Tanışma

28 3 0
                                    

Okulun kütüphane kısmından gezmeye başlamıştım. Hatta belki bir kitap alabilirdim. Evet kesinlikle bir kitap almaliydim. Aklimda kimya kitabi vardi. Lise 1 den beri yapamıyorum su dersi. Neyse galiba  bu uygun bir kitap. Rafa dogru yaklastigimda kitaplara baktım. Galiba bu uygun diyerek kitabi aldim. Tam arkama dönüyordum ki yere dusen bir sey oldu herhalde. Evet arkama döndüğümde yerde bir sürü kitap ve bana öfkeyle bakan iki göz vardı. Kizin yüzündeki kizginligin tarifi yoktu ki kitaplar düşerken de bir çığlık patlatmisti. Simdi ne yapacaksın Çağatay Bey? Özür diledim ve hemen oradan uzaklastim. Hatta kitaplarimi bile orda unutmusum. Neye onemli degil zaten sonra kitapları tekrar alırım. Telefonumdan bildirim gelmişti. Telefona baktığımda saati de gördüm ve derse az kalmisti hatta baslamis bile olabilirdi. Sınıfa hızlı adımlarla çıktım. Sınıfa ulaştığımda neredeyse bos yer yoktu. Ve bu da yetmiyormus gibi bugun kutuphanede gördüğüm kızla ayni siniftaydik. Ona bakmamaya calisarak bos yer aradım. En arka sırada bir adet bos sira vardı. Bence ilk gun için fazla macera yasadim. Umarim yanina oturacagim kisi iyidir diye dusunurken yanildigimi anladim. Hoca kapıyı hızlı bir sekikde vurarak iceri girdi. Yeni başlıyorduk anlaşılan. Hoca herkese tek tek adini sordu. Sira bana geldi ve ayağı kalktim. Ayagi kalkmamla telefonum çalması bir oldu. Hoca bana imali gözlerle bakti. Beni arayan annemdi ne yapacağımı bilemiyordum. Hoca kafasıyla disari çıkabilirsin işareti yaptı. Iyi bari sandigim kadar kötü biri değilmiş en azından. Dışari ciktigim zaman telefonu açtım. Annem de merak etmiş iste ana yüreği. Gerekli aciklamayi yaptiktan sonra kapiyi calarak iceri girdim. Tam içeriği girdigin sirada o kiz kendini tanitiyordu "Ben Eylül Gül" . Demek adi Eylül idi. Sirama geçtiğim sirada hoca kendimi tanitmami istedi. Ayaga kalkarak "Ben Çağatay Coşkun" dedim. Eylül de beni dikkatlice dinliyordu ama caktirmamaya çalışıyordu. Neyse hocada kendini taitinca ilk dersin kimya olduğunu söyledi. Kimya mi? Şaka mi bu? Malesef şaka degildi ve hoca derse başladı. Dersi hic dinlemedim. Yanimdaki cocukla tanismak daha ilgi çekiciydi. Iyi hoş biri. Adi Deniz bence arkadaş olabilirdik. Hatta bence Bff'm olacakti. Ama her sey iyi olamaz tabii di mi? Hoca beni ayagi kaldirdi ve bir soru sordu. İyi bide sınıfta rezil olacaktik. Ben hocaya bilmiyorum diyecekken Deniz defterime bir seyler yazmisti. Beni durterek iste cevabi bu dedi. Bende göz ucuyla deftere baktim ve yazanlari hocaya soyledim. Hoca şaşırmış olacak ki iyi peki diyip oturabilirsin dedi. O sirada tamam şimdi 15 dk mola verelim dedi. Ben ve Deniz kantine gittik. Konusurken yan masaya birikeri oturdu. Eylül ve yaninda bir kiz vardı. Deniz Eylül'un yanindaki kiza oyle bir bakti ki aşık olduğu belliydi. Bence yakisyorlardi ama adini bilmiyordum. Denize dönerek bu kim dedim kas göz haraketleriyle. Deniz de "Su" dedi. Hmmm tmm şimdi bide bunlarin arasını yapmaya calisaktik. O sevmedigini söylese de gözleri her seyi yakaya veriyordu.  En sonunda o da itiraf etti zaten. Tamam bi bu eksikti kankami bir kizla aralarini yapacaktım ama kızın kankasiyla hoş bir tanışma yaşamamistik. Neyse kendimi affettirirdim herhalde. Ders baslamak üzereydi.  Derse girmiycektim ama Deniz beni ikna etmeyi basarmisti.

Siyah HayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin