~3~

33 15 0
                                    

Ben buna kafa yorarken o öteki sayfaya geçmişti bile.

Kaşlarım istemsizce çatıldığında Mert "İyi misin" diye sordu kafamı dosyadan kaldırıp yavaşça ona doğru çevirdikten sonra olumlu anlamında kafamı salladım ve sahte bir gülümseme gönderdim.

O da ban gülümsedi ve " Devam ediyorum o zaman" dediği anda direk olarak "Kaç kişiler " dedim. Bana baktı ve biraz düşündü "Bilmiyorum" dedi çok fazla da olabilirler bu kadarda olabilirler çünkü bazı ulaştığımız bilgilere göre sakladıkları da var" dedi

Kaşlarımı kaldırdım ve ağzımı hafif açmış bir şekilde ona baktım bir anda " Nasıl yani neden böyle bir şey yapsınlar ki " dedim.

"Bilemiyorum ama sen şimdi kafanı bunlara yorma yat dinlen bir ara devam ederiz" dedi kafamı olumlu anlamında salladım ve o da odadan çıktı ve bende kendimi yatağa bıraktım. 

***

Ne kadar geçmişti bilmiyorum dalmıştım ama "Selam" diyen bir sesle uyandım ve aniden gözlerimi açtım ve o koyu kahve gözleri gördüm bana bakıyordu gözlerim açıldı ses dahi çıkaramadım.

O yanımdaydı ama niye beni öldürmek mi istiyordu istese çoktan yapardı ama yapmadı o zaman ne istiyor bu illet benden.

Yüzünü yüzüme biraz daha yaklaştırdı ve dikkatli bir şekilde incelemeye başladı o bunu yaparken korkudan nefes dahi alamıyordum. 

Ve bir ada odanın kapısı açıldı ve içeri 4 kişide koşarak girdiler tekrar önüme döndüğümde gitmişti. Derya bana doğru gelip "iyi misin odandan vampir kokusu geliyordu" dedi hiç bir tepki veremiyordum gözlerim hala açık öylece onun az önce durduğu yere bakıyordum . Derya Mert'e dönüp " iyi görünmüyor git bir bardak su getir" dedi ve Mert aceleyle odadan çıktı. 

Çok geçmeden elinde bir bardak suyla yanıma geldi. Derya ise yavaşça beni sırtımdan tutup dikleştirdi . ve Mert'in elindeki suyu alıp bana yavaşça içirdi sonra bana bakıp" az önce burada ne oldu " dedi 

Bende üstümden az da olsa şoku atmıştım ama şimdi en önemli yerdi onlara söylemelimiydim

İşte bunu bilmiyorum "Yok bişi bir kabus gördüm kendi evimdeyken de olurdu bu lütfen çıkar mısınız uyumak istiyorum" dedim ve hepsi odada dışarı çıkıp kapıyı kapattılar ve bende kapıyı hemen kilitledim.

Az öce ne olmuştu öyle hemen açık olan cama baktım ve direk olarak kapattım o sırada arkamdan bir ses geldi yine aynı ses  " Yanımda yürüdüğünü düşünsene benim yanımda! benim korumamda işte o zaman o bile sana zarar veremez" 

Hızla arkamı döndüm ama kimse yoktu .arkamdan bir soğuk hava dalgası çarpmasıyla arkamı döndüm ve pencere açıktı. koşarak pencereyi kapattım ve dizlerimi kendime bastırarak yere oturdum.

Kalbim korkudan deli gibi atıyordu bana eden hiç bişi yapmıyordu benden ne istiyordu. Az önce ne demek istedi ne yürümesi ne koruması o kim içimdeki ses susmuyordu ellerimi saçlarıma geçirip öylece durdum ne kadar geçti bilmiyorum ama korkumdan bir gram uyku dahi uyuyamamıştım.

Ayağa kalktım ve pencereye baktım gün doğumuydu ve muhteşem gözüküyordu. Sonra direk olarak kapı kilidini açtım ve Mert'in odasına yöneldim kapıyı tıklattım ve açtım Mert yatağına uzanmış tavana bakarak bir şeyler düşünüp gülüyordu.

Onun bu halini gördüğümde ben de güldüm " Bu hal ne böyle aşık mı oldun yoksa" dediğimde şaşırmış bir şekilde bana döndü gözleri sanki yuvalarında çıkacaktı.

"E şey bir şey düşünüyordum da oldu bişi mi oldu" dedi " Hayır devam etmen için geldim "dedim

Kaşlarını kaldırdı ve bana baktı " Emin misin önce kahvaltı etseydik" dedi" Eminim ve ben aç değilim lütfen hadi " dedim ve yerinden kalktı kütüphanesinden o dosyayı aldı ve yanıma oturdu "Evet başlıyorum ama sözümü kesmek yok" kafamı olumu anlamında salladım ve anlatmaya başladı

"Evet şimdi sana zaten Rüzgar'ı anlattım şimdi sıra Meltem de " dedi önüme bir fotoğraf koyarak sapsarı saçları mavi gözleri vardı oldukça güzeldi." O rüzgarın en çok  yakının da bulunan grubun diğer üyelerine göre oldukça sık görüldü onun hakkında çok bir bilgimiz yok ama Rüzgar'dan sonra en dikkat edilmesi gereken kişi evet şimdi Berk'te sıra "dedi ve önüme bir fotoğraf daha koydu koyu saçları yeşil gözleri vardı." Bizce grubun en sinsisi çok ortalıkta görünmez ama bizim yaptığımız bütün planları da yok eder onun hakkında da  tek bildiğimiz bu şimdi sıra Leyla'da en az görünenlerden biri " dedi ve önüme bir fotoğraf daha koydu siyah saçları mavi gözleri vardı inanılmaz derece güzeldi." Elektronik aletlerle ilgileniyor ne zaman bir plan kursak bu planın içinde bir elektronik alet bulunsa onu devre dışı bırakıyor bir defa bile yanlış bir kablo kesmedi hep inceledik yaptığı inanılmaz bişi ve son olarak biri daha var ama onu asla yakalayamadık onunla ilgili hiç  bir bilgimiz yok" dedi

Ağzımdan sadece "İnanılmaz" çıktı Mert ise sinirle dönüp " eresi inanılmaz hepsinin yok edilmesi lazım "diye bağırdığında "Sen kime bağırıyorsun" diye çıkıştım ve ayağa kalktım" özür dilerim bağırmamalıydım " dedi onu duymazdan gelerek odadan çıkmaya yeltendim ki beni kolumdan tuttu ve döndürdü.

Yüzlerimiz o kadar yakındı ki nefes bile alamıyordum. Gözleri dudaklarıma kaydı ve sonra tekrar gözüme baktı " Ve çok güzelsin " dedi.

Bede kolumu hızlı bir şekilde çekip arkamı dönüp odadan çıktım o ne yaptığını sanıyordu. Hızla oturma odasına gittim.

Derya hemen yanıma geldi ve "Harika bir plan yaptık bu gün saldırıyoruz " dedi ellerini çırparak " Bende mi gelicem" dedim hepsinin yüzüne bakarak Arkamdan Mert " Evet " dedi ve yanımdan geçerken sadece benim duyabileceğim bir şekilde " Özür dilerim " diye fısıldadı ve yemek masasına oturdu. Omlet yapılmıştı ama benim yumurtaya alerjim vardı

Derya " Otursana kahvaltı edelim" dedi ve bende masaya doğru ilerledim. Ve oturdum bir süre geçti ve hala yemeğe dokunmadım.

Derya "Niye yemiyorsun "diye sordu. Onlara güvenmiyordum bu yüzden böyle bir koz vermiyecektim ellerine " Aç değilim " dedim ve masadan kalkıp oturma odasına geçtim ve koltuğa oturdum.

Bir kaç dakika sonra yanıma geldiler ve Mert" Hazırlanın gidiyoruz " dedi ve Derya beni kolumdan tutup kendi odasına götürdü. Ve dar siyah bir tulum verdi eğitimdekine benziyordu bende tulumu aldım ve kendi odama gidip giydim ayağımda da siyah bot topuklular vardı. 

Oturma odasına indiğimde herkes hazırlanmıştı. Hep birlikte arabaya binip ilerlemeye başladık nereye gittiğimizi tam olarak bilmiyordum Bir yerde durduk garip bir yerdi. Boş bir araziydi daha çok hepimiz arabadan indik hepimizi elinde özel silahları vardı bendeyse agha vardı hepimiz boş arazini bir köşesinde duruyorduk.

Sonra birden hızlıca Rüzgar çıktı ve yanındakiler de Mert'in resimlerini gösterdiğiydi Onlarla cidden kapışıcakmıydık bu delilikti bu tam bir delilikti .

Rüzgar'ın gözleri benim üzerimdeydi sonra anlamadan birden atağa geçtiler herkes savaşıyordu bizim ekipten tanımadığım 4 kişi ölmüştü bile sonra bir anda her şey durdu onlar durdular ve herkes eski yerlerine geçti. 

Rüzgar bir adım öne çıktı ve "Bize o kızı verin bütün avcıları rahat bırakırız bu dünyada mıyız değil miyiz anlamazsınız bile" dedi Mert'te bir adım öne çıktı ve " Napıcaksınız onunla" dedi  Meltem" Bırak orası bize kalsın " dedi Nil direk " Verelim gitsin en azından bir insanla bütün insanlığı kurtarıcaz hepsi bir anda "Hayır " diye çıkıştı 

Nil ekibe döndü ve " Üzgünüm" dedi Çok korkuyordum hayır bunu yapamazdı " Hayır lütfen lütfen yapma " diye yalvarıyordum. ve beni öyle hızlı ve güçlü bir şekilde onlara attı dengem sarsıldı ve tam düşecekken Rüzgar beni belimden yakaladı ve dikleştirdi.

Sertçe döndürdü ormanın içine doğru ilerlemeye başladık " Hayır "diye bağırıp kurtulmaya çalıştım ama çok güçlüydü bir türlü olmuyordu. kulağıma fısıldayıp" Yanımda yürüyorsun işte  benim yanımda! benim korumamda işte şimdi o bile sana zarar veremez" 

Eveeet bu bölümde bitti biraz kısa oldu ama olsun bir dahaki bölümü eğer bu bölüm 3 vote'u geçerse yayınlıcağım veee sorular

Rüzgar'ın amacı ne?

Nil onlara neden gözünü bile kırpmadan Hayal'i verdi?

Mert'in bu yakınlaşması neydi?

Bir dahaki bölüm görüşme üzere baybay <3

İLLETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin