Gölge Ninja

PRENSES İLE ANLAŞMA

Prenses  ile yollarımız ayrılalı tam 2 yıl daha geçmişti;  ve şimdi tam olarak 14 yaşındaydım  saçlarım her zamanki gibi sarışın ve alımlıydı kırmızı ninja kıyafetim de parıldıyor ve bana ayrı bir hava katıyordu ; Hocam bir sabah benimle konuşmak istediğini söyleyip yanına çağırmış; " Adela artık sana öğretecek birşeyim kalmadı bir çok şeyi zaten iyi derecede yapıyorsun; "Bugüne kadar bana güvendiğin için teşekkür ederim.
" Asıl ben size nasıl teşekkür edebilirim hocam lütfen söyleyin."
" Teşekkür ettin zaten sen üstün bir gayret göstererek emeklerimi boşa çıkarmadın şimdi gidebilirsin evlat "
" Bu konuşmadan sonra ikinci bir yol ayrımına daha geldiğimi anlamıştım;  Gelişmiştim ama öğrenmenin bitmeyeceğini bildiğim için kendi kendime antreman yapmaya başlamıştım; Hem böylece günü geldiğinde yaptıklarım için gurur duyabilecek bir savaşcı ya dönüşebilecektim;  Ertesi gün güneş doğarken krallığa doğru yola çıkmıştım;  Güneş tepedeyken krallıktan içeri girmiştim; Her yerde farklı bir atmosfer vardı;  ticaret yapan tüccarlar etrafta koşuşturan çoçuklar taze ekmek ve leziz yemek kokuları burnuma geliyordu;  Acıktığımı hissetmiştim; İlk önce bir yere gidip birşeyler yiyecektim;  Aç kafayla hareket edilmez di yani ben  yemek yemeği sevdiğimden yapmıyordum ama seviyordum insana ayrı bir keyif veriyordu; Neyseki bunu kanıtlamam gerekmiyordu;
Her zamanki gibi ayran ve kuzu eti vazgeçilmezimdi ayrı bir haz verdiğini söyleyebilirdim Ağzımda parçalandığında verdiği o leziz tat anlatılamayacak kadar eşsizsizdi yemeğimi bir çırpıda bitirip kalktıktan sonra sarayın önüne kadar yürüyerek gidip Prenses ile konuşmak istediğimi söyledim; Ama askerler şüphelenmiş olmalıydılar ki bana güvenmediler. Güvenmemekte gayet haklıydılar  sonuçta prensesin ölmesini kimse istemezdi; Tam on dakika askerlerin beni içeri almasını bekledim;  Nihayet yanıma gelerek prensesin beni tanıdığını ve huzuruna kabul edeceğini söylediklerinde çok sevindim; Onca yolu eli boş dönmek istemezdim; Hem anlatacaklarım çok değerliydi;  Bir suikasti bildireceğim için beni pür dikkat dinleyeceğinden gayet emindim;  Taht odasına doğru yürürken  başımın üstündeki büyük kristal parçalı avizeler ve  boydan boya kırmızı ve sarı işlemeli halılar göz alıcıydı tabi duvara asılı olan ayna ve kılıçlar da ayrı bir hava katıyordu üstlerinde bulunan Parçalı bulut ve yıldız amblemi de krallığın ilk kurulduğu zaman ve sonraki yıllarında gelişen amblemiydi; Bu küçük göz gezdirmeden sonra içeri girdim;  Prensesin yüzü gülüyor ve her zamanki gibi gayet hoş görünüyordu; Başındaki kırmızı yakutlarla çevrili tacı bir güneş gibi parlayan yüzü siyah saçları ve mavi gözleriyle her zamanki gibi göz alıcıydı onu görünce hayran hayran dalıp gitmem dışında bir sorun yoktu; Onu bir abla gibi görüyordum; Ama bunu ona söyleyemezdim; 
" Hey Adela konuşsana neden buradasın ? "
" Ben buraya sizin korumanız olmak için geldim ;  Beni bu göreve layık biri olarak görmenizi istiyorum;  Her an yanınızda olacağımdan ve gözlerimi dört açacağımdan şüpheniz olmasın;
- Hey sakin ol ve yavaş yavaş konuş arkandan atlı koşturmuyor böylece seni daha iyi anlayabilirim;Derin bir nefes alıp sözcüklerimi tane tane sıralıyorum;
- Ben sizin korumanız olmak istiyorum;
- Ne diyorsun sen daha çok küçüksün ama ;
- Evet küçük olduğumu biliyorum ama bir iki sene içinde daha çok büyüyeceğim ve sizinle bir konu hakkında yanlız konuşmalıyım.
- Şimdi de söyleyebilirsin buradaki herkes güvendiğim adamlar;
- Bundan pek emin olmayın derim prensesim siz yine de  benim sözüme kulak verin
- Ama bu bilgiyi nereden aldın da bu kadar emin konuşabiliyorsun ?
- Eğer yanlız kalabilirsek hepsini anlatacağım; " Çıkın hemen dışarı.
Herkes gözlerimin önünde adım adım odayı boşaltırken son kişi de dışarı ya adımını attınca gidip kapıyı kapattım ; Kimsenin bizi dinlemesini istemediğim için biraz daha bekledim gittiklerinden emin olunca söze girdim;
" Prensesim sarayın içinde bir suikastçi var sizi ortadan kaldırıp devletin yıkılmasını istiyor; Bunu güvenilir bir kaynaktan öğrendim bana güvenebilirsiniz; O kişiyi buluncaya kadar yanınızdan ayrılmamayı teklif ediyorum; Hem bu sürede belki bana olan güveniniz de artar eğer başarılı olamazsam ve dediklerim doğru çıkmazssa hayalimden vazgeçip geldiğim yere geri döneceğimden şüpheniz olmasın;
- Tamam ama söz verdin birşey yoksa geri dönüp bir daha bu topraklara ayak basmayacaksın hayalinden de vazgeçeceksin.
- Tamam ama dediklerim doğru çıkar ve o kişiyi ayaklarınızın önüne atarsam beni yanınıza alacaksınız;
- Bunu da kabul ediyorum;
- Prensesim ne zaman harekete geçeceğini bilmiyorum bu yüzden her an yanınızda olacağım uyurken, yemek yerken doğa gezilerinde ; ve aklıma gelmeyen bir çok önemli davette;
- Bunlarda kabulüm
Bunları duyunca bir an heyecanlandım; Artık prensesin hizmetinde çalışan biriydim; Yani kısa süreli de olsa bu güzel bir görevdi; Bu fırsatı değerlendirip gözüne girebilmek bundan sonra tek hedefimdi;  " Biraz  yükselince diğer hedeflerini unuttun be Adela demekten kendimi alamıyordum. " Şu içinden konuşma hastalığım ne ara geçerdi bir bilgim yoktu;  Kendimle zıtlaşmak hoşuma gitmiyordu; Ama onu yenecek zamanı da bulamıyordum;  Benim ninjam da gölgemden ibaretti aslında bana güç veriyordu; Zayıflıklarımı biliyor aciz olduğumu anlıyordum; Ben bir insandım herşeye yetişemezdim; Diye düşünürdüm hep haklı bir düşünceydi benim için  neyse yine kendi kendime hayallere daldığım gibi çıkıp gerçek hayata odaklanmalıydım; İlk önce benden kimsenin haberi olmaması lazımdı; Ama fevriliğim yüzünden herkes beni görmüştü; Neyseki  planlarımdan haberi yoktu kafamın içine giremezdi ya  şimdilik prensesin yanında duracaktım; İlk işim bir araştırma yapmaktı; Prenses,ten bir yemek daveti vermesini isteyecektim; Böylece saraydaki herkesi görecek tanıyacaktım; Anlamaya çalışacaktım;  Kimin ne olduğunu böylece buda bana yeni bir fikir verecekti;  içerdekini bulacaktım;