1 bölüm

170 15 2
                                    

Reki küçük bir kasabada yaşayan 20'li yaşlarına gelen bir gençti artık. 18'inden bu yana üniversite yakınlarında bir eve yerleşmiş. İkinci dönemini bitiren ve şuan yaz tatilinde olan biriydi. Onun için yanlız yaşamak sıkıntı değildi. Kendisi akşamları part-time işte çalışıyor hem de ailesi aylık para gönderiyordu. Üstüne üstlük istediği bölümü de kazanmıştı. Ondan mutlusu bulunur mu bu hayatta şimdi..? Ama her mutluluğun bir bedeli var derler. Reki kasabaya yeni gelen komşularından biri olacak birini tanıyana kadar...

Langa taşınmadan 1 gün önce
Reki dışarda oturmuş kaykayını izliyordu. Eliyle kaykayının sağlam olduğunun farkına varınca, Şapkasını taktı ve kaykayını yere atıp üstüne çıktı. Sadece yaz tatili zamanı böyle küçük eğlencelere baş vura biliyordu. Kaykay kaymak Reki için bir hobiydi. İleri geri yaptıktan sonra bi heyecan gelmiş, O hızla da sokak sokak kaykay sürmeye başlamıştı. Yaklaşık 1 buçuk saat kasabanın farklı farklı yerlerini gezmiş, Küçük aksiyonlar yaşatmıştı kendine. Hem açıktığı için hemde suyu bittiğinden eve dönme kararı almıştı. Eve gelince kaykayını eski yerine koymuş ve içeri geçmişti. Suyunu da içtikten sonra patates kızartması yapmaya başladı. Yanlız yaşadığı için böyle şeylere alışkındı. Herşey hazır olunca yemeğini güzelce yemiş, Sonrasında odasında yatağına uzanıp telefonla oynamaya başlamıştı. Komşu evlerden biri uzun zamandır boştu ve bu sabah birinin yakınlarda bu eve taşınacağını bu yüzden eşyalarını yavaş yavaş getirttiğini duymuştu. Doğrusu pek umursamıyordu yaşlı biri olur diye düşünmüştü buraya gençler fazla gelmez gelenlerin çoğu da Reki gibi Üniversite içindir.
"Neyse ne" diye mırıldandı ve telefonuna geri döndü.

Akşam saat 9'a gelince Reki çantasını ve kaykayını götürmüş part-time çalıştığı işe doğru kaymaya başlamıştı. Reki karanlıktan korkmazdı. O yüzden akşam çalışmak onun için birşey değildi. Hem onun için bu iş çok basitti. Önceden söylediği gibi burada yaşlılar olur onlarda akşam dışarı fazla çıkmazlar. İşine vardı diğer çalışanla vardiyasını değişti ve kasanın başına geçti. Etrafa baktı. 2 kişi vardı, alacakları şeyler için bakıyordular. Sonrasında çok geçmeden aldıklarının parasını ödeyip gittiler. Şuan bu küçük mağazada yanlızdı Reki..

Mağazayı gezindi yerinde olmayan erzakları yerlerine koydu. Yeni gelen malları yerleştirdi sonrasında kasa başında ki sandalye de oturdu ve birinin gelmesini bekledi. Çok geçmedi Reki kapının açılması sesiyle irkildi ve telefonu hemen yana koyup ayağa kalktı üstünü düzenledi. Önüne bakamadan..

"Merhabalar efendim, istediğiniz bir şey varsa size yardımcı ola bilirim.."

Dedikten sonra adama baktı..
İnanılmazdı..
Masmavi saçları, mavi gözleriyle beraber göz okşuyordu. Bembeyaz teni vardı.. özenle giyinmişti. Buralı olmadığı açık aydın göz önündeydi.
Reki hemen adamı incelemeyi bırakmış kafasını önüne çevirmişti.
İsmini dahi bilmediği bu adam ona çok çekici gelmişti. Çok yakışıklıydı..

"Ah, merhaba sen burada yaşıyor olmalısın, ben buraya yeni taşındım buraları pek bilmem"

Reki'nin gözleri büyüdü yeni taşınan komşusu bu adam mıydı?

"Evet burada yaşayalı 2 yıl oldu ben.. Reki Kyan siz?"

"Ben Langa Hasegawa memnun oldum, birde meyvesuyu nerede rica etsem gösterir misiniz?"

"Elbette, beni takip edin"

Gülümseyerek cevap verdim ve meyvesuyu reyonuna taraf gittim. Elimle meyvesuyu çeşitlerini gösterirken elim onun eline çarptı.

"Ah, özür dilerim. Tamamdır bunlar meyvesuları istediğinizi seçin kasada olacağım."

Eli benimkinden soğuktu. Ama normal diye düşündüm. Derisi bu kadar beyazsa soğuk bir yerde yaşıyordur diye geçirdim içimden.

Kasaya geldi seçtiklerini bana uzattı ve bende kasadan geçirip poşete koymaya başladım. Langa'yla daha çok konuşmak istedim bir anda ve böyle birşey ağzımdan kaçtı diyelim.

"Aslında.. siz benim komşum sayılırsınız yanınızdaki evin yanında kalıyorum. Bir şeye ihtiyacınız olursa yada bir sorunuz bana sora bilirsiniz"

"Gerçekten mi? Bir ara kesinlikle uğrarım o zaman. Teşekkürler ve iyi geceler"

"Size de"

Çok hoş biri! Düşünerek yerime geçtim ve yeni gelecek müşteri için beklemeye başladım.

Gece saat 3'dü ve artık kapama zamanım gelmişti. Normal olarak part-time 6 saatlik bir işti. Ve şuan eve dönme yolundaydım. Kaykayımı sessiz sokaklarda sürerek evin yolunu tutdum. Evime geçmeden önce yeni komşumun evinin penceresine baktım "belki hala uyumamıştır."
Ne saçma bir düşünce.. sorun şu ki pencereden çift mavi bir göz beni izliyordu.. tüylerim diken diken olmuştu sonradan odasının ışığı yandı ve bana el salladı. Sakinleştim ama bu adam neden gece 3'te yolu izliyordu ki..?
Çok sorgulamadan eve geçtim ve kendimi yatağa attım ve hemen uykuya daldım. Yarın için bazı planlarım vardı.. ve onlardan biri kesinlikle bu "yeni komşuyla" küçük bir muhabbetti.

Bölüm sonu

Okiyagari? /Vampir au/ RengaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin