•••
"iki paket eksik."
omuz silkip saymayı bitirdiğim parayı cebime yerleştirdim.
açık otoparkın kolonları sokaktaki cılız ışıkları içeri almayı reddediyor, gölgeler arasında yürüyen şeytana benzetiyordu bizi.
klasik bir gece.
yaslandığım kaputtan ayrıldım ve karşımdaki üçlüye bir iki adım attım. yoojin'in yüzündeki alaycı gülüş uğraşmamam gerektiğini, dönüp gitmem gerektiğini kanıtlıyordu ama içim rahattı.
"fiyatın arttığını söylemiştim. iki paket daha istiyorsan grama göre yenisini öde."
"dalga mı geçiyorsun? teslimat sırasında mı geldi bu aklına?"
gülme sırası bana geçmişti şimdi, "peşinden koşmadığım için kusura bakma. müşterilerim artınca değersizleştin açıkçası."
aralık dudaklarında gezdirdiği diliyle birlikte başını yana eğdi, gözleri baştan aşağı bedenimde geziyordu ve ben artık tiksinemiyordum bile. alışmıştım bu duruma. hepsinin sonu aynı bitiyor nasıl olsa.
iki parmağını bana yöneltmesiyle son bir yıldır aşina olduğum yüzler üzerime adımlamıştı. yine de dediğim gibi, rahattım. çünkü saniyeler için dolu otoparkın arasından çıkan sevgilim dudaklarımın kıvrılmasına sebep olmuştu.
"ona bir adım daha atarsanız sizi burada öldürmek yerine kalıcı acılara mahkum bırakacağım."
eğer uyuşturucuyla ilgileniyorsanız ufak bir bilgi, pazarlık edeceğiniz kişi hakkında tek bildiğiniz şey ismi ise her zaman hayati tehlikeniz olduğunu da bilin.
•••
mono gururla sunaar
yirmilik çıtır ilham perimin sayesinde yeni bir kurgu, uzun zamandır ilk defa bu kadar hevesleniyorum bir şeyler yazmaya
onun için teşekkür ederim, 🧚🏻♀️
VE UMARIM BEĞENİRSİNİZ 🤘🏻