4: "Basit Bir Cesaret Oyunu"

31 4 2
                                    



"Şeytanlar birbirlerine benzedikleri halde her biri başka bir kötülüğü götürür insan oğluna, kulağına fısıldar yapacağı her detayı, ardından geri çekilir ve insanın kendisinden daha beter bir şeytana dönüşmesine izin verir."

Telefonuma gelen yüzüncü bildirim gözardı edemediğim bir boyuta geldiğince Kim Seokjin'i engellemem gerektiğini anladım ve okuduğum kitabı bırakıp telefonuma uzandım.

Pekala, bu numara Seokjin'in değildi, bu, daha gitmediğim okulun ana sayfasıydı. Okula gelen transfer öğrenciden bahsediyordu sayfa ve okulun resmi hesabı olmadığı aşikardı. "Tanrım, bu gençler çıldırmış olmalı. Okula gelmedim ve geldiğimi öğrenmişler bile."

Jeon Jungkook'un bunu yapmış olması şüpheliydi ancak bu ciddiye alacağım bir durum değildi, resmen bir savaşın içine düşmüştüm ve birbirimiz hakkında korkunç şeyler bildiğimize emindim. Ve Jeon Jungkook'un gerçek yüzünü tanımak için can attığım da doğruydu, davada hesaba katmadığım bir engel vardı ancak sorun çıkarmaması için elimden geleni yapacaktım.

Seokjin'in mesajlarına girdiğimde tam da tahmin ettiğim gibi sosyal medya hesabındaki postları atmıştı ki bunlar az önce baktıklarımdı. Dikkatli olmamı söylüyordu.

Telefonu kapatıp kenara koydum, lanet olsun ki gitmem gereken bir okul vardı ve saat daha yeni 6 olmuştu. Yeni okul üniformalarım bir bacağı kırılmış yatağımın üstünde duruyordu, burası resmen dökülüyordu ve daha iyi bir yer kiralayamamış olmam üzücüydü. Okul üniformalarımı giydim ve düğmelerimi sonuna kadar ilikledim, gözlüklerimi de taktım ve evet, tam bir inek öğrenci gibiydim.

Hazır olduğumu hissettiğimde telefonumu alıp çıktım. Pansiyondaki kadın önce baygın bakışlarla bana bakıyorken ardından üniformama bakıp gözlerini kocaman açtı, ancak bir şey demesine izin vermeden hızlıca oradan uzaklaştım. Bu kadın beni ürkütüyordu.

Gitmeden hemen önce kafeden bir poğaça aldım ve ardından bir taksi tutup okula gittim. Okulun kapısının önündeki araçlar ve sıradan sayılabilecek kalabalık oldukça sakin görünüyordu, herkes aşırı lüks giyinmiş, lüks ve pahalı arabalar bu korkunç okulu tek bakışta yüceltmişti içinde bulunduğu korkunç dedikodulardan.

Okula doğru sıradan bir öğrenci gibi ilerledim ve kapının hemen girişinde durdum.

"Yujin, beni dinlemeni istiyorum."

"Anne, bu konuyu konuştuk. Ben bir sürtüğün öldüğü okula girmek istemiyorum." Anında bakışlarımı yanımdaki anne kıza çevirdim ve lükse aynı zamanda süslü tokalara boğulmuş liseden çok ortaokul öğrencisine benzeyen kıza çevirdim bakışlarını. Annesinin de itibarlı bir kadın olduğunu görüyordum. Gözlüğümü düzelttim.

Jeon Koleji'nin hissedarlarından AIL gurubun hissedarı. Bu kızın aptal olduğuna dair çok dedikodu duymuştum, AIL grubu ayakta tutan tek şey CEO'ymuş ve AIL grubun sahibi de bu ailenin reisi olarak içki, kadın ve para düşkünü olarak biliniyor. Şimdiye kadar kadın konusunda hiçbir skandalı açığa çıkmadı ve karısından habersiz yeraltı barlarında uyuşturucu satıyor. Kızı, bir tiyatro oyuncusu, aynı zamanda iyi bir şarkıcı, yüzmede şampiyonluğu var ve ailesi kariyerini yüzme alanında devam ettirmesini istiyor. Aynı zamanda resim yeteneği fazla iyi olduğundan yurt dışında özel bir akademiye gitmesi için teklif almış. Buraya kadar saydıklarım medyanın bildikleriydi tabii. Birçok konuda yeteneği basit düzeyde vardı ancak annesi yarışmalara para ödeyip, kızının tüm ödüllerinden koleksiyon yapmayı hedefleyen kafayı yemiş bir tipti.

"Her şey çok güzel olacak Yujin'im. Sakin ol, yarın Altın Fırça ödülünü alacaksın, okulun iradesiyle konuştum bile. Moralini bozma ve derslerine güzelce odaklanmaya çalış, beni anlıyor musun? Benim güzel Yujin'im için yarınki tören için evde de büyük bir kutlama yapacağım. Zaten bunu o neyüdüğü belirsizden daha çok hak etmiştin."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 26, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Detective  | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin