Olimpos 12 tanrıya ev sahipliği yapıyor. Bazıları acımasız , ama çok azı iyi kalpli. Şimdi en acımasızı ile en iyisinin aşkı. İyi ile kötünün bir kez daha kafa karıştırdığı yer. En zalimi bile bakalım aşk gibi yüce bir duygunun önünde saygıyla eğili...
Dün ayrı odalarda yattıktan sonra iyi bir geceydi. Ağğ bugün bana hizmet edicek birinide seçmem lazım öff.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yine siyah gitdim. İstemesemde bana hizmet edicek kişilerin bana saygısızlık yapmasına müsade edemem. Artık Yeraltı Kraliçesiyim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
TAkılarımıda taktım. Şimdi taçta sıra.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçımıda dalgalı bir şekilde açık bıraktım tacı takıp. İçeri yine Sisi geldi ve bana bamınca şaşırsada hemen eğilip : - Kralımız sizi bekliyor Kraliçemiz. Dedi. Ben başımla onayladım ve kahvaltı için Hades'in yanına geçtim. Hades bana şaşkınca baktı ve sofrayı hazırlayan iblisler vardı. Yapıcak birşey yok. Hades'e yaklaştım ve gülümseyerek omzuna dokundum : - Günaydın Hayatım. Dedim. İblisler ve Hades şaşkınca baksada Hades bana ayak uydurdu : - Günaydın sevgilim hadi otur acıkmış olmalısın. Dedi. Ben " - Seninle başbaşa yemek daha güzel olur. Dedim ve iblislere dönüp : - Siz çıkabilirsiniz. Dedim. İblisler Hades'e baktı. Hades suyundan bir yudum alırken : - Kraliçeniz ne dedi duymadınız mı bizi yalnız bırakın hadi ! Dedi. Hades'in sesi çok ürpertici. Sonra Hades gözlerini bana dikti ve : - Eee neden böyle davranıyorsun ?? Diye sordu. Bende bir yudum su içtikten sonra : - Hizmetkarların çok cüretkar ve kaba bu yüzden bende onların önünde senin için önemliymişim gibi gösteriyorum. Dedim. Hades şaşkınlıkla baktı ve hafif dudakları yukarı kıvrılsada hemen öksürüp ciddi haline geri döndü ve : - Yani bu kıyafetlerde bu yüzden mi ?? Dedi. Ben biraz utanmış hissediyorum. Hades tam gülücekken ben : - Ne yapabalirim ki güvenlerini kazanmak için yaptım. Dedim. Hades masadan kalktı ve omzuma dokunarak masaya yaslandı : - Sen benim eşimsin. Canını sıkan biri varsa bana söyle yaşamaktan yorulmuş sayıcam onu . Ayrıca bu kıyafetlerde güzel gözüksende bu kişi sen değilsin. Nasılsan öyle ol Astrid. Seni bu hale getiren bizler olsak bile asla değişme çünkü sen gerçek halinle daha güzelsin. Dedi. Bunları söyleyen gerçektende Hades mi ona şaşkınca baktım. Hades : - Hadi seni bir yere getiricem. Dedi. Ona şaşkınca baktım ama bana elini uzattı ve o eli tuttum. Birlikte yeraltı yarığından çıktık ve kendimi ormanımda buldum. Ormandaki canavarlar bana yabancı bakıyorlardı . Goblinlerden Mimi : - Bu kadın Tanrıça Astrid mi ?? Diye soru. Diğer goblin Saru : - Evet. Ama farklı gözüküyor yanında da bir adam var. Dedi. Hades ile birbirimize baktık. Hades : - Şimdi aslında kimsen öyle görünmelisin çünkü sen her halinle güçlüsün. Dedi. Başımla onayladım ve ileri doğru yürüdüm. Ben : - Sevgili dostlarım Ben Tanrıça Astrid yanımdaki adam dün evlendiğim Yeraltı Tanrısı Hades. Dedim. Hepsi bize şaşkın bakıyorlardı bu kıuafetle tuhaf gözüküyordum. Su perilerine : - Doğa bana yardım etsin. Dedim. Su perileri heyecanla gülümsedi ve etrafımda ağaçlardan yeşil sarmaşıklarla yeşil bir ışık parladı.
