17

234 19 17
                                    


Genç ofise kapıyı çarparak girdi."Yani direk gitmesine izin mi vereceksin!"
"Harley kendisini burada sonsuza kadar tutamayız."
"Sonsuza kadar değil! Şimdi bırakırsak gene deneyecek, yardım etmeliyiz Tony..!"Sarışın sinirden gelen gözyaşlarını tutmaya çalışıyordu, sonuna kadar sinirle söylediği kelimeler cümlenin sonuna kadar dayanmadı.

"O istemiyorsa bu yaptığımız suça girer  Harley." Milyarder yavaşça hıçkıran gence doğru ilerledi.
"Olanların tekrar edilmesin..istemiyorum..." Tony'nin ona sarılmasına izin verdi.
"Herkesin ölümü senin üstüne değil çocuk.."

..........................................................

Peter kendini bir kişinin yardımı ile- kim olduğunu bilmiyordu açıkcası koyu gri temalı duvarına yaslayıp yerde bağdaş kurdu ,az yemek yemesi hızlı iyileşmeye yardım etmiyordu, üç gündür antidepresanlarını almıyordu yarın alsa fena ol-

"Dünya'dan Parker'a-HEY"
"Ne?"
"Karnın kanıyor." Koyu saçlı genç sargı bezleri olan eli ile karnına doğru işaret etmişti, ne zaman açıl yardım çantasını almıştı ki.
"Oh.." Wow tamam iyi bir gidiş şekli değil, en azından dikişileri patlamamıştı. Evde çürümüş peynir mi kokuyordu ne, deadpool'un çorbası gibi ,eww neden içinde makana vardı Tanrım.

"Parker orda mısın 5 dakikadır duvara bakıyorsun."

"Evet evet harika..harika bu arada sen buraya nasıl geldin?" Peter gözlerini duvardaki siyah boya izinden ayırmadı.
"Burası benim evim Pete" Genç endişeli bir şekilde gülümsedi, bu garip moda dayanmak için yeteri kadar bilgisi yoktu.
"Güzel güzel.. muhteşem.. ben buraya nasıl geldim?"
"Tony Stark ve uzun garip sarışın çocuk seni birine emanet etmesi gerektiğini söyledi, ve ned meşkul-"
"Ben niye hatırlamıyo-Oh kedi"

"Parker sargılar- sen otur tanrı aşkına ben getiririm kediyi" Genç çocuk yerinden kalkıp biri kahve rengi ve diğeri siyah kediyi kucağına aldı ve Peter'in tam karşısına oturdu.
"İlk başta kendimi tanıtmalıyım? Benim adım Harry, Ned'in anasınıfı arkadaşıyım bu yüzden endişelenmene gere- Martin'in pençeleri var dikkat et."

Peter elini tırmalamaya çalışan kediye abartılı bir şekilde kaşlarını çattı, elini kesmesi sıkıntı değildi ama bu kedi... bu kedi kesin şeytan yavrusuydu. Sanki içini görebilecekmiş gibi yukarı ışığa doğru kaldırdı kediyi. O sırada siyah kedi çocuğun kucağına yayıldı.

"Neden bu kara kurbağasına benziyor?" Martin sanki anlamış gibi pençesini tekrar onu tutan gencin eline savurdu, Peter aniden kediyi bıraktı ve kedi kapıdan fırlayıp gitti. Peter ellerini siyah kedinin üstünde birleşmesine izin verdi. Hmm demek ki bütün kediler nankör değilmiş... bu kedinin gözlerinde de bişey var gibiydi de herneyse, nasılsa onu sevdiyse önemli değil, gözleri çok parlaktı ama, açık yeşil güzel, neden hala çürümüş peynir gibi kokuyor, Biyoloji hocası gibi kokuyor eww, okulu yıkılsa keşke, yıkılmak? Sopam nerde b-

"İyi geceler Peter" Işıklar ve daha sonra da kapı kapandı. Ne ara uzanmıştı. Oh kedi hala burada, kalkacak pek enerjisi yok kontrol işini yarına bıraksa da olabilir..

==================================
Hey içime sinmeyen bir bölüm ile geldim. Okul başlamasından dolayı çok fazla devam edemeyeceğim ve yazma isteğim azaldı. Hızlıca bir ekleme yapmak istedim. Şimdilik Oscar ve Martin (kedilerimiz) ile görüşürüz diyoruz!

Hayati dönüş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin