Olurya.yagmur yağarken çayınızı,kahvenizi alıp hirkanizla camdan yağmuru izlersiniz.yada eminimki böyle bir hayaliniz olmuştur.ve o manzarayı bu kadar güçlü yağan bir yağmurda dışarıda yağmurun altında ıslanan genç.belki bu genci hiç görmediniz.belkide gördünüz.yada hayalinizdeki bu genç yoktu.ama eğer şu anda camdan yağmuru izleyip bunları yapan biri varsa.ozaman bu genci kesin olarak görüyordur.o genç.. benim.kucukken tüm arkadaşlarım yağmur yağıyor diye üzülüp evlerine kaçarken ben dışarıda oturup ya yağmuru izliyor yada oyun oynamaya devam ediyordum.sonra annem bana evden bağırır ve eve döndüğümde annemin o klasik sözüyle kapıda karsilanirdim"sen bi grip ol ozaman gorucem ben seni!"derdi.bana çok kızardı,ama içten içe oda severdi yağmuru.koye gittiğimizde ben geceye yakın bir zaman yağmur yağarken daha uykumdan yeni uyandığımda cama baktım.ve evet!evet annemde benim gibi dışarıda yağmurun altında ıslanıyor.peki ben bunu sana neden anlattım biliyormusun?çünkü insanlar illa toplumun doğru gördüğü şeye uymak zorunda değillerdir!bu senin özgür iraden.ve istediğini yapabilirsin cunku bu vücut senin.ve zamanı geldiğinde bu vücut artık olmayacak.
Herneyse.ben omer.18 yaşındayım ve tek yaşıyorum.kucukken ailem bi hastalıktan dolayı ölmüşler.ve bana bu yaşıma kadar teyzem baktı.o benim hem annem hem babam.ona çok borçluyum.. ama oda öldu.her insan bir gün ölümu tadacaktir sonuçta.. bu beni derinden sarssada ben yinede ayakta durmeye calistim ve çalışıp kendi paramı kazandıktan sonra kendime bi ev tuttum.suan başka bi cafede ve başka bir evdeyim.garson olarak çalışıyorum.ve tam olarak bugün yeni arkadaşlar edindim!tabiki hemen anlatıyorum.
Sakince kafede oturuyordum.neredeyse bugün hiç müşteri gelmemişti ve benimde yeni işimde ilk gunumdu.bu heyecanı kafenin ve sokakların sessizliği almisti.1 saat geçti 2 saat geçti yok..kimse yok..buralar hep böylemi acaba diye düşünürken aynı zamanda kafenin yerlerini supuruyordum.hava dün yağmur yağmasına rağmen baya sıcaktı ve açıkçası çok terlemistim. Giyindiğim hirka ve bide onun üstüne kafenin önlüğü..ahh..yanıyorum dedim içimden.ve sonra bi kaç zil sesi geldi.belliki kapı açılmıştı,onda süreden sonra bi müşteri!sebepsiz heyecanlandım ve yuzumu zeminden kaldırıp gelen müşteriye baktım.fazla incelemedim..hem neden inceleyimki?sonra süpürgeyi bi kenara dayayıp hemen tezgahin başında geçtim ve
-Ne istersiniz acaba?
Diye sordum sarimsi saçları olan mavi gozlu adama.herneyse sonrasında ağzını açtı ve
-hmm..sen burda yenisin sanırım!Selam ben kaan!
Sesli konustugundan dolayı biraz urkmustum.hic göründüğü gibi bir ses tonu yok.aslında..bayana cana yakın biri :).fakat ben ona ne istediğini sormuştum.. herneyse
-hmhm.benim adımda omer tanıştığıma memnun oldum.
-neyse..ben buraya hergun bu saatlerde uğrayıp bi çay bide simit alırım ve buraya oturup sessiz ve sakin zamanın kayfini çıkarırım.yani anlayacağın sen bana hep çay ve simit ver.paket olmasın burda yiyeceğim.
-tabiki efendim
-efendim?hahaha bana kaan de
-anlamadim
-kaan,Kaan efendim ne be woejei
-tamam..kaan?
Dedim sağ gözümü biraz kimmiş ve garipler bir ifadeyle.o bu ifadeyi pek onemsemedi ve camın karşısında bir yere oturup dışarıyı izlemeye başladı.bende kaanin simitini ve çayını masasına götürdüm.vay..SIMDIDEN BIR ARKADASIM OLMUSTU.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1 w4nt y0ur l0v3
Teen FictionÇok bad romance dinledim ve porgola editiyle beraber izleyince gaza geldim yani bu kitap tamamen bi gaza gelme sonucudur.