10 Cent ?!

556 27 18
                                    

🕷🕷

"Tanrım,Rose bu kadar salak olmak zorunda mısın?"

En yakın arkadaşım Rose'un yine salaklığı üstündeydi.Gerçekten bazen tanıştığımız güne lanet ediyordum.Şaka şaka seviyorum keratayı,belki de zorunluluktandır çünkü başka arkadaşım yok.Herneyse okuldan yeni çıktık ve tam süpermarketin önünden geçiyorduk ki,Rose'un ağzından sanki işkence ediyorlarmış gibi bir çığlık çıktı.Etraftaki herkes bize bakarken bende insanlara onun engelli olduğunu anlatmaya çalışıyordum.İlk başta Rose'a birşey oldu sandım ta ki;

"Tanrı aşkına Val şu önümüzdeki kadına bak.Gerçekten çıldıracağım.Artık böyle insanların gezegenden silinmesi gerek!"

Önümüzde elinde market poşetleriyle yürüyen kadına baktım.Gayet normal gözüküyordu.

"Kadında ne var Rose?"

"Gerçekten sende görmüyor musun?! Tanrı aşkına pantolonu ve ayakkabısına bak! O ikisi uymuş mu hiç.Ben olsam öyle sokağa çıkmaya utanırdım."

"Cidden bunun için mi çığlık atarak bizi herkese rezil ettin?"

"Tabi ki de evet.Bu çok önemli bir konu Val.Hadi hızlı yürü de şu kadına yetişelim."

Rose'a göz devirip onunla beraber hızlı hızlı yürümeye başladım.Hava kötüydü.Biz okuldayken yağmur yağmıştı ama şuan yağmıyordu.Yine de yerler ıslaktı bu yüzden arada ayaklarım kayıyordu.

"Rose azıcık yavaş yürü düşüceksin."

Rose bana birşey olmaz diye söylenirken kadına yetişmiştik tam yanından geçerken Rose tek omzuna taktığı içinde ders kitapları dışında herşey olan çantasını yanlışlıkla(!) kadına çarptı.

Kadının ağzından küçük bir çığlık çıktı ve hem yerler kaygan olduğundan hem de Rose ona dev çantasını çarptığından kadın önündeki su birikintisine düştü.Tam Rose ona gülerken kadının poşetinden düşen bir çikolata paketine takıldı ve o da yere düştü.

"Aptallar."

"Ne bakıyorsun Val yardım etsene!"

Önü ıpıslak olmuş Rose'u kaldırdım ve bize pis pis bakan kadından özür diledim.Hızlı hızlı oradan uzaklaşırken aynı zamanda Rose'u azarlıyordum.

"Hayır yani neden yaptın öyle birşey?!"

"Kombini çok kötüydü ben ne yapabilirim?"

"Kombini kötü diye kadını itmek zorunda mıydın?"

"Eve- yani ben onu itmedim yanlışlıkla çarptım."

Rose'a 162. kere göz devirdim ve yürümeye devam ettik.Rose'la evlerimiz yakındı,aramızda 2 ev falan vardı bu yüzden hep okula beraber gidip geliyorduk.Zaten ikimizinde başka gelicek kimsesi yoktu.Biz ilkokuldan beri birbirimize yetiyorduk.

Rose'un evinin önüne geldiğimizde bana el salladı ve zili çaldı.Ben de o sıra dalgın dalgın yürümeye devam ettim.

Eve geldim ve ışıkların açık olmadığını fark ettim.Biz normalde okuldan akşama doğru çıkıyorduk ama bugün hava kapalı olduğundan hava daha da karanlıktı.Belki teyzem Grace koltuktan kalkmaya üşenip ışığı açmamıştır-ki bunu genelde yapar- diye düşünüp kapıyı çaldım.Açan olmadı.Kaşlarım hafif çatılmışken kapıyı daha sert çaldım.Yine açan olmadı.Belki de Grace uyuya kalmıştır diye düşünerek yandaki pencereden içeri bakmaya çalıştım.Perde kapalıydı ama kenardan biraz içeriyi görebiliyordum.Televizyon açtıktı.Artık Grace'in kesinlikle uyuya kaldığından emin olduktan sonra birkaç kez camı tıklattım ve son çare olarak Grace'i aradım.Telefon içeride çalmıyordu.

Spider Web | PETER PARKER 🕷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin