Kimsesiz, Yapayalnız, Çaresizlik neydi ? Bunları nasıl tanımlanır?. İşte bende tam öyleydim .
5 yıl önce bir küçük kız çocuğu İzmir'in ıssız sokaklarında yapa yanlızdi ve o küçük kız o İzmir sokaklarını haykırışlarıyla inletmisti. O haykırışlar hala kulağımda çınlıyor du . Bugün yine her sabah yaptığı rutinle aynaya bakıyordum. Ve yine o küçük çaresiz ve bir o kadar yardıma muhtaç bir küçük kız vardı o aynada. Sadece nefret vardı gözlerinde , sadece öfke vardı , bir o kadarda hırs vardı . Her çocuğun küçüklükten ailesi ile anıları vardır . Ama işte ben o her çocuk gibi değildim . Bazen keşke o çocuklarının yerinde ben olsaydım diyorum , bazen de saçmalama hazan onların hayatlarını da mı alt üst ediceksin. Diye geçiriyorum içimden. Ama artık o küçük kız değilim , belki yanlızım , belki bir o kadar da çaresizim ama artık küçük kız değilim. Ben HAZAN .... Hazan KARAN , Yavuz karnın güçlü kızı . Ne komik degilmi güçlü . Ama ben babama söz verdiğim gibi dimdik, güçlü , kimseye boyun əyməyən, kız oldum . Ben düşüncelere dalmış Ken kapım biran açıldı. Evet evet hiç çalmadan kapı açıldı ve Aras bey odama girip yine her gün yaptığı gibi gelip saçlarımı karıştırdı " ya abi napiyorusun Allah aşkına . Bozdun işte saçımı . " Diye çıkıştım. Tabi Aras dururmu " cadı bir şey yapmıyorsun ki sen zaten sabah kalkar siyahlar giyer saçını 4 kez tarayıp açık bırakırsın . Kızım benim anlamadığım tek gerçek senin bu yaşantın." Diye cevap verdi tabi o da haklı her sabah siyah bir kapşonlu sweat ve siyah bir kot pantolon. Haklı adama . " Napabilirim yani abi ? , Abicim hatırlatırım ben sabahın köründe daha kargalar gak gak demeden , kalkıp yüzüme boya badana yapan o kızlardan değilim. Ya bide abi bizim okulda o kızlardan bir sürü var düşünsene her sabah aynı rutinle kalkıyorlar. Yazık vala . Hem uyku benim için veli nimet. Bide abi sen buna hər gün şahit oluyorsun. " Diye cevap verdim . Tabi o hiç durumu " abi ye cevap verme taş olursun bak . Hem bilmez miyim . Sen ki ! Koskoca hazan karan . Hafta sonlarını uyku ile geçiriyorsun . Kızım vala sen geç yaslanacaksin " dedi tabi bilmiyor ki benim herşeyi unutmak istediğim , bilmiyor ki o uykumda kabus gördüğümü, bilmiyor ki her sabah güne Allah al canımı diye başladığımı . Bilse işte bilmiyor kimse bilmiyor. " Neyse abi ben geç kaldım sabah doluyum dersim var . Ben öğle arasında şirkete gelirim birlikte yemek yeriz? Olurmu" " tamam hazan olur hadi bak sen geç kaldın . Sonra gelme senin yüzünden azar ısıtım diye çıkışma bana" dedi . "Tamam hadi çıktım ben dikkat et görüşürüz "dedim ve intikamim almak için saçlarını karıştırdım .
Evden çıkıp bir taksi çevirdim . Arabamın olmasına rağmen . Kullanmak istemiyordum, arabalara bildiğim ' de o gece aklıma gelirdi , yağan yağmuru izledim, insanları gözlemledim, bazıları durakta otobüs bekler, bazıları ıslanmamak için bir yerlere giriyordu . Oysaki yağan yağmurdan kaçınılmazdı ki . Taksiyi durdurup ücreti ödeyip yürümeye başladım . Okuluma daha çok vardı ama ben yağan yağmurda ıslanmayı istiyordum . Yürüdüm .... Yürüdüm . İnsanlar pür dikkat beni izliyorlardı . Belki de deli olduğumu oda ediyorlardır kim bilir . Düşüncələrimden koparan şey bir arabanın yoldan geçerken üstüme su fışkırmasıydı. Oysaki kim olsaydı o arabadaki şahsi öldürürdü. Ama ben öyle değildim sonuçta yanlışlıkla olmuştur belki oda görmemiştir diye geçirdim içimden arabanın durduğunu fark ettiğimde . Dönüp arkama baktım , sonra yine yoluma devam ettim . Sonuçta burda vakit öldüremezdim . Zaten geç kalırsam gıcık Şadiye beni derse almazdı . Arkamdan seslenen oldu durmadım , ama sonra birşey oldu. biri kolumdan tutup beni arabaya fırlatırcasina attı . Bu kimse gerçekten canına susamisti. " Kimsin sen ne istiyorsun benden" diye bağırdım ama karşımdaki adam bir kar maskesi takmıştı yüzünü bile göremiyordum. " Sana diyorum kimsin sen , ne istiyorsun benden ". Diye bağırdım ama adam sanki konuşmamak için direniyor du . Hazan dayanamayıp elini direksiyona atı ve araba sağ sol yapmaya başladı .biran yanağımda sanki ateşler yanıyor diye histemisitim ama piç kurusu bana tokat atmıştı . " Rahat , senin derdin bizi öldürmekmi, seni sağ salim götürmem lazıdurm yoksa benim canımı alır . Rahat dur seni bir daha uyamiyacam." Ama unuttuğu bir şey vardı ben asla pes ettmezdim. Arabaya bir göz gezdirdim belində olan silahı farketmemle hemen ani bir hareketle silahı aldım . Ayriyeten eve dönünce abime bana silah dersleri verdiği için aklımın bir yerine not aldım . Silahı hemen ona doğru tutum . " Durdur arabayı" dedim ama adam hiç istifini bozmadı bile biran tedirginliğe kapıldım ama sonra yine konuştum . Pardon bağırdım " SANA BU LANET ARABAYI DURDUR DEDİMMM" diye bağırdım ama o hala sürüyordu. Silahı biraz daha adamın şakagina bastırdım yine şansımı denedim " SANA HEMEN DURDUR DİYORUM " bağırdım biran adam yüzünü buruşturup konuşmaya başladı " Allah kahretsin kulak zarımı patlatın kes sesini zaten geldik " diye arabayı durdurdu . " Nereye geldik ne saçmalıyorsun " dedim ve o an tetiği çektim ama silah patlamadı sonra yerdə bir adət anıran bir hanzoyla karsilamam bir oldu . Evet evet rəsmən aniriyor du . " Ay Allah seni hazan ya kızım bende seni zeki sanardim. " Dedi hazan mi ? , Bu adam benim ismimi nereden biliyordu . Yine iç sesim devreye girdi .Allah aşkına hazan , sen şuan kaçırıldın ve senin şuan merak ettiğin sadece bu adamın ismini bilmesi ? Deyip çıkıştı bana . Ya ne iç ses hem napabilirim . Hem ismimi biliyor tabiki de merak edicem diye çıkıştım ona. O da dururmu. Hazan lütfen aç içini ben gidiyorum , daha fazla sana dayanamıyorum . Demsi bir oldu Allah aşkına git hem sen yine enson beni terk etmiş tin niye geldin ? Diye sordum . Hazan seninle gerçekten burda şuan su saniye tartışmak isterdim ama , işte karşıdaki adam seni deli olarak görüyor dedi . Ve ben tamamen o adamı unutmuştum.
İç sesimle tartışmayı bırakmıştım artık . Tamda şuan beni zorla kaçıran adamla bir evin önündeydim.
Sorduğum sorulara cevap alamıyordum . Çünkü bu zorba adam hiçbir şey söylemiyor du . Bense bıkmadan, usanmadan, sorularımı soruyordum . Biran önce kurtulmam gerekliydi. Yoksa Aras beni bulamayınca İzmir'i yakardı. Biliyordum yapardı. Hiç şüphem yoktu .
Evin önü bir sürü adamla çevriliydi . Biran acaba burda değerli birşey olmalı diye düşündüm ama imkansızdı!. Eyer değerli birşey olmasaydı benim burada bu ıssız ormanda isim olmazdı .
Sonunda asıl kapıya gelmiştik , ve kapının açılmasını bekliyorduk . Kapı açılır açılmaz birinin beni içeri çekmesiyle afalandim, ve yere düştüm. Yere düşerken istemsizce bir inilti firar etmiş ti boğazından. Beni içeriye çeken bu sefer başka biriydi. Yüzünü göremiyordum. Arkasını dönmüştü. Ve hiç beklemediğim bir anda kendimi onun kucağında bulmuştum . Biran afalandim sonra da kendime gelmiştim. " Bırak beni kimsin sen . Yeter artık biriniz tokat atar , digeriniz yere atar bırakın beni ." Diye bağırdım . O isə beni yere bırakıp bana tokat attan adamın üstüne culanmis Yumrukluyor du . " Sedat ... Sedat , lan sen benim olana elmi kaldırdın , lan sen benim hazanima el mi kaldırdın? " Diye bir soru yöneltti. Bense 'hah ' demiştim aynen ' hah' demiştim .
Yorum yapmayı ve beğenmeden geçmeyin ..
Eyer sizde gizemli kişinin kim olduğunu merak ettiyseniz . Öyleyse bize destek olun..
Instagram; esaret2172
Dünya hasas kalpler için bir cəhənnəmdir Beyhan Budak
👉Desteklerinizi bekliyorum 👈Sizleri seviyorum kırık kalpler ailesi ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK KALPLER
أدب المراهقينyıllar önce babasına bir söz vermişti hazan . ve sözü verirken yanlız değildi . babası son nefesini verirken o sözü kızından almıştı . ve babası kızının kollarında son nefesini vermişti . son nefesini verirken kızının nefesi de kesilmişti küçük kız...