rüya

24 4 12
                                    

Bu bölüm biraz kısa oldu ilk bölümde biraz ana karakterin hayatına giriş yaptım umarım beğenirsiniz iyi okumalar 💚🖤

Medya giydiği takım.

Başlama tarihini buraya bırakabilirsiniz💚

💚🖤

Silahta tek bir kurşun vardı sadece. Karşımdaki adam acımasızca bana bakıp ruhsuz bir şekilde gülümsüyordu. konuşmak istiyordum fakat dilim lal olmuştu. hareket edemiyordum. sen kimsin? benden ne istiyorsun? burası neresi demek istiyordum. ama olmuyordu etraf aşırı sisli ve soğuktu. sisin dumanın kapatamadığı tek şey karşımdaki adam ve ilerideki büyük ve ürkütücü kaleydi. elimdeki silah değilde sanki yüz kiloluk birşey gibi ağırlaştı. elimde buradan kurtulmanın tek bir yolu vardı oda kendimi vurmaktı. silahı kafama doğru götürdüm ve derin nefes aldım .sanki aldığım nefes bir tür zehir gibiydi. ve son kez kaleyi baktım ve sıktım. etraf bir anda sallanmaya ve kararmaya başladı. iyice bilincimi kaybetmeden önce duyduğum tek şey "zaman daralıyor lanet kalkıyor"deyişiyle yataktan fırlayarak kalktım. su gibi olmuştu tüm bedenim. elimi yatağın altına doğru uzattım. yerdeki telefonumu aldığım gibi saate baktım saat dört tü. muhtemelen beş gibi hava aydınlanır dı. alışıktım bu gibi rüyalara gerçi rüya denmez bu gördüklerime ama insan zamanla alışıyordu. ama bu seferki biraz farklıydı normalde karşımdaki adam hiç konuşmazdı bugün ilk defa konuşmuştu .bu rüyalar görmeyi çok küçükken başladım. ve ilk önce bu rüyalarımı korktuğum için en yakın arkadaşlarımı güvendiğim için onlara anlattım ama onlar annelerini anlatmıştı ve anneleri benimle konuşmalarını yasakladı. küçükken hep sorardım kendime neden bende diğerleri gibi değilim diye onların sıcak bir yuvası vardı. benim ise yıkık dökük bir inşaatta yaşıyordum. ilk zamanlar insanlar beni acıyor yemeklerinden kalan artıkları veriyordu .sonra onlarda vermeyi bıraktı .biraz insanların yemeklerin aldım gizlice evlerini girip ama en sonunda mahalleden sürgün yedim. ama en sonunda tanrı bana acıyıp karşıma Aygeni çıkarttı. onun durumu daha iyiydi. en azından bir evi ve yemekleri vardı. onun ailesi o on yaşındayken ölmüş. ben ailemi bile bilmiyordum. gözlerim istemsizce doldu hızlıca yatağımdan çıktım ve banyoya girdim .tepedeki suyu vanasını açtım ve altına girdim. düşündükçe vücuduma sertçe tırnaklarımı geçiriyordum. en sonunda kanamayı başlayınca çıktım havluya sarındım. ve kapıya doğru ilerledim. çıkmak için tam kapının koluna tutuyordum ki gözlerim bir anda aynadaki vasat görüntüme çarptı. kolu bırakıp aynayı doğru ilerledim. ilk önce yansımadan gözlerim kesişti. simsiyah gözlerim vardı. adeta bir kara delik gibiydi. oradan tenime baktım çok zıttı bembeyazdı. sadece tenim açıktı zaten saçlarım kömür gibiydi. omuzlarında bitiyordu. zayıf değildim .ama kilolu da değildim. ortaydım .sadece kalçam biraz büyüktü o kadar ben sara soy adım yok .söylentilere göre sadece mahalleli beni bulduklarında üstümde konulmuş bir kağıt varmış ve üstünde sara yazıp bırakıp gitmişler. başka hiçbir şey yokmuş. gözlerimi sertçe kapadım .geçmiş canımı yakıyordu. gözlerimi açtım ve tam o an sanki arkamdan bir karaltı geçti gibi oldu. hızla arkama döndüm ama hiçbir şey yoktu. fazla takmadım çünkü üç gündür hiç uyamıyordum ve halisnasyon gördüm diye düşündüm ve banyodan çıktım .üzerime salaş bir takım giydim ve saçlarımı salık bıraktım. tekrar saatte baktığımda yarım saat geçtiğine gördüm. telefonu yanıma alarak odadan çıktım ve mutfağa doğru ilerledim. ve kendime bir kahve yaptım. ve içeri geçip oturdum. tam o sırada yukarıdan gelen acı bir çığlık sesi kulaklarıma doldurdu. hızla yerimden kalktım ve "Aygen "diğe bağırıp hızla odanın kapısını açtım. ve gördüğüm şey ise tüm damarlarındaki kan akışını durdurdu bu nasıl olurdu? Aygen yatağında mışıl mışıl uyuyordu o zaman bu ses nereden gelmişti ? Ama bir gariplik daha vardı oda ağır bir şekilde kan kokuyordu.ama görünürde bir şey yoktu hızla Aygeni uyandırdım. "Off ne oldu kızım bu saate niye geldin sen "dedi. "az önce çığlık attın mı hem bu odadaki kokuyu sende alıyormusun"dedim "ne çığlığı ne kokusu manyak mısın sen ""ne yani sen atmadın mı çığlığı "dedim. "hayır ben atmadım. gene rüyamı gördün sen."dedi .başımı evet dercesine salladım. sanki bunu bekliyormuş gibi hemen kollarını açtı hızla girdim açtığı kollarına. gözlerim bunu bekliyormuş gibi hızla boşaldı yaşlar.her rüya gördüğümde hep böyle alıyordu ve ben her defasında kanıyordum.aygen sakinleşmem için saçlarımı okşuyordu.aygenin açık kumral saçları o kadar uzundu ki ağızımın içine giriyordu.kolarının arasından çıktım ve yeşil gözlerinin en derinlerine doğru baktım sanki beni birşey söylemek istiyor gibide birşey onu durduruyordu.gözlerini kaçırdı .kaşlarımı çattım ama sonra hızla eski haline geldi .bir an kendimden utandım. nasıl böyle bir şey düşünebilirdim aklım almıyordu. o benim en yakın arkadaşım kardeşimdi .o benden hiçbir şeyi saklamaz saklasa bile benim iyiliği mi düşünürdü.gülümsedim sanki az önce olan şeyler olmamış gibi ."eee ne duruyoruz burada bana kahvaltı hazırla köle" dedim. Aygen güldü ve "git kendin hazırla eşek çayım iki şekerli olsun "dedi bu dediğini ikimizde güldük ve beraber mutfağa gittik.ikimizde birer tavuklu noodle yaptık o kendisine çay yaptı ama ben çaydan nefret ettiğim için kendime sade bir Türk kahvesi yaptım . kahvaltımızı yaptıktan sonra bir güzel topladık fakat yıkama görevini Aygeni yıktım . Aygen beni öldürecek gibi baktıktan sonra ve bir ton sızlanmalar duyduktan sonra odama çekildim .hava aydınlanmıştı çoktan.yarınki vizem için çalışmaya başladım.tıp fakültesi dördüncü sınıf öğrencisiyim İstanbul ünüversitesinde okuyordum.ilerde hep doğum doktoru olmak istiyordum ve bunun için harıl harıl ders çalışmam gerekiyordu.kranometreyi açtım ve çalışmaya başladım.

~Dört saat sonra~
aygen odayı dalarak girdi ve"offf çok sıkıldım yeter bu kadar ders çalışmak zaten ineksin çalışmasanda yapıyorsun"dedi.bu doğruydu bu konuda şanslıydım sanırım.aygen İstanbul üniversitesi hukuk fakültesi ikinci sınıf öğrencisiydi . ilk yıl istediği üniversitesi tutmadığı için tekrar hazırlandı ve girdi ."aaa ben ne diyorum adam beni dinlemiyor bile "dedi bir anda"hı şey dalmışım ."dedim."hadi gel aşağıda mısır patlattım ve film açtım gel sende çabuk"dedi. "hangi filmi açtın "dedim. cavabını bildiğim halde oda "sence"dedi. ve aynı anda "Harry Potter"dedik. Aygen ve ben tam bir Harry Potter hayranıydık. Beraber aşağıya indik ve filmi izlemeye başladık. filmin yarısındayken Aygen tuvaleti gitti ama gideli yarım saat olmasına rağmen gelmedi.bende en sonunda dayanamadım ve tuvalete gittim.ama orada yoktu herhalde mutfakta falandır diye oraya gittim ama orada da yoktu. iyice endişelenmeye başladım ve hızla odasına doğru giderken bir anda bir ses duydum bu Aygenin sesiydi içim rahatlamıştı .ne dediğine tam anlamadığım için iyice yaklaştım ve gördüğüm şeyle bı anda dondum kaldım. nefes alamadım bu oydu rüyamda gördüğüm adamdı. ve sanki geldiğimi hissetmiş gibi bana doğru baktı ve aynı cümleyi kurdu."zaman daralıyor lanet kalkıyor kraliçe uyanıyor"dedi. ve sonrası derin bir karanlığa gömüldüm en son gördüğüm şey bir çift ayaktı.

Neler oluyor neler dndhssfns inşallah beğenmişsinizdir oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın sizin geri dunusleriniz benim için çok önemli sıradaki bölüm iki gün sonra gelir görüşmek üzere hoşçakalın 💚💚

SON ASİLZADE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin