hot girl bummer / Yeonbin

5. Bölüm

Bir kaç yerde korku hikayesi geçiyor. Korkanlar o kısmı geçebilir. Hepsi gerçek yaşanmış hikayelere dayalı ehe korkan olabilir korku hikayeleri geçen kısımlara ☠️ bu emojiyi koyucam
___

Yeonjun: bebeğim bu nasıl bir soru?

Soobin "hiç." diyerek omzunu silkti. Ardından yanımdan kalkmıştı. Söylediklerinin anlamını merak ediyordum. Fakat üstüne gitsem kavga çıkardı. Ben bunu istemiyordum çünkü gün içinde o kadar çok dengesiz davranıyordu ki artık kaldıramıyordum. Bir iyi bir kötü olmasını kaldırmak zordu. "Şimdilik" gözardı ederek çocukların yanına geri döndüm. Kamp ateşi etrafında konuşma vakti. Sıcak çikolata ve marshmellow da var! Balıkçı sandalyelerinden birini alıp bende oturdum. Kai'nin elime verdiği sıcak çikolata ve marshmellowu aldım ve sıcak çikolatayı içerken diğer elimdeki marshmellowu ateşe doğru tuttum ve konuştuklarını dinlemeye başladım. Korku hikayesi saatiydi.

(☠️)
Taehyun: Ben başlıyorum. Bu gerçek yaşanmış bir olaya dayalı. İtalyanın bir eyaletinde bir çift yaşıyor. Kadın bir gün evin yüzünde bir kan lekesi görüyor. Kadın kanı silmeye çalışsada gitmiyor. Bir sğre bekliyorlar. Kan gittikçe bir insan yüzüne dönüşüyor. Çift yeri kırdırıyor ve beton döktürüyorlar. Fakst kan betonun üstüne de çıkıyor ve yine bir insan yüzüne dönüşüyor. Çift iyice korkmaya başlıyor ve yeri deldiriyorlar. Bir sürü kime ait olduğu bilinmeyen insan kemikleri çıkıyor.

Kai: Ya! Neden gerçek bir olay olduğunu söyledin ki!

Taehyun: İşin eğlenceli kısmı bu.

(☠️)
Beomgyu: Sıra bende! Sıra bende! Öhm. Bu da gerçek yaşanmış bir olay. Bir kadın çok eski bir ev alıyor. Bu evin duvarları duvar kağıtları kağıtlarıyla örtülü. Fakat kağıtlar o kadar eskiki bazı yerleri soyulmuş. Kadında duvar kağıtlarını soyarak duvarları boyamayı düşünmüş. Fakat duvar kağıtlarını kaldırdıkça duvarda çizgiler ve bazı isimler yazılıymış. Kadın korkmuş ve polise haber vermiş. Polisler eve gelip incelemeye başlamış. Kadın bir süreliğine başka bir yere göndermişler. Bir hafta sonra kadını aramışlar ve evin ducar kağıtları insan derileri olduğunu ducardaki yazan isimlerin kayıp olan isimlere ait olduğu çizdiklerin de öldürülen insan sayılarına ait olduğunu söylemiş.

Yeonjun: Bu çok korkunç...

(☠️)
Soobin: Umm sıra bende sanırım. Bu da gerçek yaşanmış bir bir olay. Bir süre önce bir kadın vardı. Bu kadın bir otelde kalıyordu. Kadın bir gün aceleyle harket edip sürekli arkasına dönerek görünmeyen birisiyle konuştuğu ve elinin kolunun normal şartlarda insanın harket edemeceği şekilere sokarak harket ettirdiği asansör kamerasına yakalandı. Ardından kadın asansöre bindi ve tuşları bastı fakat asansör çalışmadı. Kadın asansörden indi. Kadın uzaklaştığında asansör kendi kendine çalışmaya başladı. O günden sonra kadını gören olmadı. Taki oteldeki suların rengi değişene kadar. İnsanlar suların rengi değişti diyerek otel sahibine şikayette bulundular. Su tankını açtıkşarında ise o kadının cesedini buldular. İşin tuhaf tarafı su tankına ulaşmak için iki tane güvenlikli kapıdan geçmen lazım. Kadın güvenlikli kapılardan geçmedi, su tankının ordaki  kamera kayıtlarında da kadına dair iz yoktu.

Kai: Ah yeter dayanamıyorum. Gece uyuyamam ben.

Hepimiz Kai'nin söylediklerine kahkaha atmıştık. Bu kadar bebek olması çok şirindi. Kafamı gökyüzüne çevirdim. Hava iyice kararmıştı ve ben gittikçe daha çok üşüyordum. Ellerimi kollarıma sürterek ısınmaya çalışmıştım.

Yeonjun: Üşüdüm...

Dudaklarımı büzerek biricik arkadaşlarıma baksamda hiçbiri beni umursamıyordu. Kafamı yere eğerek ayaklarıma baktım. Soobin sandalyeden kalktığında başımı ona çevirdim. Çadırımıza girdiğinde önüme döndüm. Bir kaç dakika sonra Soobin yanıma gelmiş ve üzerimi örtmüştü. Dudağımı ona uzatarak beni öpmensini bekledim. Sevgilim beni çok bekletmemiş kısa süreliğine dudaklarımızı birleştirmişti. Yan tarafımızdan gelen iğrenme sesleri gülmemi sağlamıştı. Bu çocuklar hep böyleydi. Ne zaman Soobin ile yakın olsak böyle tavır sergilerlerdi.
Soobin göz devirmiş ve yerine oturmuştu. Biraz daha sohbet ettikten sonra yatmaya karar verdik. Herkes çadırlarına geçip uyumak için hazırlandı. Kalın pijamalarımı giyip şişme yatağa uzandım. Yastığıma bir kaç kez vurup daha yumuşak olmasını sağladım. Aynı şeyleri Soobin'in yastığına yaptıktan sonra üzerimi örttüm. Kollarımı sevgilime doğru uzattım. Üstünü giyerken bende onu izliyordum.

Yeonjun: Çabuk giyin sevgilini ısıtman gerek.

Soobin gülerek bana bakarken üstüne pijamasını geçirip yanıma girdi. Kollarını bana sardığında kocaman gülümsemiştim. Kafamı boynuna gömerek kokusunu içime çektim ve boynuna öpücük bıraktım. Burda olmak iyi hissettiren tek şeydi.

__
Normalde daha uzatıcaktım ama aklıma bişi gelmedi daha fazla beklemeninde bi anlamı yoktu o yüzden attım