Gölge Ninja

Dansçı Kadın

Ben düşüncelere dalmış hocam ile yolda yürürken etrafımızı saran ıhlamur ağaçlarının kokusu hafifçe yağan yağmur sayesin de burun deliklerime doluyor ayrı bir koku şöleni yaşıyordum; Çoçukluğumdan beri yağmurda yürümeyi çok severdim;
" Hey Adela kendine gel...
İki saattir konuşan hocamı  daldığım hayallerden dolayı duymuyordum;
" Burada Çok hırsız olur eşyalarına ve kendine dikkat et olurmu;
aramızdaki gerginlik sonlanmış olmalıydı ki beni tehlikelere karşı uyarıyordu; Bu durum bana eskiden Ninja okulumdaki hocamı hatırlatmıştı; Çok hayalperest olduğumu düşünebilirsiniz ama sahiden de öyleydim;
Yani hayal kurmakta bir sakınca görmüyordum;
" Hey Adela yavaşla ilerde kırmızı pelerinli iki üç adam var"
yanlarındaki beyaz elbiseli kadın kim öyle sen birşey görmüyormusun ?
Söylenilenlerden sonra gözlerimi o yöne doğru odaklamıştım; Ve evet haklıydı  adamlar kadını sürükleye sürükleye bir yere götürüyor olmalıydılar;  " Hemen gidip yardım etmeliyiz hocam
" Koş Adela ne duruyorsun o zaman
Bu sözden sonra artık durmak yakışmazdı son sürat oraya doğru koşarken kadına bir zarar vermeden yetişebilmek için dua ediyorduk;
Yanına gittiğimiz de adamlardan birinin yüzüne doğru hocam hiçbirşey söylemeden sert bir yumruk atmıştı; Adam ne olduğuna anlam veremeden düşüp bayılmıştı; Sonraki de bana doğru yürüyünce yerden aldığım taşımı adamın gözüne doğru atınca acılar içinde yere düştü ama can havliyle son bir kez daha ayaği kalktığı sırada hocam ensesine bir yumruk atıp bayıltmıştı; Son kalan adam da kızı kendine siper etmiş geri geri yürüyordu ben ise ne yapacağımı bilmeyen bir vaziyette sessiz kalmıştım;  O sırada hocamın sesi ile kendimi toparladım;
" Adela dikkat et " diyince adamın bana fırlattığı ninja yıldızı üzerime gelmeden şapkada,ki  ninja yıldızı ile diğerini engellemeyi başarmıştı; Bende ağzım açık birşekilde olanları izliyordum; İlk defa böyle hareketsiz kalmıştım; Tabi buna  eğitimsiz olmam ve nasıl karşılık vereceğimi bilmiyor olmanın  neden olduğu açıktı;  Sonrasında yere düşen ninja yıldızını alıp adama doğru fırlattı ve aynı anda  yere yığıldı olaylar nasıl böyle hızlı gelişmişti bende  bir anlam verememiştim; Ama kız serbest kalmıştı; Siyah saçları ve mavi gözleri  ve beyaz teni üstündeki beyaz uzun elbisesi onu bir kraliyet prensesi gibi alımlı gösteriyorken Hocamın da bir an kızın gözlerine daldığını açık bir şekilde görebiliyordum. Tabi bu bildiğimiz yönleriydi; Hakkında daha bir çok şey öğrenecektik;
Ben bu kendi kafam da kurduğum düşünceler ile hayal dünyam da süzülürken; Hocam da  kızın iyi olup olmadığını kontrol ediyordu; Ama bunu gayet samimi bir şekilde sorması benim kafamı karıştırmıştı; Yoksa hocam aşık mı oluyordu; İlk görüşte aşk masallarına kim inanırdı diye iç çektikten sonra olacakları sabırla beklemeye karar verdim; ki Kadın da sessizliğini bozup konuşmaya karar vermiş olacak ki
" Sağolun sizlere nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum"  deyip önümüz de reverans yaptıktan sonra Hocam ve bende tek bir cümle söyleyip sustuk;
"Ne demek hanımefendi"
Bu arada adım Nancy sizlerin ki nedir?
" Benim ki Adela "
Hocamdan ise bir ses çıkmamıştı; durum böyle olunca Nancy de durumu kabullenip birşey demedi.
"Zaten benimle de pek konuşmaz sorun etme çok ciddi bir ruh haline sahip " diyerek moralini düzeltmeye çalıştım;
Oda hafif bir tebessüm edince başarılı olduğumu anlamıştım; Bu küçük sohbetimizden sonra yine herkes kendi kabuğuna çekilmiş bir vaziyette yürümeye devam ettik;
Akşam olup hava kararınca gökyüzünde yıldızlar  parlıyor bize bir şölen yaşatıyordu, ki uzun süren sessizliği hocam bozmuştu;
" beş dakika,ya kalmaz bir hanın önüne varacağız sizden sabırla yürümenizi bekliyorum."
Zaten bu kimse için bir sorun teşkil etmiyordu; Hepimiz yorgun olduğumuzdan ağzımızı bıçak açmıyor gideceğimiz yere daha çabuk varabilmek için adeta birbirmizle yarışıyorduk;  Ama ben yine sessiz kalamamış Nancy ile konuşmak için söze girmiştim;
- ee söyle bakalım nancy sen kimsin bize bir anlat bu eşkıyalar neden yolunu kesti ?
-  Şuan bunu anlatmak için pek uygun bir zaman değil gibi ha Adela ne dersin;  onun böyle diyeceğini tahmin etmediğim için yine susmak zorunda kalmıştım; Her seferinde lafı ağzıma tıkmasından birşeyler olduğu anlaşılıyordu Ama neydi  bu ağzını bıçak açmamıştı;  Biraz daha üsteleyecektim ki  hocam
- yeter artık sus Adela sen hiç yorulmazmısın? diyince merak,ımı dizginlemek zorunda kalmıştım;  - Bu adam benden ne istiyordu ya neden birşey sormuyor yada konuşmuyordu insan yolculuk yaptığı kişiyi merak etmez mi ya  yüzümü asmış ve önden yürümek için hızlanmıştım ki  hocam tepkisinin fazla olduğunu anlamış olacak ki , sakin ol Adela şimdilik bize güvenmiyor olabilir o yüzden kendisi anlatacağı ana kadar beklemeliyiz ;  Ne kadar hemen öğrenmek istesem de yapacak birşeyim yoktu;  Ama ben yerim de dururmuyum; Onların uyudugu ilk gece  şehre kılık değiştirerek inmiştim; Giydiğim eski palto ve beyaz yakalı kırmızı gömleğimle farklı bir izlenim oluşturuyordum; Ben bile kendimi soylu bir kral gibi hissetmiştim; Ha pardon kraliçe bazen insan şaşırabiliyor heyecandan diye kendi halimde iç geçirirken temkinli bir şekilde şehrin ara sokaklarında dolaşıyordum; Biz buralara dehliz derdik çünkü gece olunca etrafta elinde meşale ile gezenlerden başka kimsenin ışığı olmadığından kör dövüşçüler gibi sağa sola savrulabiliyordunuz o yüzden kimse pek dışarı çıkmamayı tercih ederdi; Hırsızlar ve  suikastçiler kol geziyordu;  Can güvenliği olmayan bir yerde insanların endişeye kapılmasını normal buluyordum; Ben bile bu halimle boncuk boncuk terler döküyordum; ışıkları yanan bir başka handan içeri girip  Nancy diye bir kadını tanıyormusunuz diye soramazdım bu herkesin dikkatini üzerime toplar hatta bir suikastçi olduğum düşünülebilirdi; usulca Hancının bulunduğu içki şişeleri ve çerezlerle dolu masaya yaklaşıp yüzünü yüzüme yaklaştırdım; Cebine iki gümüş para bıraktıktan sonra ne istediğimi anlatmaya başladim;
Ben Nancy diye bir kadın hakkında bilgi topluyorum;  Sırtımdaki siyah deri çantaya elimi atıp resmi gözlerinin içine sokmuştum; Dikkatlice baktıktan sonra derin bir nefes alıp endişeli bir şekilde konuşmaya başladı;    "Sen bu kadını nereden tanıyorsun ?  diyince olayın içi yüzünü öğrenmek için  konuşmaya devam ettim; Kim ki bu kadın; Kralın kızı...