3 | Garip Hisler

277 45 34
                                    

Önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun lütfen 3 bölüm yayınladım💗

Chan'ın beni sakinleştirip gitmesinin üzerinden saatler geçmişti. Jeongin benim için hazırladığı çeşit çeşit yemeği bana zorla yedirmişti. İştahımın olmadığını söyledikçe yüzünü sevimli hallere sokmuş ve o yemeklerin hepsini bitirene kadar asla doydum kelimesini kabul etmemişti.

Okul anılarından bahsetmiş arkadaşları içerideyken burada uzun süre benimle ilgilenmişti. Grubun en küçüğü olduğu için bolca yakınmıştı.

Sürekli çok zayıf ve minik bir bedenimin sağlıksız olduğunu söylemiş ve henüz öğrenci olmasına rağmen tatlı tatlı doktor tavsiyeleri vermişti. Sanki sağlıksız olan tek şey yemek düzenimmiş gibi davranmış diğer şeyleri görmezden gelmişti.

Keşke onun gibi bir kardeşim olsaydı. İnsana iyi gelen bir yanı vardı. Hiçbir şey yokmuş gibi ilgiyle davranması hem iyi hissettiriyor hem fazlalık olduğumu düşündürüyordu.

Şevkat beni korkutuyordu.

Sırtımı yatağa yaslamış gözlerimi yine denize dikmiş dalgaları izliyordum. Güneş yavaş yavaş batıyordu. Kalabalık arkadaş grubu da dağılmaya başlamıştı duyduğum seslerden anladığım kadarıyla.

Kapımın tıklatılmasıyla gözlerimi gelen kişiye bakmak için deniz manzarasından ayırdım.

Kapı hafifçe açılmış Chan başını içeri doğru uzatmıştı. Kaşlarını kaldırıp yüzüme baktı birkaç saniye.

"Gelebilir miyim?"

Onaylar şekilde başımı salladım. Bu hareketimle yapılı vücudunu aralıktan içeri sokmuştu. Elindeki anahtarı havaya kaldırıp salladı.

"Arabanı getirdim."

Tebessüm etmeye çalışarak konuşmuştu. Sanki saatler önce hayatımı kurtarmamış, krize girme aşamasında bana iyi gelmemiş gibi şimdi çekingen davranıyordu.

Bende aynı şekilde gülmeye çalıştım ama olmamıştı. Yine ulaşamamıştı hislerim dudaklarıma.

" Teşekkür ederim."

Sorun yok dercesine iki yana salladı kafasını.

"Araban oldukça güzelmiş. Küçük ve sevimli. Sana benziyor."

Söylediği şeyler kalbime birkaç his tohumu düşmesine sebep oldu. İltifat mı alıyordum şu an? Bu garip bir histi.

Mahçup hissetmiştim.

"Bu hayatta bana ait olan tek şey o araba. Ayrıca ben miyim sevimli? "

"Kendinin farkında olmalısın felix"

Söylediklerine karşılık yandan ironik bir gülümseme yayıldı dudaklarıma ama zorla yerleşmişti bu kıvrılma. Konuşmaya devam ettim bakışlarım gözlerinden ellerime kayarken.

"Bir ölüye iltifat etmemelisin. Bu onun tekrar yaşamak istemesine sebep olur Chan. "

Cümlemi bitirince tedirgin gözlerim karşımdaki adamı buldu. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Yüzünde nefreti aradım, acımasızlık aradım usulca. Sinirlenmişti işte, herkes gibi o da nefret etmişti benden.

Olması gereken buydu. Yanımda değil karşımda durmalıydı.

Birkaç adım atıp iyice yaklaştı bana. Kaşlarını hala serbest bırakmamıştı. Gergin çizgi yerini koruyordu. Yatağın kenarına oturup elini kaldırdığında refleks olarak gözlerimi kapatıp ellerimi kendimi korumak ister gibi önümde siper ettim.

İ love u 3000 | Chanlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin