Sana aynadaki görüntüsünden memnun olup küpelerine uzanmıştı ki mutfak masasının üzerinde duran telefonundan bildirim sesi geldi.
vantaekim
geldimDudaklarını ele geçiren gülümsemeye engel olamadı. Taehyung ile buluşacağı için çok heyecanlı ve mutluydu. Onu bekletmek istemediği için hemen küpelerini takıp paltosunu aldı.
Apartmanın kapısını aralayıp dışarı çıktığı zaman yüzünü yalayan sonbahar meltemi onu karşıladı. Ve hemen önünde arabasına yaşlanmış halde kendisini bekleyen sanal arkadaşı.
Pekala, Taehyung gerçekten çok yakışıklıydı ve keskin bir havası vardı. Sana ne yapması ve nasıl davranması gerektiği hakkında bilgisizdi yine de tebessüm etti.
Taehyung için de durum pek farklı sayılmazdı. Sana attığı fotoğrafta olduğundan daha güzel görünüyordu ve büyüleyici bir yüzü vardı. Kendisine gülümseyerek attığı her adımda kalp atışları da hızlanıyordu. Sana iyice yaklaştığındaysa arabadan ayrılıp onun gibi gülümsedi.
Taehyung elini yumruk yapıp dudaklarının önüne getirdi ve hafifçe boğazını temizledi.
"Merhaba."
Sana onun sesinin bu kadar kalın ve güzel olmasına inanamayarak gözlerini kırpıştırdı. Afallasa da çabuk toparlandı.
"Merhaba."
Şimdi şaşırma sırası Taehyung'a geçmişti. Diğer bütün detayları gibi Sana'nın sesi de çok tatlıydı.
Bir süre yolun ortasında birbirlerine anlamsızca baktılar. İkisi de el sıkışmanın çok resmi, sarılmanın fazla samimi olabileceğini kafalarında tartarken Sana ilk adımı attı ve kollarını Taehyung'a doladı. Genç adam da fazla gecikmeden boynun etrafındaki ince kolların ve yüzüne çarpan tatlı kokunun gerçekliğiyle kendi kollarını Sana'nın beline sardı.
Kısa süre sonra ayrıldıkları zaman genç kadın o tatlı ifadesiyle konuştu.
"El sıkışırsak çok resmi ve garip olacağını düşündüm."
"Ben de öyle düşünmüştüm."
Tekrar o anlamsız bakışma başlamıştı ki Taehyung aniden yana kaydı.
"Geçelim mi artık."
Sana kafasını sallayıp onu onayladığında Taehyung eğilip abartılı bir şekilde ona kapısını açtı ve Sana kıkırdayarak arabaya bindi. Taehyung da sürücü koltuğunda yerini aldığında Sana restoranı tarif etti ve yola koyuldular.
"Giysilerim uygundur umarım." Dedi Taehyung "Eve uğrayacak vaktim olmadı."
"Gayet iyi görünüyorsun."
Garip bir şekilde uyumlulardı.
"Teşekkür ederim sen de öyle.
15 dakika kadar süren araba yolculuğundan sonra restorana oturmuş, yemeklerini yerken bir yandan sıcak bir sohbete dalmışlardı. Birbirlerini yıllardır tanıyormuş gibi bir halleri vardı.
Birlikte o kadar güzel vakit geçirmişlerdi ki henüz güneş batmadan geldikleri restorandan gece yarısına doğru kalkarlarken zamanın nasıl geçtiğini anlamışlardı.
Şimdi tekrar Sana'nın evinin önünde arabadaydılar.
"Benim ısmarlamam gerekiyordu. Hani özür yemeği olacaktı."
Taehyung tatlı tatlı sırıtıp omuz silkti.
"Bir dahakine artık."
Sana gözlerindeki asla kaybolmayan ışıltıyla ona bakmaya devam etti.
"Kendini gudubet birisi olarak tanıtmıştın ama söylediğin her şeye gülmekten yemek yiyemedim bile Taehyung."
"Sen de sinir bozucu olabileceğini söyledin ama her saniyeden deli gibi keyif aldım. Çok komiktin."
Sana arka koltuktan paltosunu ve çantasını alıp artık sanal olmayan arkadaşına döndü.
"Ben gideyim artık. Her şey için teşekkür ederim, Taehyung."
"Ben teşekkür ederim. Arayı açmadan buluşalım yine."
"Elbette."
Sana kapıyı açıp arabadan indi.
"Görüşürüz öyleyse."
"Görüşürüz."
Genç kadın apartman kapısına adımladı. İçeri girmeden önce hala kendisini bekleyen Taehyung'a el salladı. O da karşılık verdiği zaman içeri girdi.
Evinin merdivenlerini tırmanırken içini kıpır kıpır eden his yüzünden gülümsemeden edemiyordu.
•
İlk defa denedim düzyazı şeklinde yazmayı oldu mu bilmiyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sweet night ૪ taesana
Fanfiction"seni bütün şafaklarda, evrenlerin o ıssız ihanet saatinde öpeceğim." [texting]