17

429 66 20
                                    

Oy sınırı; 35
Yorum sınırı;35

_________________________

Seungmin;
Okula tek başıma gelmek hayatımda verdiğim en iğrenç karardı.

Sabah chan 'ın babası arayıp yanına gitmesini istemişti. Chan benimde gelmemi istemişti ama ben onu reddedip okula geleceğimi söylemiştim.

Ders boyunca konuşan hocayla ne dersi dinleyebilmiştim ne de başka birşeyle uğraşabilmiştim. Yanımdaki jisung sevgilisiyle konuşabilmek için kırk takla atmıştı ders boyunca.

Ben ise sevgilime mesaj bile atamıyordum. Neden mi? Çünkü babasının yanında diye rahatsız etmekten korkuyordum.

Teneffüs olduğunda kendimi kantine atıp bir meyve suyu aldım kendime. Boş masalardan birisine oturduğumda eş zamanlı yanıma jisung ve sevgilisi minho hyungta oturmuştu.Tanrım ikisinide çekecek durumda değildim.

Çalan telefonla arayan kişiye baktım. Chris 'ti. Hemen açtım. Çok özlemiştim.

"Sevgilim."

"Chris. Ne zaman geleceksin? Şimdiden özledim seni."

"Bende seni özledim bebeğim. Ama ben değil sen geleceksin."

"Nasıl yani?"

"Annem seni görmeden beni bırakmayacağını söyledi bebeğim. O yüzden okul çıkışı buradasın."

"Ah. Peki."

Telefonu kapatıp oflayarak neredeyse bitmiş olan meyve suyumu yudumladım.

"Yine ne oldu seung? Sabahtan beri oflayıp duruyorsun. Ayrıca chan hyung nerede?"

"Chan babasının yanında jis. Sabah babası arayıp yanına çağırdığı için gitmişti. Bende çıkışı onun yanına gidicem. Babası ve annesi benimle tanışmak istiyormuş."

"Aslında ben chan hyungun babasını az çok tanırım. Diyeceğim şu ki işin biraz zor seung. Babası gerçekten zor bir insan."

"Teşekkür ederim ya jisung. Gerçekten çok yardımcı oldun şuan."

Sırıtıp önüne dönmüştü. Bende hala ne yapacağımı düşünüyordum. Eğer jisung 'un dediği doğruysa işim gerçekten de zordu.

Saatler sonra okuldan çıkmıştım ve chan 'ın attığı adrese doğru yol aldım.

Sonunda evi bulduğumda zili çaldım. Çok geçmeden kapıyı açan chan ile tedirgince gülümsedim.

Tanrım! Babasıyla tanışacaktım!

"Hoş geldin güzelim!"

"Hoş buldum chan."

"Bebeğim gergin olduğunu anlayabiliyorum ama gerçekten bunu gerektirecek birşey yok."

"Bilemiyorum Chris. Gerginliğimi durduramıyorum."

Dudaklarıma küçük bir öpücük bırakıp beni salona babasının yanına götürdü.

Tam karşımdaki koltukta oturan duruşundan da sert olduğu belli olan adamın gözleri bir chan 'da birde bende dolaşıyordu.

"Hoş geldin oğlum. "

"Hoş buldum ıhmm."

"Eğer bir sakıncası yoksa bana baba diyebilirsin oğlum. "

"Peki baba."

Açıkçası ona bu kadar kolay baba diyebileceğimi beklemiyordum.

"Eee Kim Seungmin. Biraz kendinden bahset bakalım."

"Tabii ki. Sizinde dediğiniz gibi ben Kim Seungmin. Okulda beni inek öğrenci olarak tanırlar. Ama ben daha çok müzik ile ilgileniyorum. Genelde sesimi pek beğenmem ama arkadaşlarım ve Chris bu konuda bana çok yardımcı oldular."

"Hmm. Bir gün sesini dinlemek isterim oğlum. Peki ailen? Onlardan hiç bahsetmedin."

"Ailem... Onlardan bahsetmedim çünkü bir ailem yok efendim. Annem ben daha yeni doğmuşken hayatını kaybetmiş. Babam ise... O kendine yeni bir eş bulup kayboldu. Nerede olduğunu bilmiyorum."

"Anladım oğlum. Chan biraz ikimiz konuşabilir miyiz seninle?"

"Tabii ki baba."

İkisi de odadan çıktıklarında rahat bir nefes verebilmiştim sonunda. Babasının ona dediklerini az çok duyarken kendimi iyice kötü hissetmeye başlamıştım.

"Emin misin chan? Gerçekten bu kimsesiz çocuğu mu seviyorsun? Üstelik o da senin gibi bir illete bulaşmış ki müzik okuyor. Chan bir an önce bu çocukla işini bitir oğlum."

Babasının dedikleri gerçekten canımı yakmıştı. Gözümden yavaş yavaş akan yaşları durdurmaya çalışmıştım ama bunu da başaramamıştım.

Chan hızla odaya girerken benim ağladığımı anladığı gibi yanıma gelmişti.

"Güzelim? Neden ağlıyorsun sen? Babamın dedikleri yüzünden mi yoksa? Ah. Onun dedikleri umrumda değil seung. Ben seni çok seviyorum sevgilim. Babam isterse benimle uğraşıp dursun. Ben gerçekten seni seviyorum güzelim."

"Chris."

Birşey diyemeyip daha fazla ağlamaya başlamıştım. Chan hızla bana sarılırken kollarımı boynuna sarmıştım hızla. Bir kaç dakika sonra ağlamam dinerken chan bizi o evden çıkarıp biraz dışarıda dolaşmak istediğini söylemişti.

Sahil boyunca yürümüştük. Bu bana daha iyi gelmişti.

Saatler geçmiş akşam olmuşken biz hala dışarıdaydık. Chan bir anda bana dönüp beni sevdiğini söylemiş ve aniden dudağıma bir öpücük bırakmıştı.

Bu hareketine kızarırken ona sarılıp yüzümü boynuna saklamıştım. Kollarını belimde hissettiğimde daha da utanmıştım.

"Bebeğim utanmış galiba. Hm?"

"Chris! Sus!"

Dediğime gülüp bu sefer boynumdan ve yanağımdan öpmüştü.
Kıkırdayıp ona daha da sokuldum. Bir kaç dakika bu şekilde kaldıktan sonra biraz geri çekildim.

"Chris. Artık eve gidelim. Uyumak ve yarın okula gitmek istiyorum."

"Peki sevgilim."

Elimi tutup evimize doğru çekiştirmişti bizi.

Sonunda eve geldiğimizde direk odamıza çıkıp uyumuştuk.

"İyi geceler Chris."

"İyi geceler bebeğim."

_____________________________
Selam arkadaşlar 👋. Nasılsınız? Umarım bölümü beğenmişsinizdir.

Yazım yanlışım varsa şimdiden özür dilerim.

Bölüm hakkında fikirlerinizi söylemekten çekinmeyin lütfen.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Fighting🐿
















Blurry Face (Chanmin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin