10.bölüm

675 54 5
                                    

Sonsuzluğa gözlerimi açtım bitmesini hiç istemedim bir güne gözlerimi açtım kalbimi açmadım adama bedenimi açacağım bir güne gözlerimi açtım . Kimsesizliğine ev sahipliği yapmış kalbimin öldü güne gözlerimi açtım.

Hani her şeyin çaresi vardı hani masalar mutlu sonlar ile biterdi benim masalım neden mutlu son ile bitmedi. Ben hiç bir zaman babamın prensesi annemin güzel kızı olmadım benim annem babam hiç olmadı.

Yatağımdan kalktım banyoya gidip duş almam lazımdı gözüm odanın diğer ucundan duran valize takıldı içimi koca bir korku sardı kalbim acıdı benim acım gerçeğim . Banyoya girdim aynadaki yüzüm içler acısı .

Üstündeki pijamlardan kurtuldum ilk önce kına yakılan ayaklarını yıkadım ardından normal duşa girdim.

Üstüme beyaz bir elbise başıma beyaz bir şal aldım yeninden imam nikahı kıyılacaktı. Odanın kapısını açtım aşağı inmeye başladım herkes bir o yana bir bu yana koşuşturuyordu .

Düğünümüz konakta olmuyacaktı bir otelin davet salonunda olucaktı bu yüzden nikâhta sonra gelinliğini giyip burdan çıkıcam ve daha sonra kuaföre ordan da salona gidicez .

Aşağı indim beni ilk göre zara oldu. "Günaydın bebeğim hadi sen salona geç ağabeyim de orda nikah birazdan kıyılır." Başım ile onayladı salona geçtim.

Ömer oturmuş düşüncelere dalmıştı geldiğimi dahi fark etmemişti bende tek kelime etmeden ondan en uzak yere oturdum.

İkinci kez kıyıldı benim imam nikâhım ama ikisi arasında büyük bir fark vardı birinci nikah kıyıldı zaman içimde bir gitme umudu vardı şimdi ise o umudum öldü sadece umudum değil hayallerim ve en önemlisi ben öldüm.

Odama çıktım kapının arkasında duran gelinliği baktım kefen mi hayır gelinik bu benim en mutlu günümde giymem gereken şey ama bende anlamlar değişmişti benim en mutlu oldum gün kefen giydim gün en kötü oldum gün gelinik giydim gün.

Gözümde yaşlar ile aynaya baktım annemin sonu olmuştu bu gelinlik onu aşkı benimde sonum olmuştu boynumda duran kolyeyi öptüm. "Keşke siz yaşıyor olsaydınız da ben yine sevdamızın kefaretini ödüyor olsaydım ."

Göz yaşlarımı elimin tersi ile sildim odamın kapısını açtım ve avluya baktım annem babam ağabeyim ablam ve Ömer hepsi buradaydı .

Yavaş adımlar ile merdivenleri indim suskunluk kaplamıştı Sorhan konağını düğün değil cenaze sanki benin cenazemdi belkide.

Aşağı indim Miran Ağabeyim elinde kırmızı kuşak ile yanıma geldi yavaşça belimde üç kere geçirdi tüm bir evi ilahı sesleri kaplamıştı annem dualar ile bu evden çıkmamı istemişti.

"Allah'ıma emanet ol güzel kardeşim bir alo denen ile yanında olurum" boynuna sarıldım sözlerin bitmesi ile belkide tek sırdaşımı şu an itibariyle kaybetmişti.

Daha sonra zara geldi yanıma tek kelime etmeden boynuma sarıldı ve kısık seste ikimizin duya biliceği seste konuşmaya başladı. "Ablam bebeğim çok isterdim kaderimiz aynı olsun sende oku o kep attın günü ben gururla izliyim bu benim kardeşim diyim ama olmadı ablam"

Göz yaşlarım akmaya başladı bana acıdıklarını düşündüm insanlar beni seviyor oluşu canımı öyle çok yaktı ki. Babamın elini öptüm hâlâ kırgındım ona hemde çok o ise boynuma sarıldı ne konuştu ne bir şey dedi sadece ağladı.

En son en can yakıcı kısım annem ile vedalaşmak elini öper öpmez boynuna sarıldım o kokusunu içime çekmek istedim belki öz annem değildi ama o benim annem di kalbim sızladı acıdı o kollardan hiç ayrılmak istemedim .

Rıha Direniş (Töre Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin