Otostopçu Kız

155 11 1
                                    

Normal bir bodruma göre daha küçük ve bomboş olması gereken bodrumumun filmlerdeki cinayet evlerinden pek de bir farkı yoktu. Bir masanın üstüne dizdiğim çeşitli boyda bıçaklar, kemerler, silahlar, çekiç, matkap, kemik testeresi ve normal bir testere,ayrıca bir de kaşık. Ne akla hizmetse bodrumun tam ortasına dikilmiş bir sütün -tabi bu sütun benim için bir nimet sayılırdı- ve o sütuna zincirlerle bağlı cansız bir beden. Yerlere o kadar çok kan bulaşmıştı ki bir insandan bu kadar kan çıkabileceği insanın aklına bile gelmiyordu. Bense cinayeti işlerken bir hata yapmıştım, cinayet esnasında kıyafetlerimi çıkarmamıştım ve zavallı kıyafetlerimden kurtulmam gerekecekti. Tekrar sütuna doğru baktım, kurtulmam gereken bir ceset gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Tabi öncekinden farklı olarak tek bir gözle. Onu da Tyler'a yaptığım gibi gömmeyi düşündüm. Ama bu sefer onu öylece gömemezdim çünkü bunu yaparsam ceset çürüdükten sonra toprak, içinde bir ceset olduğunu alelade belli edecek bir şekilde içe doğru göçecekti. Tanrım bunu nasıl unutmuştum. Sanırım bu hatamı düzeltmek için Tyler'ın çürümesini beklemek zorundaydım. Ona ne yapacağımı düşündüm. Belki de kimyasallar kullanarak geriye sadece bir iskelet bırakabilirdim. Sonra da onun kemiklerini çekiçle ezer ve gömerdim. Tıpkı Jeffrey Dahmer* gibi. Kan tabakasıyla kaplı olan bodrumuma indim ve cesedi banyoya kadar taşıdım. Küvetin içine koyduğum cesedi kemik testeresiyle plastik kabıma sığabilecek kadar küçük parçalara ayırdım ve derin plastik fıçının içine koydum. Üzerine hidroflorik asit (tuz ruhu) döktüm ve bekledim.

Bir süre sonra sadece kemik olarak kalan kurbanımı aldım ve kemiklerini bir çöp poşetine koydum. Kabın içindeki sıvıyı tuvalete boşalttım, ardından sifonu çektim. Çöp poşetindeki kemikleri ormanda halledecektim. Şimdi bodrumumu ve onu taşırken batırdığım yerleri temizlemem gerekiyordu. Elime birkaç bez ve nasılsa kurtulmamı gerektirecek kıyafetlerimi aldım, kandan kurtulduktan sonra ortalığı çamaşır suyuyla sildim. Aletlerimi de kandan arındırdım ve dağınıklığı toparladığımda geriye hiçbir şey kalmamıştı. Sanırım artık cinayetlerimi bu şekilde örtbas etmeliydim. Çıkardığım gözü ufak,su dolu bir kavanoza koydum ve üstüne tarihi yazdım. Onu da bodrumdaki raflardan birine koydum. Çöp poşetinin içine çekiç ve küreği koyduktan sonra ormana gittim. Ormanın benim bile keşfetmediğim en ücra noktalarına doğru yürümeye başladım. Saat çok geç olmuştu ve her yer karanlıktı. Baykuşların ötüşü ve diğer hayvanların karanlıkta çıkardığı diğer sesler nedense beni hiç tedirgin etmiyordu. Sonunda kazılmak için mükemmel yeri buldum ve kazmaya başladım, çok derin bir çukura ihtiyacım yoktu. Kazmayı bitirdikten sonra çöp poşetinden hiç çıkarmadan kemiklere çekiçle vurmaya başladım, kollarımın vurmaya güçü kalmayana dek vurdum ve vurdum... Sonunda parçalanan kemikleri yine poşetle birlikte çukura attım ve çukuru kapattım. Elime küreğimi ve çekicimi aldıktan sonra eve doğru yola koyuldum. Sadece dümdüz yürüdüğüm için yine dümdüz devam ettim. Yol geldiğimden daha uzun sürmüştü. Telefonumu çıkardım ve saate baktım. Saat 01.39'du ve telefonun çekmediğini farkettim. Biraz fazlaca sesli düşünerek "Siktir!" diye bağırdım. Kaybolmuştum. "Tek istediğim şu siktiğimim işlerini halledip lanet olası evime gitmek ve biraz keyif çatmaktı. Şimdi şu yaptığına bak seni aptal. Kendini zeki zannediyorsun ama aptalın tekisin! Koca ormanda kaybolabileceğin cidden aklına gelmedi mi? Seni koca kafalı orospu." Uzun süre boyunca kendime hakaret ederek söylenmeye devam ettim. Fakat sonra bir mucize oldu ve o ağaca,benim ağacıma geldim. Buradan sonraki yolu gözüm kapalı bile gidebilirdim. Uzun soluklu bir arayıştan sonra evdeydim. Eve girdiğimde saat 02:30'du. Hemen bodruma indim kürek ve çekici yerlerine koydum ve bodrumu kitledim. Kanlı bezi ve kanlı kıyafetlerimi şöminede yaktıktan sonra külleri ormanın girişine attım.

Banyoya çıktım,küveti doldurdum. Küvet dolarken ben de bu sırada sigara paketimi,kadeh ve bir şişe şarap aldım ve tekrar banyoya çıktım. Kıyafetlerimi tek tek çıkarıp bir kenara koydum. Sıcak suyun içine girdim ve bir kuru üzüm gibi buruşana kadar yattım. Bu süre sırasında cinayetin her bir detayını tekrar aklımdan geçirdim,sigaralarımı bir bir yaktım ve kadehimi tekrar tekrar yeniledim. Yorucu bir günün ardından harika hissettirmişti. Havluya sarındım ve aşağı indim aşağı indiğimde beni bekleyen biri vardı. Annem. "Burada ne işin var?"diye sordum. "Burası benim de evim insanın kendi evinde olması suç mu seni seksi şey?" ve kahkahalara boğuldu. Kör kütük sarhoştu."Tamam madem burdasın çeneni kapat rahatsız edilmek istemiyorum." dedim ve odama çıktım. Üzerime bir şeyler giydikten sonra karnımdan çaresiz bir çığlık geldi. Cidden çok acıkmıştım. Hemen mutfağa girdim ve karnımı susturmaya yetecek kadar bir şeyler yedim. Sonra yatağıma girdim ve yine düşüncelerimle baş başaydım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TanrıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin