7. Bölüm 'İstanbul'

713 58 20
                                    

Sedef ile biraz daha sohbet ettikten sonra gitti benim ile kan bağı yoktu ama kardeşi gibi davranıyordu . Sedefin gitmesi ile bende oturma odasına geçtim erkekler işten gelmişti hep birlikte oturuyorduk.

"Baba sana bahsettim iş oldu kendi işimi sonunda kuruyorum tekstil üzerime " hepimizin yüzünde koca bir tebessüm oluştu Ömer bunun için çok çabalamıştı babamdan beş kuruş almadan kendi emeği ile kurmuştu.

"Hayırlısı olsun oğlum" demişti babam ama sanki Ömer'in başka bir derdi vardı bir karın ağırsı.

"Şirket düzeni oturana kadar en az bir kaç yıl İstanbul da kalmam lazım" bir yanım sevinirken bir tarafım büyük bir bilenmezliğe yol açtı.

Babam ise direk karşı çıktı. "Arjin burda olmaz o iş nişanlını böyle bırakmasın bir müdür tut başına arada gidersin" Ömer benden kaçmaya yer ararken asla burda kalmazdı benim için .

"Beden onu konuşucaktım sizin ile düğün tarihi öne alalım bir hafta içersinde bitsin birlikte İstanbul'a gidelim"Boğazıma koca bir yumru oturdu nefes almadım resmen.

Bana Ailesinin yanında dahi zoraki saygı duyan adam oralarda neler yapardı beni annemden babamdan kardeşim dedim insanlarda memelektimden ayırmazdı daha nişanlısı olma fikrine alışmamışken şimdi evli olmak.

"Baba hayır gitsin o bir yıl sonra gelir nikahı kıyar gideriz hayır" sesim istemeden ağlamaklı çıkmıştı Ömer ile yanlız kalmak istemeyen o bana neler yapar tahmin dahi edemiyorum.

"Sen almadan gitmem Arjin birlikte gidicez neyi diretiyorsun hem ne fark eder bir yıl önce bir yıl sonra." Ben bu adamdan ölesiye korkuyordum onun ile yanlız kalmak istedim en son şeydi .

"İstemiyorum Ömer git sen!" Ağlamamak için direniyordum istemiyordum onun ile bir yere gitmek nefret ediyordum ondan bana yaptı hiç bir şeyi unutmadım babamın yanında bunu yapan babam yokken bana ne yapar.

"O düğün olucak neyden kaçıyorsun sen bir hafta içinde evleniyoruz kendini bu evliliğe hazırla !" Hayır hazırlamıcaktım göz yaşlarım özgürlüğünü ilan etmişti bile son gücüm ile ayağa kalktım içim de olan şeyleri az da olsa söylemeye ihtiyacım vardı.

*İstemiyordu anladın mı ! Senin karın olmak senin ile bir başıma evde kalmak tanımadım yabancı oldum şehirde yaşamak istemiyorum! Babama rağmen bana yaptın onca şeyi unutmadım beni mezarlıkta düşürdün durum beni aldatmaların beni yok sayman küçük düşürmen ! Ben bunları unutmadım senin ile ilgili hiç bir şey istemiyorum al başını git bir yıl sonra bir nikah kıy yine git ben burda yaşamak istiyorum seni istemiyorum!"

Bir çırpıda çıkmıştı ağzımdan her şey kalbim daha fazla olanlara dayanmadı işte kimse neden beni anlamıyordu bende insanım sonuçta benim laflarım bitter bitmez ayağa fırladı burun buruna gelmiştik gözlerinde nefret kin ve öfke vardı !

"Senin o dilini keserim ! Aptal kadın bu evlilik senin canın içindi yoksa benim zerre sikimde değil ama lânet olası bu töre senin ölüm hükmünü banada bulaştırdı babam ben daha on iki yaşındayken bir söz verdi ! Ve bizde söz namustur namusuz adam yaşamaz senin gibi aptal bir kadın için şerefi mi onuru mu en önemlisi de namusumu iki paralık etmem ! Şimdi aç o kulaklarını beni iyi dinle tamam mı pazartesi kına salı düğün var üç gün sonra İstanbuldayız ve evliyiz"

Ben bu hayatı istemedim ben yaşadım hiç bir şeyi hak etmedim ben bunları hak edicek hiç bir şey yapmadım ben aptal bir kadın değilim ben kadın değilim ben on yedi yaşındayım ona bir iki hafta önce girdim. Annem babam yaptı ben yapmadım töre söyledi ben söylemedim ama neden ben acı çekiyorum onlar bu diyardan göçüp gitmiş ken neden ben onların aşkının bedelini ödüyorum .

Rıha Direniş (Töre Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin