2

87 8 3
                                    

Sabah olduğunu odadaki aydınlıktan anladı. Hugo yanıbaşında yatıyordu. Endişeyle saate baktı ancak 6:30 olduğunu görünce panik yerini tebessüme bıraktı. Tekrar Hugo'ya doğru döndü. Hugo'da uyanmıştı ve gülümsüyordu. Birbirlerine yakınlaştılar ve sarılıp birbirlerinin gözlerine baktılar. Sonra Jenn enerjik bir şekilde yataktan zıplayarak kalktı, ve "Hadi,geç kalmayalım!" dedi. Sırtını Hugo'ya dönüp bluzunu çıkardı. Kafasını çevirerek gülümsedi ve sonra üstüne başka bir bluz aldı. Hugo'da kalktı ve önceki gün giydiği kıyafetleri giydi. Birlikte çıktılar ve taksiyle ofise gittiler. Jenn beyaz deri çantasından anahtarlığını çıkardı ve kalın uçlu olanı kapıya soktu. Sola 2 defa çevirdi ve açtı. Hugo bekleme odasına geçti, Jenn'se küçük,sıkıltırılmış mutfağa gitti. Kahve makinesine biraz su ve iki paket nescafe boşalttı. Kahve olana kadar gece olanları,yaşadıklarını düşündü. İlk defa bu kadar yakışıklı ve tatlı bir erkek görüyordu ve hayallerini süsleyenin Hugo olduğundan emindi. Kahve makinesinin "ding" sesiyle gerçek dünyaya geri döndü. Bardaklara kahveyi boşalttı ve bekleme odasına yöneldi...
-Kahve?
Hugo'ya gülümsedi ve kahvesini uzattı. Hugo kahveyi ağzına götürdü,ilk yudumu alacaktı ki, kapı çaldı. Hay Lanet, diye geçirdi içinden Hugo. Bu anın bozulmasını istemiyordu. Jenn ayağa kalkacaktı ki Hugo onu durdurdu ve kendi ayaklandı. Kapıyı nazikçe ve sahte bir sırıtmayla açtı. Gelen Dr. Joseph'ti. Onu kahverengi düz saçlarından ve sivri çenesinden tanımıştı. Hugh Laurie'ye benzer sempatik bir tipi vardı.
-Günaydın, Dr. Joseph, yalaka bir dille konuşuyordu Hugo,dalga geçercesine.
-Günaydın, erkencisin
-Dün geç kaldığımdan dolayı özür dilerim, bunu telafi etmek için bugün erkenden geldim
-Peki beni içeri almayı düşünüyor musun?!
-Oh, özür dilerim
Hugo eliyle içeriyi göstererek eğildi, sanki doktor kraldı ve kendiside köle. Doktor bu davranışını şaşkın ve huysuz bir yüzle izleyerek içeri geçti. Odada Jenn'i gördü ve günaydın dedi. Jenn'se selam vermekle yetindi. Doktor odasına ilerledi ve Hugo'ya "Gelmeyecek misin?" Anlamında bir bakış attı. Hugo hemen yanına gitti ve odaya girdiler. Jenn bu arada dosyaları düzenledi...
-Bugünkü seanslardan ikisine katılacaksın ve hastayı inceleyeceksin. Ben karışmayacağım. Hasta senin olacak...
Hugo boğazını temizlemek için öksürdü.
-Peki, efendim. İki seans, iki saat. Peki ya sonrasında ?
-Sonrasında mı?! Jenn iki seansa katılacak ve sen incelediğin hastalarla ilgili rapor yazacaksın. Cuma ve Pazar günlerin boş. Haricindeki günler buradasın.
Jenn kapıyı tıklattı ve araladı.
-Bay Harrison geldi Dr. Joseph.
-Hazır mısın? , Hugo'ya bir bakış attı.
-Huh, hazırım
-Bekliyoruz, Jenn.
Jenn başını hastaya çevirdi ve buyrun işareti yaptı. Bay Harrison hızlı nefes alıp vermelerle odaya geldi. Doktor ona bir stajyerin bakacağını anlattı ve hasta kabul etti.
-Öncelikle, buraya tekrarlı geliş sebebiniz nedir? , konuşan Hugo'ydu
-Geceleri kabus görüyorum. Korkunç, garip şeyler. Mesela bir kurt , sibirya kurdu ve beni sürüklüyor. Bir mağaraya götürüyor ve sonra...
Sesi kesilmişte.
-Sonra ?
- Be--beni yemeye başlıyor. Bense canlı yayınmış gibi izliyorum. Kendi gözlerimden. Bacağımı koparıyor ve ben sadece izliyorum.
-Peki, sadece kabuslar mı ?
-Hayır,hayır. Sabah uyandığımda o bir mağarada uyanıyorum. Bacağım yokken !
Gözlerimi ovuşturuyorum, geçmiyor. Evde tutunarak banyoyu bulmaya çalışıyorum. Ama gözlerim hala mağarada. Banyoyu bulunca kıyafetlerimi çıkarıp küvete giriyorum. Soğuk suyu üzerime boşaltıyorum. Görüntü önce kesik kesik geliyor, sonra tamamen gidiyor. Üç aydır bu lanet şeyden kurtulamıyorum. Haftada en az 2 gün yaşıyorum.
Has*ktir diye geçirdi içinden Hugo.
-Gece periyodlar halinde uyumayı denediniz mi?
-Denemez miyim?!! Her seferinde oldu.
-Meditasyon ?
-NEDİTASYON ?!
-Meditasyon ruhu arındırır ve beyni boşaltır. O gün yaşadıklarınız, bilinçaltınızdakiler içinizdeki enerjiyle kaybolup gider. İnternetten rahatlatıcı bir doğa müziği açın ve ruhunuzu arındırın.
Dr. Joseph içinden nasıl akıl edemedim diye düşündü. Çocuk akıllı ve pratik zekalıydı.
-Çok,çok teşekkürler. Bunu deneyeceğim. Haftaya tekrar bir seans yapabilir miyiz? Sizinle.
Hugo mutlu olmuştu ve kendini tutamayıp gülümsedi.
-Elbette, iyi günler, tarlı rüyalar efendim...
Bay Harrison odadan çıkınca içeri Bayan Louis girdi. Kendisi güzel bir iş kadını görünümlüydü ancak arkasında ne yattığını bilmiyordu.
-Merhaba, ben Hugo. Dr. Joseph'in yanında stajyerlik yapıyorum ve bugünkü seansınıza ben gireceğim.
Kadın Dr. Joseph'e döndü ve doktor kafasıyla onayladı.
-Merhaba, ben Louis. Sanırım bende bugün hastanız olacağım.
Odada gülüşmeler oldu.
-Buyrun, rahatsızlığınız neydi ?
-Aslında, Bay Harrison kadar kötü bir durum değil. Ben --
-Pardon, bölüyorum ama Bay Harrison'un rahatsılığını nasıl öğrendiniz ?
-Tam olarak hastalığım bu. Aşırı merak. Sizi dışarıdan dinlemiş olabilirim.
Doktor Joseph araya girdi.
-Hadi ama Louis, sinirliydi, şuana kadar gayet iyi gidiyordun ve böyle birşey yoktu. Bir psikiyatristin odasını gizlice dinlemenin lanet olası bir suç olduğunu bilmiyor musun ?!
-Ben,ben... Bilemiyorum,kendimi kontrol edemiyorum.
-Hikaye
-Nasıl ?
-Bunları atlatmak için bir hobiyle ilgilenmeniz gerek. Eminim Doktor Joseph size spor yapmayı önermiştir. Ama bu onunda tahmin edemeyeceği gibi sizi daha da isteklendirmiş.
-Evet,spor yapmamı önerdi ve tenise başladım ama--
-Ama soyunma odasında ki koca karı dedikodularını dinlediniz ve bu sizi daha da heyecanlandırdı.
Doktor olanları şaşkınlıkla izliyor, hayretle dinliyordu.Çocuk, Hugo cidden akıllıydı.
-Bir hikayeye başlayın. İçinde hayalinizdeki, olmak istediğiniz karakter olsun ve ona ne yapmak isterseniz yaptırtın. Size kalmış. Ayrıca sizin için zor olsada, dedikodu falan duyduğunuzda ilgilenmeyin. Aman bana ne tavrını üstlenmelisiniz. Ne demişler, "No pain,no gain !" (Acı yoksa, başarı yok !")
-Vay canına, bunu deneyeceğim. Teşekkür ederim, görüşmek üzere...
Bugünki seansları bitmişti. Sıra Jenn ve doktordaydı. O ise hastaları rapor etti. İlk günü, daha doğrusu ikinci günü olabildiğince güzel geçmişti. Raporu bitince izin istedi, eve gidip dinlendi. Daha önünde 1 ay vardı. Ancak Doktor Joseph'in, performansına hayran kaldığından emindi. Yüzünden okunuyordu. Bu özgüvenle bir ayı rahat tamamlayacağını kendine inandırdı, ileride başına gelecekleri bilmeden...

Kahve?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin