7.Bölüm

15 7 2
                                    

Süleyman'a baktım "gelmelerine ne kadar var?"dedim. Biraz düşündü ve "bir buçuk iki saat kadar"dedi. Az vakitte çok şey yapmam lazımdı. Odadan çıktım. Hızlı adımlarla mutfağa yöneldim. Hızlıca ellerimi yıkayıp hamuru yoğurmaya giriştim. Süleyman geldiği zaman da telefonu rica ettim. O da sağ olsun hemen tarifi açtı. Hamuru yoğururken "ben annenle anlaşabiliyor muydum? Yani aramız nasıldı?"dedim. Güldü...
"Çok iyiydi. Kayınvalide gelin değil de anne kız gibiydiniz."dedi.

Pizza pişerken temizliğe girişmiştim. Süleyman ne kadar gerek olmadığını söylese de ben ikna olmamış temizlik yapmıştım. Ne temizlik malzemelerinin yerini hatırlıyorum ne de başka bir şey... Süleyman olmasa hiç bir şey yapamıyacaktım. Elimden geldiğince evi temizlemiştim. Tam Bir buçuk saatimi temizlikle harcamıştım. Ev o kadar büyüktü ki bitmiyordu... Tabi o arada pizza pişmişti. Hümeyra'nın karnını doyurduktan sonra poğaça kek falan yapmak istedim ve telefondan tarif açtım.

Poğaça ve keki fırına vermiş Süleymanla göz göze gelmiştik. Bana bugün o kadar çok yardımcı olmuştu ki eğer o olmasaydı bukadar işin altından kalkamazdım. "Teşekkür ederim."dedim. O da "asıl ben teşekkür ederim hem ayrıca bukadar şey yapmana gerek yoktu. Senin burada olman yeter."dedi. Bu sözleri hoşuma gitmişti. İstemsizce sırıttım. O da sırıtmıştı. "Ne zaman gelirler?"diye sordum. Süleyman saatine baktı ve sonra bana döndü "Birazdan gelirler"dedi. Çok heyecanlıydım. Sanki hayatımda ilk defa birileriyle tanışıcaktım. Aslında hiç kimseyi hatırlamadığım için pek de yanlış sayılmazdı...
Üzerime baktım. Bir misafir karşılamak için hiç de uygun değildi. Süleyman'a bakıp "benim giyebileceğim güzel bir kıyafet var mıdır acaba?"dedim. Güldü... "Olmaz olur mu? Burası senin evin unutma!"dedi. Bu beni mutlu etmişti. Gülümsedim... Süleyman "Hadi ben sana kıyafetlerinin yerini göstereyim."dedi. Kafamı onaylayan vaziyette sallayıp onu takip ettim. Bu arada Süleyman Hümeyra'yı kucağına almıştı bu yüzden rahatça hareket edebiliyordum. Yukarıya çıktık. Odama girmemiştik. Onun yerine benim odamın yanındaki başka bir odaya girdik. Allah'ım burası da neresiydi böyle? Her yerde kıyafetler ayakkabılar ve daha niceleri... Burası bir giyinme odasıydı. "Burası çok güzel"dedim. Süleyman "bunların hepsi senin istediğini giyebilirsin"dedi. Heyecanla güldüm. Tek tek kıyafetleri inceliyordum. Hepsi gerçekten de çok güzeldi. Bu kadar seçeneğin arasından gözüme yeşil kadife bir elbise çarptı. Askıyla beraber incelemeye başladım. Yeşil kadife kumaştan dikilmiş, belden kloş etekli, elbise kumaşıyla dikilmiş bir kemeri olan mükemmel bir elbiseydi. Askıdan çıkarttım ve "Bu nasıl?"diye sordum. Süleyman eliyle mükemmel işareti yapmıştı. Gülerek ayakkabı bölümüne baktım çok kibar çok güzel ve elbiseyle de gerçekten uyumlu bir ayakkabı gördüm. Onu da onaylattıktan sonra hazırlanmaya geçtim. Ben elimde kıyafetlerle dururken Süleyman'ın telefonu çaldı. Müsade isteyip çıktı. Ben de hazırlanıp aşağı indim. Ben indiğimde koltukta oturan sarışın orta yaşlı bir kadın ve sarışın orta yaşlı bir adam vardı. Kadının kucağında da Hümeyra vardı. Süleyman da tekli koltuğa oturmuştu. Onlar gelmişlerdi. Evet kayınvalidemler. O kadar heyecanlanmıştım ki neredeyse kalbim yerinden fırliyacaktı. Hızlı adımlarla ilerliyordum. Süleyman beni görünce"Kübra da geldi."dedi. Kadın ve adam arkasını dönüp"hoş geldin kızım"dediler. Yanlarına inmiştim. "Asıl siz hoş geldiniz."dedim ve ellerini öpmeye başladım. Onlar bu durumdan pek memnun olacaklar ki bir hayli gülümsemişlerdi. Kadın "ben Hülya Süleyman'ın annesiyim."dedi. "Memnun oldum efendim" diye karşılık verdim. Adam da "ben de Hamza Süleyman'ın babasıyım."dedi. "memnun oldum efendim"dedim.
Bir süre muhabbet ettik. İçim o kadar ısınmıştı ki... Sanki yıllardır tanıyor gibiydim gerçi öyleydi de zaten... Sonra ayaklanıp "ben bir kahve yapayım"dedim. Hülya Hanım ne kadar gerek yok kızım dese de ben ikna olmamış kahvelerini nasıl içtiklerini sormuştum. Mutfağa gittiğimde. Bir cezve aradım. Durun bir saniye kahve nasıl yapılıyordu ki? Mutfağın ortasında öylece kala kalmıştım. Yanımda telefonda olmadığından ne yapacağımı öğrenemezdim de. Ne yapacaktım ben...

VaveylaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin