Eve gittiğimde anneme kendime ev arkadaşı bulduğumu soylemeye hazırlanıyordum. Ama biraz cekiniyirdum doğrusu. Çünkü bu sabah biraz sinirliydi. Dur Çağatay kendine gel. Tamam söyleyeceğim. Aklimda yuzlerce kez pravo yaptım nasıl söyleyeceğim hakkında. Gerci söylemekte sorun yoktu asil sorun annemin niye sabah sinirli olduğu idi. Neyse otobus suratına varmistim. Tam pasomu cikaracakken paso cebimde değildi. Büyük ihtimalle kafede kalmıştı. Ama kafeye donmeyecektim. Eve yürüyerek gitmekte karar kıldım. Tamam biraz sanssizim. Yolda giderken birden nisan yağmuru bastırdı. Mecbur kosa koşa eve gitmeye başladım. Biraz ilerledikten sonra durdum. Dikkatlice bakinca ileride Eylul ile Su ikilisini gördüm. Evleri bu tarafta değildi bunu biliyorum. Peki nereye gidiyorlardi. Aman banane diye soylesemde bir duygu bana takip etmemi söylüyordu. Nereye gidiyorlarsa gitsin değilde onlari takip et dusuncesi agir basti. Bende bu yağmurda onlari takip etmeye karar verdim. Saat cok gec degildi. Hatta erkendi. Ya da bana oyle geliyordu cunku saate baktigimda saat 22:45 idi. Bu sefer bir merak ile onlari takip ettim. Acaba nereye gidiyorlardi.
Hayir ben yoksa. Hayir hayir. Bu olamaz. Ben yoksaaa. Hayir bu düşünceyi zihnimde yok etmeye calistim. Doğruca eve gittim. Apartmandan iceri girdim ve anahtarlari cebimden çıkardım. Ben hakket normal değilim galiba eve varmadan anahtar cikarmak falan. Neyse kapıyı açıp iceri girdigimde annem beni duymamid olacak ki kendi kendine bir seyler söylüyordu. Onu dinlemeye karar verdim. NEYY!?!?!?!?! Duyduklarima inanmıyorum!!!!!!!!!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Hayaller
RomanceOkulun ilk günü olan şeyler hayatina yansir mi? Belki yansimaz ama bu kitapta olanlari gormen gerekir.