^9^

386 44 103
                                    


"Yemekler çok güzeldi. Tekrardan ellerinize sağlık."

"Afiyet olsun Min."
"Salona gidelim, film izleriz ne dersin?"

"Olur, gidelim."

~

"Filmi sen seçebilirsin." Hyunjin kumandayı Minho'ya uzatmıș bir yandan da Haewon'un beșiğini ileri-geri ittiriyordu.

Minho, film listesinden gözüne güzel gözüken bir filmi seçti. Filmi daha rahat izlemek için oturduğu koltuğa biraz yayıldı. Bunu fark eden Hyunjin hafifçe gülümsedi.

Haewon sonunda uykuya dalmıștı. Hyunjin onu salondaki beșiğinden alıp Haewon'un kendi odasına götürdü. Minho filne o kadar dalmıștı ki Hyunjin'in nereye gittiğini fark etmemiști bile.

Dikkatini kapıdan giren Hyunjin dağıttığında korkup kumandayı Hyunjin'e fırlattı.

"Ah kafam!"
"N'apıyorsun ya?"

"Șey... Ben bir an sen olduğunu anlamadım yani filme dalmıșım."
"Kafan çok acıyor mu? Gel bir bakayım."
Minho kalkıp hızlıca Hyunjin'in yanına gitti.
"Biraz eğilir misin? Boyum yetișmiyor da." Hyunjin'in bir kahkaha atmasıyla,
"Gülme bir daha vurabilirim."

"Çok korktum ya."

~

"Film çok iyiydi!"
"Bayıldım resmen."

"Ben sevmedim o kadar da."
"Adam geçmișe gidiyor, kendi evine gidiyor, küçük halini görüyor falan. Hiç benlik değil."

"Güzel kısım orası zaten. Babasını görüyor, annesi kendisiyle aynı boyda falan."

"Her neyse, sevmedim ben. Sürekli Adam'a yürüdün falan, ondan daha yakıșıklılar da var."

"Kıskanıyorsun sen."

"Evet, kıskandım. Ben ondan daha yakıșıklıyım. Saçlarıma bak, saçlarım bile yakışıklı."

Minho kocaman bir kahkaha attığında Hyunjin kașlarını çattı.

"Ben yakışıklı değil miyim?"

"Öylesin tabii. Ama kendini film karakteriyle karșılaștırma. O sadece bir karakter."

~

"Kahve içelim mi?" Minho tatlıca bașını salladı.

"Hadi mutfağa gidelim o zaman."

İkili birlikte mutfağa giderken Haewon'un odasından ağlama seslerini duydular.

"Sen kahveyi yap, ben Haewon'a bakarım Hyunjin."

Minho Haewon'un odasının ışığını yakıp odaya girdi.

"Geçti, geçti. Minho oppa burada, artık ağlamana gerek yok tatlım." Minho Haewon'u kucağına almıș ve sırtını sıvazlamıștı. Ağlamasını dindirmek için odada biraz gezindirdi. Acıkmıș olabileceğini düşündü ve Haewon'la birlikte mutfağa, Hyunjin'in yanına gitti.

"Sanırım acıkmış."

"Süt ısıtmamız gerekiyor."
"Siz biraz oynayın ben hemen hazırlayıp getiririm."

"Biz gidiyoruz babası." Minho, Haewon'un elini sallatmıș ardından da kocaman gülümsemiști.

Minho ve Haewon salona gittiğinde Hyunjin sırtını mutfak tezgahına yasladı. Yüzünde kocaman bir sırıtma vardı. Kucağında Haewon olan Minho aklında dolanıyordu. İçinden bunun sürekli olmasını dilerken tașan sütün sesi düșüncelerini böldü.

Hızlıca cezvede ki sütü biberona döktü. Bir elinde biberon bir elinde Minho'nun kahvesiyle salona yürüdü.

"Getirdim mamanı bebeğim!"
"Bana ver, sen kahveni iç."

special secret, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin