21

1.5K 184 149
                                    

"Anlat bakalım jeongin o gün neler oldu"

Ailesi şehrin en iyi psikiyatristine getirmişti.Oğullarının eski haline dönmesi için her türlü imkanı sağlıyorlardı.

"Ailen dışarıda seni duyamazlar o yüzden herşeyi anlatabilirsin ama eğer istersen arkadaşında çıkabilir"

Minhoyu kastediyordu.

"Bebeğim istersen çıkabilirim, hemen kapının önünde beklerim"

"Gitme" (bebeğimizin ilk kelimesi👉🏻👈🏻🥺😣)

"Bekle sen konuştun mu yoksa bana mı öyle geldi sizde duydunuz değil mi"

"Duydum, ne zamandan beri böyle"

"On iki gün oldu sanırım"

"Bakın ağır ilaçlar vermek istemiyorum o yüzden rehabilitasyon merkezine yatırmanızı öneririm bunu bir düşünün"

"Tamam çok teşekkür ederiz"

Jeonginin elinden tutup dışarı çıktılar.
Ardında kapının önünde onları bekleyen arabaya bindiler.

"Noldu ne dedi"

"rehabilitasyon merkezine yatırmamızı önerdi,karar sizin siz ne derseniz"

"Bilemiyorum tek başına daha kötü olmaz mı"

"Yaşıtları da vardır illa arkadaş bulur bir şekilde, işinize karışmak istemiyorum ama bu daha mantıklı evde ilerleme kaydedemeyiz"

"Pekala öyle olsun bakalım bugün birlikte eşyalarını toplarsınız pazartesi günü de bırakırım, o zamana kadar en iyisini bulmuş olurum"

Diğerleri konuşurken jeongin yine tek kelime etmemişti.

Üçününde tek temennisi bir an önce iyileşmesiydi.

~~~~

"Müdür olduğunu bilmiyordum en son bakanlıkta değil miydin sen"

"Bilmezsin tabi görüşmeyeli uzun zaman oldu yang"

"Karşılaşmamız iyi oldu en azından içim rahat olucak"

Müdür, babasının okul arkadaşı çıkmıştı.Her ne karşılaşma sebepleri pek hoş olmasada tabi

"İstersen biz odama geçip konuşurken bayan sim de çocuklara etrafı gezdirsin"

"Gerek yok efendim daha önce burayı araştırmıştım gayet iyi biliyorum biz gezeriz değil mi Jeongin"

"Jeongin senin gibi bir arkadaşı olduğu için çok şanslı cidden sana nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum"

"Ben sadece yapmam gerekeni yapıyorum, o zaman biz gidelim"

Koluna girip insan kalabalığından uzaklaşmak için bahçeye çıktılar.

Fotoğraftakiler kadar güzel olmasada ilerde dört duvar arasında sıkılanlar için idealdi.

"Gel şu lavantaların yanındaki banka oturalım seversin sen"

Yüzünde tek bir duygu bile yoktu.Cidden bu daha ne kadar sürecek

"ilk defa doğum gününe gelmediğim günü hatırlıyor musun, kaç yaşına girmiştin sanırım on dört"

Karşılıklı konuşmak istiyordu ama şimdilik pek mümkün değil gibi

"bir türlü sizinle tanıştırmaya vakit bulamadığım kardeşimin yanındaydım o gün, önceki günde onunlaydım"

Kardeşiyle birlikte gelebilirdi en azından diye düşündü jeongin.O gün gelmediği için üzülmüştü çünkü.

"bir anlık elini bırakmıştım sürekli tutmak istiyordu çünkü, yeşil yanmasını beklemeden yola atladı çok sabırsız bir çocuktu senin gibi, arabanın altında kaldı, hiçbir şey yapamadım napabilirdim ki kocaman arabayı nasıl kaldırabilirim gözümün önünde can çekişerek öldü"

Arkasında böyle bir sebep olduğu tahmin bile edemezdi jeongin.

"Ne tesadüf değil mi birinizin öldüğü gün diğerinin doğum günü, saat tam gece yarısıydı jeongin, sabah sana gelecektim, gelemedim özür dilerim"

Demin ki duygusuz yüz ifadesi çoktan gitmiş, ağlamak üzereydi.

"öyle şerefsizler için kendini yıpratmanı istemiyorum, seninde gözümün önünde günden güne ölmene izin veremem, biri kaybettim şimdi birini daha kaybetmek istemiyorum lütfen toparla kendini, kardeşim olman için illa kan bağı olması gerekmiyor"

♤♤♤♤♤

Ağlamaya bahane arıyordum zaten buna agliyim biraz🥰

Yazım yanlışı olduysa da napim aq hatasız kul olmaz

He Knows -hyunin-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin