"taehyun!" diye bağırdı bayan jessica. taehyun tam o sırada yeni içeri girmişti. kolundan tutulup hızlıca çekildi. neye uğradığını şaşırmıştı. "ne oluyor?" diye mırıldandı. bayan jessica sonunda onu bir kabine sokmuştu.
"bak şimdi, oyuncu eksiğimiz var ve 3 hafta sonra sahneye çıkacaksınız." dedi bayan jessica. birden olaya atlamıştı. kahverengi, iri gözleri ile anlatıyordu. "ve kız oyuncumuz yok. ve prensesi bir erkeğin oynamasını kabul etmediler."
"yani?" dedi taehyun merakla. olayı kavramaya çalışıyordu.
"kız kılığına gireceksin." dedi öğretmeni jessica.
"ne?" dedi taehyun. şaşkın bir şekilde "olmaz! bu yasal değil. bize ceza getirirler hatta atılabilirim bile!"
"sakin ol küçük bey!" dedi bayan jessica. "zaten yerin çok az bir şey her gün provalara bile gelmene gerek olmayacak. sadece peruk takman gerekli o kadar."
"sahte olduğunu herkes çok iyi anlar iyi de!" dedi taehyun.
"kostümün parçası olduğunu söyleriz biter ne dert ettin ya!" dedi öğretmen bayan jessica. tuhaf bir kadındı. "ayrıca eğer çıkarsan bu tiyatrodan, notun 20 puan eksik olur."
"ne?" dedi taehyun, bildiğin bu tehditti. "siz ciddi olamazsınız? ama ben-"
"böyle bir şey yapmayacağım taehyun, sadece boş yaptım. amaç göz korkutmaktı." dedi bayan jessica. onu anlamak çok zordu. "sadece, eğer bu tiyatro çok beğenilirse parlak bir geleceğin olabilir. fikir senin."
"oh, korkuttunuz beni." dedi taehyun. derin bir nefes verdi rahatlamış bir şekilde. "düşüneceğim bunu." dedi taehyun. çıkmaya yeltenmişti ama bayan jessica hiç hareket etmemişti. eğer o çekilmezse, çıkamazdı. "şey, çıkacaktım?"
"düşünmek istediğini söylemiştin." dedi bayan jessica.
"evet?"
"tamam, düşün. şimdi."
"ne?" dedi taehyun şaşkın bir şekilde. yine mi şaka yapıyordu?
"acilen düşün! 5 dakikadan fazla duramayız burada."
"şey, peki. tamam, rolü kabul ediyorum." dedi taehyun, birden acele ile.
bayan jessica gülümsedi. "hızla verilen kararlar hep en iyisidir." dedi, kocaman gülümsedi. "iyi bir seçim yaptın." dedi bayan jessica. hemen yandaki asılmış etek ve okul formasını taehyun'a uzattı. "şimdi bunları giyin. sana peruk getireceğim."
"ne? ama siz-" derken taehyun, bayan jessica hızlıca çıkıp kapıyı kapattı. taehyun kalakalmıştı.
işte böyleydi, ani bir karar sonucu taehyun kız gibi davranıp rol yapıyordu. resmen. herkesin içinde. sadece 2 hafta sürmüştü, herkes onu cici bir kız zannediyordu. başta takma isim bulmayım kendisini adı ile tanışmıştı, takım arkadaşı soobin "ha? taehyun bir erkek ismi değil mi?" diye dudaklarını büzüp yanıtlamıştı.
"herkes ismini seçemiyor, soobin hyung." diye olaya kai atlamıştı. ah, kai ah. tiyatro da miguel rolündeydi, yani beyaz şövalye olacaktı. prensesi don teobaldo de miguelturra'dan (beomgyu'nun) kurtaran melek olacaktı. üstelik tam bir şövalyeydi. o kadar yakışıklı bir yüzü vardı ki, taehyun panseksüel yönelimini gizlemeye çalışıyordu onun yanında.
fakat birden bir şey olmuştu, kai yanlışlıkla taehyun'un soyunma odasına girmişti. ve onun kız olmadığını öğrenmişti. işte olaylar böyle başlamıştı.
oynadığı karakter: don teobaldo de miguelturra
oyuncu: choi beomgyu
oynadığı karakter: iblis
oyuncu: choi yeonjun
oynadığı karakter: prenses
oyuncu: kang taehyun
oynadığı karakter: kral
oyuncu: choi soobin
oynadığı karakter: miguel
oyuncu: huening kamal kai
kral, prenses kızını evlendirmek için bir turnuva düzenler. don teobaldo, prenses ile evlenmek için her şeyi yapacak kadar açgözlüdür. ve bir gün iblisle anlaşma yapar. fakat miguel gelip prensesi kurtaracaktır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iblisin turnuvası. tyunning
Fanfictionkai tiyatro eşinin aslında kız olmadığını öğrenir. @rozeixs