sweet night ૪ taesana

*17*

Güneş ufukta göz kırparken Taehyung, arabasını Sana'nın oturduğu apartmanın önüne park etmekle meşguldü.

Yaz mevsiminin son demlerinin yaşandığı Seul'de hava fazlasıyla nemliydi. Taehyung anahtarı kontaktan çıkarıp dışarı çıktı. Arabayı kilitleyip ciğerlerini ılık havayla doldurdu. İş çıkışı saati olduğu için sokaklardaki hareket her zamankinden daha yoğundu, Sana'nın evinin bulunduğu bu sokak hariç.

Günün her saati telaşlı insanlarla dolu olan kalabalık Seul caddelerinin aksine burası tüm kaostan uzak, kiraz ağaçlarıyla dolu olan küçük bir sokaktı ve Taehyung burada huzurlu hissetmişti.

Ilık akşam esintisi siyah saçlarının arasından geçip giderken Taehyung kahverengi gözlerini önce sol elindeki ilaç, bitki çayı ve sıcak yulaf  lapasıyla dolu olan poşete, daha sonra ise elinde tuttuğu kağıda çevirdi. Sana'nın iş yerinde Miyeon isimli bir kadına Sana'ya ulaşamadığını söyleyince genç kadın Taehyung'un zaten bildiği adresi bir kağıda yazıp bir de sözlü olarak tarif etmişti.

"Ulusal müzenin olduğu caddeyi takip edip üçüncü sapaktan sola dön," demişti. "O sokakta kiraz ağaçları başlayacak. Biraz daha ilerlediğinde bebek mavisi bir apartman göreceksin. Sana o apartmanın ikinci katında yaşıyor."

Taehyung daha önceki buluşmalarından zaten bildiği bebek mavisi apartmanın tam önündeydi. Yine güzel kadından aldığı direktifler doğrultusunda  üçüncü kata çıkmak için kağıdı cebine koyup apartmana girdi.

İkişerli çıktığı basamakların sonunda ikinci kata geldiğinde sağında ve solunda olacak şekilde iki daire kapısı vardı. Önce sağdakine baktı ama kapının önünde bir paspas bile yoktu ve zaten dışarıdan baktığında da boş gibi görünüyordu. Kafasını soldaki kapıya çevirdiğinde dudaklarında istemsiz bir tebessüm kapladı. Kapı tokmağından zile kadar abartılı çıkartmalar ile süslüydü ve "Minatozaki Sana burada yaşıyor" der gibi bir hali vardı.

Gözleri paspasa kaydığındaysa tebessümü geniş bir gülümsemeye dönüştü. Kapının önündeki paspasta "İYİ ARKADAŞLAR YANINDA ŞARAP GETİRİR" yazıyordu.

Taehyung yüzündeki gülümsemeyle birlikte kafasını iki yöne salladı ve adımları soldaki daireye yöneldi. Sadece üç adımında kapıya ulaştığında gülümsemesi yavaşça gitti ve bir anda nabzı sanki kulaklarına ulaştı. Sana'nın tepkisinden mi korkuyordu? Fazlasıyla. Peki pes edecek miydi? Asla.

Ayakları bir süreliğine tatlı paspası ezmek zorunda kaldı ve boş olan eli büyük bir kararlılıkla kapıya vurdu. Bir kaç saniye kapıyı çaldıktan sonra paspastan çekildi ve kapının önünde öylece beklemeye başladı. Saniyeler geçiyordu ama Taehyung adeta yaşlandığını hissediyordu. Saatini kontrol edip tekrar kapıya bakmaya başladı. Bakışlarının kapıyı delip geçeceğini düşünmeye başlamıştı ki sonunda kapı aralandı.

Betty Boop baskılı pijamalarının içindeki Sana resmen küçülmüştü. Şiş gözleri şaşkınlıkla karşısındaki adama bakıyordu. Saçları kabarmıştı ve dağınıkça beline doğru uzanıyorlardı. Aralarındaki sessizlik gerici bir hal almaya başlayınca kuruyan dudakları sakince aralandı.

"Taehyung."

Ağzının içinde yok olan sesini kendisi bile zor duyduğunda yüzünü yere eğdi. Rezilden beter bu haliyle kapıyı açtığı için kendisine küfürler etmekle meşgulken Taehyung'un derin bakışlarından bi'haberdi.

Sana'nın sağlıksız olduğu her halinden belli oluyordu, Taehyung bu yüzden kaşlarının çatılmasına engel olamadı. Onu böyle görmek kalbinde anlamlandıramadığı bir sızıya sebep olsa da sonunda Sana'yı görebildiği için içine tarifsiz bir sıcaklık yayıldı. İfadesini hemen toparladı ve bu sefer ağzını açan taraf oldu.