Yanımda oturup saatlerce gürültülü bir şekilde konuşan binsung ikilisi bağırmamdan sonra sessizleşip tek kelime etmemişlerdi.
"Ah tamam. Size bagirdigim için özür dilerim. Gerçekten bağırmak istememiştim."
"Önemli değil hyung. Sanırım biz fazla gürültü yaptık. "
Jisung alınmış bir şekilde konuşurken yerimden kalkıp kendimi onun üzerine attım.
"Ah hyung! Gerçekten ağırmışsın."
"Ben çok sıkıldım. Bir şeyler yapalım."
"Aslında bugün okulun dans grubunun bir etkinliği vardı oraya gidebiliriz."
"Evet gidelim. Hadi kalkın. Hala oturuyor musunuz siz? Ah ne giyeceğim ben şimdi?"
"Jisung sakin ol. Sadece sevgilinin sahnesini izleyeceğiz o kadar."
"Aish sen ne anlarsın."
Yarım saate kadar evden çıkıp etkinliğin olduğu yere gittik. Ah dansları gerçekten güzeldi. Birbirlerini tamamlıyorlardı.
Bir kaç dans sahnesi sonrası bizi görüp sahneye davet etmişlerdi. Ama minho ile ben sahneye çıkmamıştık.
Diğerleri şarkıya başladıkları zaman uyumlarının gerçekten mükemmel olduğunu gördüm.
Sahne biter bitmez jisung minho 'ya doğru koşup sarılmıştı.
"Ew. İğrençsiniz. Lütfen başka yerde çiftleşin."
"Kıskanıyorsun chan."
"Hah neden kıskanayım?"
"Çünkü seungmin ile hyunjin 'i sevgili sanıyorsun. Hadi ama bütün okul onların çocukluk arkadaşı olduğunu biliyor. Sen bunu nasıl duymadın chan?"
"Çocukluk arkadaşı mı? Ama ben sanmıştım ki.... Ah her neyse. Sahnede çok güzeldiniz."
"Ah çok teşekkür ederim channie."
"Bana öyle seslenme demiştim."
"Channie channie channie chan chan chan." (Melodik okununca çok güzel oluyor.😁)
"Hyung bizde bir sahne alalım mı ne dersin? Hem benim elimde bir şarkı var şuan istersen onu söyleriz."
"Ah tabi neden olmasın. Hadi şu işi yapalım hehehe."
Sahneye çıktığımızda herkes bize garip bir şekilde bakmaya başladı. Tabii minho ve ben pek fazla yan yana olmazdık. Tuhaf bakışlar eşliğinde şarkıya başladık.
Şarkıyı bitirdiğimde tuhaf bakışlar yerini eğlenceli çığlıklara bırakmıştı. Herkes tekrar söylememizi isterken biz çok yorulduğumuz için onları selamlayıp sahneden indik.
Jisung tekrar kendini minho 'nun kucağına atmıştı. Bende changbin 'in üzerine yatmıştım.
Bir kaç dakika dinlendikten sonra hep beraber bir kafeye gidip oturmayı planladık.
Kırk dakikalık yürüyüşten sonra şirin bir kafe bulup içeri girmiştik. Ah burası gerçekten çok güzeldi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Biraz daha büyük ve geniş hayal edin.)
Seungmin; Hyunjin ile her zaman geldiğimiz kafede oturup keklerimizi yerken içeri girenler beni şaşırtmıştı. Açıkçası dans klubu ile 3racha pek beraber görünmezdi. Tabii jisung ve minho dışında.
"Şu Sam 'in olayını bana tekrar anlatır mısın bir?"
"Ah! Yine mi Sam? Neyse. Şu chan ile kavga ettikleri ve müdürün Sam 'e benim pansuman yapmamı istediği gün varya-"
"Evet seungmin."
"Ya! Lafımı bölme Hwang. İşte o gün ben ona pansuman yaparken chan 'a dediklerinin bazılarının doğru bazılarının yalan olduğunu söyledi. Yani şöyle ki beni sevdiği doğru ama chan 'ı sinir etmek için beni altına almak istediğini söylemiş."
"Ne!? Sam seni mi seviyormuş? Hah! Güleyim de boşa gitmesin bari. Bir dakika? Sen buna inanmadın değil mi? O seni nasıl sevebilir? O kadar şey yaşattı sana."
"Hyunjin aynısı ona bizzat kendim söyledim. O da babasının onu benimle tehdit ettiğini söyledi. Ama buna inanmıyorum. Sanırım sadece bir erkeği sevmek onun için yanlış birşey."
