"Benim bebeğim neden bu kadar uykucu hadi uyan"
Hastanede ki ikinci günleriydi.Henüz uyanmamıştı.Geldiklerinde nabzı yok denecek kadar azdı.
Doktor fazlasıyla kan kaybettiğini,yaşamasının bir mucize olduğunu söylemişti.
Minhonun tek tesellisi yaşıyor olmasıydı.Geldiğinden beri zaten yanından hiç ayrılmamıştı, biraz daha beklemek onun için sorun değildi.
Sanki odada onlardan başka biri varmış gibi fısıltıyla konuştu.
"aramızda kalsın buranın yemekleri berbat çıkınca ne istersen yeriz olur mu"
Duyduğunu düşünerek sürekli konuşuyordu.Uyanması için bir faydası olurdu belki
"Sabah annenle baban geldi, artık eve gidip dinlenmem gerektiğini söylediler, sen burda yatarken ben nasıl dinlenebilirim aklım sende kalır, onları gitmeleri için ikna ettim ben yanındayım zaten burda kalıp üzülmesinler daha fazla"
Diğerlerine henüz söylememişti.Sürekli arasalarda geçiştiriyordu.Birde onlara laf anlatmakla uğraşamazdı.
"Bu çizgili pijamalarda sana hiç yakışmamış büyükbabam gibi olmuşsun"
Kapının önünden geçen biri muhtemelen onu deli sanardı.Çünkü tek yaptığı kendi kendine konuşmaktı.
Bir eliyle elini tutup diğer eliyle saçını okşuyordu.
"Sen kendi yatağından başka yerde uyuyamazdın şimdi neden uyuyorsun hem sen hastaneleri de sevmezsin, her yer beyaz olduğu için çok sıkıcı olduğunu söylerdin"
Hala hiçbir tepki yoktu.En azından duyduğunu ümit ediyordu.
"Merak etme herşey düzelecek şimdi anneni arayalım biraz da onunla konuş özlemiştir seni"
Sol cebindeki telefonu almak için elini çekecekken avcunun içindeki el onu durdurdu.
"Jeongin beni duyabiliyor musun burdayım bebeğim hemen doktoru çağırıp geliyorum"
Elini çekip koşar adım çıktı odadan.
En ufak hareketi bile minhoyu mutlu etmeye yetmişti.
~~~~
"Yapma böyle jeongin lütfen konuş"
Sonunda kendine gelmişti ancak ne ailesi nede minhoyla konuşmuştu.
Gözlerinde herhangi bir duygu yoktu tamamen boş bakıyordu.
"Doktor bu daha ne kadar sürecek neden konuşmuyor"
"Konuşmasına engel bir durum yok sanırım kendisi konuşmak istemiyor"
"Napabilirim peki konuşması için"
"psikiyatriste gitmenizi tavsiye ederim"
"Tamam teşekkür ederim"
Doktor odadan çıktıktan sonra yine tüm dikkatini jeongine verdi.Durumuna fazlasıyla üzülüyordu ama belli etmemeye çalışıyordu.
"Duydun mu bebeğim iyi olucaksın, burdan çıkınca pizza yemeye gidelim mi sen çok seversin"
Konuşturmak için elinden geleni yapsada pek başarılı olduğu söylenemez.
"Pekala ben çıkış işlemleri halletmeye gidiyorum sonra da psikiyatriste bakarız olur mu"
Yine aynı boş bakışla cevapsız bıraktı minhoyu.
Hyunjini bu kadar mı çok sevmişti?
Delirecek kadar?~~~~
2 gün sonra"Minho gerçekten çok teşekkür ederim sürekli yanındasın çok iyi bakıyorsun oğluma"
"Rica ederim bay yang, olması gereken bu zaten siz merak etmeyin ben burdayım işe gidebilirsiniz"
"Pekala tekrardan teşekkür ederim biz çıkıyoruz o zaman dolapta yemek var öğlen ısıtıp yersiniz bir gelişme olursa da haber verirsin"
"Elbette"
Sürekli başında bekliyor, bazen yemeğini bile o yediriyordu.
"Bugün banyo yapmak ister misin hastanenin o iğrenç kokusu sinmiştir üstüne gel hadi"
Yine kucağına alıp banyoya kadar götürdü.
"Bekle biraz suyu ayarlamam gerek"
O suyla ilgilenirken jeonginde klozetin üstüne oturmuş onu bekliyordu.
"Hazır, hadi gel ben çıkıyorum odanı toplarım biraz sonra da saçını kuruturuz, birşey olursa mutlaka seslen olur mu bebeğim"
Hala konuşmaması hem üzücü hemde can sıkıcıydı.
Elbet birgün konuşacaktı, konuşmak zorundaydı.
♤♤♤♤♤
Duyuruyu görmeyenler için çok çok önemli açıklama 🤩🪄25.bölüm final ☺ yani henüz bitmiyor 🥰 malesef🤭
Kafamdaki senaryo tamamen değişti ve angst değil inanabiliyor musunuz 🤩🥳
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He Knows -hyunin-
Teen FictionAylardır herkesten habersiz devam eden ilişkileri, birinin dikkatsizliği sonunda ortaya çıkacaktı.Minho şüphelerinde haklıydı.