1.2

1.6K 95 349
                                    

yıldıza basıp bolca yorum yapmayı unutmayın lütfen keyifli okumalar 🌌

"siktir."

kızıl adam, duvarda kızın yanına koyduğu kolunu çekip gergince telefonu elinde sallarken de kapıya yönelmişti. aybike, adamı bileğinden tutup durduğunda da kolunu tutup sevdi yavaş yavaş.

"berk, bir sorun mu var?"

"yok güzelim, bir sorun yok. işim çıktı sadece."

kız üzgünce başıyla onayladığında da çenesine küçük bir dokunuş bahşedip üzerine geçirdiği gömleğin düğmelerini hızla ilikleyip kızla beraber çıkmıştı odadan.

ileride odadan çıkan ikiliye bakan harika, aybike'ye sinirle bacağını sallarken yanlarına gelmişti.

"aybike hadi sen benimle geliyorsun önemli bir şey konuşacağız."

"harika." dedi adam aybike'nin bir şey söyleyeceği esnada. bu işi çözmek istiyordu. "benimle biraz gelebilir misin? konuşalım."

sarışın kızı kenara çektiğinde kızın şimdiden sıkılmış ve gitmek istediğini belirten baygın bakışlarına karşı göz devirdi.

"bizden ne istiyorsun?"

"anlayamadım."

"aybike ve benden ne istiyorsun diyorum canım anlaşılmayacak bir şey yok. biz ne zaman nerede olsak dibimizdesin ya, takip ediyor gibisin."

"arkadaşımın iyiliğini düşünüyorum hocam."

"başka yerde düşün o zaman harika'cım. ders çalışıyorduk biz de."

"soyunma odasında fizik çalışıyordunuz herhalde hocam." dedi arkasını dönmüş gitmek üzere olan adama. öğretmeni de olsa lafını asla esirgemezdi harika.

yanından giden adamın arkasından gülümsediğinde aybike'yi bulmalıydı. hem de hemen.

📚

derin bir nefes verip başında volta atan ömer'i izliyordu gelip giden gözleri. moralini bozmak asla istemiyordu.

"saçmalık bu resmen. ne alaka ya seni tayine göndermeleri? kaç ay olmuş sen o dilekçeyi yazalı?"

"bu okulu daha benimseyemediğimde bir anlık yazmıştım dilekçeyi. tayin istemiştim. bugün çıkacağını bilemezdim."

"ee?" adamın omzunu sıktı. "gidecek misin?"

"burada sevdiklerim var artık, aybike var. gitmemek için çok direneceğim ama aybike... çok seviyorum onu."

"nasıl söyleyeceksin ona?" dedi adamın dizini sıkarken ömer. "çok üzülecek kız."

"üzülmeyecek çünkü söylemeyeceğim." dedi adam. vedalardan nefret ederdi, özellikle sevdikleriyle olanından. ona veda etmek her şeyden daha zordu, etmeden gidecekti.

geride bırakarak, kokusunu özleyerek. ömer'in yanından çekilip yeniden kızla yüz yüze geldiğinde de olması gerektiği gibi soğuk davrandı ona.

"hocam bir sorun mu var, yine?"

"yok sorun falan. gidebilirsin sen aybike."

siteme de yakın sesiyle üzüldüğünü belli ederken başını olumsuz anlamda sallayan adamla yanından gitti kızılın. bu kadarı fazlaydı. bir anlığına hislerine tamamen karşılık veren, verdiğini düşündüğü bu adamın kendini ona kaptırdığını falan düşünmüştü. her zamanki gibi bir şey de olmamıştı anlaşılan. ters davranmaya devam edecekti.

sınıfın en köşesine gidip kulaklığını taktığında sessiz gözyaşlarına yer açtı. ders berk'indi ama kızıl da genç kızı derse katılması için uyarmamıştı. kendi haline bırakmıştı. sondu zaten bugün. her şeyin sonu.

yangınlı şiir | ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin