniz beni içine çekmek istiyordu. Kanatlarım su ile buluştukça dumanlar yükseliyordu çünkü sönmeyen ateşim su ile tehdit ediliyordu. " Nerde ?! " diye bağırdım. " Baler! Gece ! Jerfi neredesiniz ? Alek ! "

Suyun içinde deli gibi hareket ediyordum. Neredeydiler ?

Suyun altından ilk ben çıkmış olmalıydım. Çünkü düşerken kanatlarım istemsizce sırtımda belirmişti. Tam olarak batmadığım için suyun üstünde kalmıştım. Ama her yerde diğerlerini arıyordum.

Yukarıda paramparça mı olmuşlardı ? Ne fark ederdi ki ? Bu derin deniz altın tozu ile parlıyordu. Denar öldürmek için oynamıştı. Her şeyi düşünmüştü. Eğer bomba ile ölmezlerse altın onları öldürecekti.

Bir kez daha bağırdım. Çığlık çığlığa ağlıyordum. Sağıma döndüm. Ölecekmiş gibi bir nefesi içine çeken bir erkek sesi beni sol kolumdan yakalayıp aşağıya doğru çektiğinde arkamı döndüm. " Alek. " dedim. " Alek buradasın. Ama diğerleri. Diğerleri nerede ? Alek bulalım onları ne olursun bulalım. Gece ! Neredesin Gece ? Baler komik değil bak çık artık suyun üstüne. Lütfen Baler buradayım hadi gel. Jerfi ! Jerfi bak buradayız. Hey ! "

Çıldırmış gibiydim. Melezlerin sesi gelmiyordu. Ellerim ile altın dolu sulara vuruyordum. " Altın. Her yer altın. Sıçtığımın denizinin neden her yeri altın ? Öldürür melezleri altın. Gece ! Gece yalvarırım beni karanlıkta bırakma Gece. Baler hiç komik değil çık artık sudan. Gel buraya. " Ellerimi suyun içinde gezdirip melezleri arıyordum. Ama bulamıyordum. " Bir tel saçlarını bulayım bari. Yalvarırım Tanrı'm bir tel saçları gelsin bari ellerime. Bir kolye. Böyle kayıp gidemezler ellerimden. Onlar büyüttü beni. Jerfi götürmüş beni ilk kez hastaneye. Baler ile çözmüşüm konuşmayı. Okula geldi Gece benimle. Yeniden büyüdü. Lütfen ! Lütfen bir işaret. Böyle kaybedemem. Lütfen onları bana geri getir. " Ellerimi havaya kaldırmıştım. Yaşlar gözlerimden akıyorsa da sular içinde fark edilmiyordu. Alek beni sertçe kendine çevirip yüzümü avuçlarına aldı.

" Bak bana. Bana bak İpar ! Bulacağız onları. Nefes al. İpar nefes al krize gireceksin şimdi. Sakin olmazsan ölürler. Deli gibi amaçsız saldırırsan vuruluruz. Şimdi nefes al ve ver. Dibe dalacağız tamam mı ? Kanatlarını kapat. Kanatlarını kontrol et. " dedi Alek. Onu duymam için bağırıyordu. Kafamı sallıyordum. Sakinleşemiyordum. " İpar lütfen ! Dipte olabilirler ve zaman kaybediyoruz. Hadi güzelim. Kendine gel. Ölmeyecekler. Kurtaracağız onları. " dedi yeniden bağırarak.

Belimde hissettiğim sıcak parmaklar belimi sıktığında hıçkırık ile karışık bir nefesi içime çektim. Kafamı korkarak arkama çevirdiğimde göz göze geldim.

" Gece ! " dedim adeta çığlık atarak. Dönüp ona sıkıca sarıldım. " Buradasın. Gece çok korktum. Öldün sandım. Öldün sandım ama buradasın. Gece sensiz kalacağım sandım. Kalamam Gece. Bırakma beni lütfen bırakma. " dedim. Yüzünü okşuyordum. Ellerini tutuyordum. Sarılıyordum.

MODERN ZAMAN ÖLÜMSÜZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin