11- Taehyung'un ideali

401 60 67
                                    

iyi okumalar 💗

-

Yazar

"Taehyung, nerede kaldın?"

Chris'in sesini duyunca elindeki boş cips poşetini çöpe atıp, kaseyi de eline alarak içeri girdi. Az önce yemek yediler ve şimdi de aldıkları biraları içip atıştırarak oyun oynamaya karar vermişlerdi.

"Geldim." dedi elindeki kâseyi oluşturdukları dairenin ortasına koyarak. Sağında Yoongi, solunda Jungkook, onun yanında Jackson, Robert, Steve ve Yoongi'nin tam yanında da Chris oturuyordu.

"Ee, ne oynayacağız?" ağzına bir tane cips attı ve birasını içerken sordu. Chris'ten cevap gecikmedi. "Çakmak oynayacağız." dedi cebindeki çakmağı çıkarıp elinde çevirerek.

Kaşlarını kaldırıp konuştu Taehyung "Nasıl oynanıyor?" Derin bir nefes alarak anlatmaya başladı. "Bu çakmağı Steve'e veriyorum ve kulağına bir şey fısıldıyorum, mesela 'bu çakmağı ihanet ettiğin birine ver' gibi. Oyun böyle devam ediyor. Olayı ise yalnızca o iki kişi biliyor." kafasını sallayarak onayladı onu Taehyung. "Başlayalım o zaman."

Jungkook o dakikalarda keyifsiz görünüyordu. Arkasındaki koltuğa yaslanmış, kolunu Taehyung'a doğru atmıştı. Her yanyana geldiklerinde istemsizce onu sahipleniyor, yakınına gidiyordu.

Ancak hiçbir zaman bunu sorgulamamıştı. Jackson'ın sözlerinden önce... Artık hareketlerine dikkat ediyordu. Taehyung onun küçük kardeşi değildi, arkadaşı da sayılmazdı. Ona bu sıfatları yakıştıramıyordu. Aralarındaki ilişkinin ne olduğunu da asla çözememişti.

O bütün bunları düşünürken, oyun çoktan başlamıştı bile. Şu an çakmak Jackson'daydı. Sırıtarak Yoongi'ye yaklaştı ve "Bunu ortamda en çok değer verdiğin kişiye uzat." diye fısıldayarak çakmağı ona verdi.

Yoongi kafasını iki yana sallayarak gözlerini devirdi. Hemen yanındaki Taehyung'a çakmağı vererek kulağına eğildi. "Jungkook'tan sonraki önceliğine ver." gülümseyerek geri çekildi. Steve'e vereceğini biliyordu. Çocukluk arkadaşıydı sonuçta.

Düşüncesinde yanılmadı. Taehyung, birasından bir yudum alarak arkadaşına doğru uzandı. Çakmağı verirken kulağına fısıldamayı da unutmadı. "Gay olsam ilk ona yürürdüm dediğin kişiye ver."

Yerine geri oturdu ve ağzını kapatarak kıkırdadı. Arkadaşının da gülerek göz devirdiğini görmüştü. Gülümsediğini fark etmeden onu izleyen Jungkook'u görmedi.

Steve meydan okurcasına gözlerini kıstı ve çakmağı Jungkook'a uzattı. Taehyung ise şok olmuştu. Jungkook'tan hoşlandığını bile bile, inat olsun diye çakmağı ona uzatmıştı. Kulağına ne fısıldadığını merak etse bile soramazdı.

"Şayet biriyle ilişkiye girmen gerekseydi, kiminle olsan daha az tuhaf hissederdin? Bu çakmağı ona uzat." dediğini bilseydi eğer, utançtan kıpkırmızı olurdu.

Steve yerine oturup sinsice sırıtarak Taehyung'a bakarken, Jungkook sorunun saçmalığına karşı kaşlarını çatmıştı.

Yoongi, Chris, Steve ve Jackson olmazdı. Kadınlardan hoşlanıyorlardı ve öyle olmasa bile onlarla cinsel anlamda en ufak bir yakınlaşma yaşadığını düşünmek biraz iğrençti. Robert, güzel ve sevimli bir çocuktu ama tanımıyordu bile. Ortam oldukça garip olurdu ve o anlamda yaklaşabileceğini düşünmüyordu.

Taehyung...

Bilmiyordu, birbirlerinin kişisel alanını yeterince ihlal ediyorlardı ama bundan asla rahatsız değillerdi. Bir arkadaştan daha yakın oldukları açıktı ama bu bambaşka bir mevzuydu.

Ic3peak ~ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin