Çıkmaz Sokak: 𝑵𝒆𝒇𝒉𝒂

4-Fobi

Çünkü her tarafı gece olan bir kadını,
Işıkları kapatarak korkutamazsınız.
Ruhunu Satan Kadın

Dört.

Kötü bir gece geçirmiştim.Kalktığımda saat 5'e geliyordu.Aynadaki halimle göz göze gelmek de kötüydü.Bir gecede mi çökmüştüm böylesine.Bir travma mı bu hale getirmişti.Yorgun gözüküyordum.Ama 48 saat aralıksız nöbet tutsam böyle bir yorgunluk olmazdı.

İnsanı en çok yoran kesinlikle mental aşamaydı.Uyuyamayınca spor bir şeyler giyip koşuya çıkmıştım sahile.
Koştum,koştum,koştum.Ama içimde bile yine bir yerlere varamadım.Koştuğumla,yorulduğumla kaldım ben yine.

6.30'a geliyordu saat.Oturdum bir banka,seyrettim dalgaları.Sanki kıyıyla bir ilişki içerisindeydi.Tam buluştuk derken..Deniz altüst ediyordu..

Hayatta böyleydi aslında.Neyi tam yaptık dersek.O yaptığımız şey asla olmazdı ya.
Kader derdik hani.

Aslında kader mi bilinmez ama eğer dalga gelmeseydi deniz olmazdı bence.Olaylar, insanlar olmasada hayat olur muydu, tartışılırdı.

Hava kapalıydı güneş yoktu.Saate baktığımda ise 7 olduğunu
Fark ettim.Denizin o tuzlu kokusunu burnuma çektim iyice.Deniz bugün bir farklı kokuyordu sanki..Bilinmezliklerle dolu bir kokuydu.

Sonra sallana sallana eve doğru yürümeye başladım.Köşedeki çiçekçiden Burcu'ya zambak buketi aldım.Severdi.Hastaneye giderken de masamın üstüne şebboy almayı aklıma koymuştum..

⚜️

Eve gelir gelmez hemen çiçekleri vazoya koydum,vazoyu da masaya. Burcu uyurken güzeel bir kahvaltı hazırladım.Her zaman o mu hazırlayacaktı canım.Aslında bu saatte çoktan uyanırdı ama yorgundu galiba.

Kahvaltıyı hazırladıktan sonra onu uyandırmaya gittiğimde ise telefonla konuşuyordu.Odanın kapısından beni fark edince kaş göz işaretiyle geleceğini anlatmaya çalıştı.

Mutfağa geçtim ikimizide çay koyup masaya oturup telefonumu elime aldım.O sırada Burcu geldi.
"Evet, hayır.Nasıl ya?BEYEFENDİ 3 GÜNDÜR ARAMADIĞIM YER KALMADI HANİ VARDI?EĞER Kİ GÜN İÇERİSİNDE O KARGO BANA GELMEZSE ÖVÜNECEK BİR İMAJINIZ DAHİ OLMAZ." Deyip sakince sofraya oturdu.Bunun da kafası attı mı iyi atıyor.

"Bebeğim noldu sana hayırdır yine sağından kalkmışsın maşallah."

"HAYIR YA ŞEREFSİZİN DEDİĞİ ŞEYE BAKAR MISIN NEYMİŞ O BANA ÖYLE SÖYLEMEMİŞ.SIÇARIM SENİN SÖYLEDİĞİN CÜMLEYE DE KELİMEYE DE HAY BEN SENİN."diyerek hala hararetli bir şekilde az önce konuştuğu kişiye bir güzel sövüyordu.

"Anlatsana ya nolduu?"

"Ya ben senin kıyafetine bir parça sipariş ettim ve hani 3 gündür aralıksız uğraşıyorum sorunsuz gelsin kargo diye.İtalya'dan geliyor çünkü,"durdu durdu..Limonlu suyunu bir dikişte dikti tepesine.Devam etti sonra kaldığı yerden.

"ŞEREFSİZ,PEZEVENK,İMAJINA TÜKÜRDÜĞÜM..EĞER Kİ O KARGO BİR SORUNLU GELSİN...AH BİR GELSİN...YOK EDİCEM SİZİ PİYASADAN..KÜLLERİNİZİ BİLE BULAMICAKLAR..ONU İSTİYOR HAYSİYETSİZLER ZATEN..TE ALLAHIM.."deyip saçlarını kulaklarının arkasını aldı.

"Aşkım yeter tamam bir sakin ol..Bir sürü kıyafet var atölyende hiç olmazsa onlardan giyerim benim için hiç önemli değil."dedim ama deliye ne fayda.

"Salak saçma konuşma sende gayet sakinim hem ben.Kırk yılın başı kontrolü bana bırakmışsın her şeyin dört dörtlük olmalı.Aynı senin gibi." Yaa ama o dört dörtlük değil Burcu hayatımm.