Tek Yön 'devrim'

148 10 16
                                    

John Lennon-Imagine

-Füsun gitme. Gel ben sana kahve yapayım. Film açayım. Bırak şu boyaları.

Füsun ayakkabısını ayağına geçirip yanağını öptü Tuba'nın.

-sızlanma güzelim. Sokakların çocuğu, sokaklara gider.

-e ablan ararsa ne diycem?

En yakın arkadaşına karşı oflama isteğini bastırıp iç çekti dertli dertli. Kendine şimdiden endişeden sulanmış gözlerle bakıyordu. Her gidişinde arkasında onu bırakmanın sıkıntısıyla önüne çöküp şapırtılı öpücüklere boğdu onu.

-ablama hiçbir şeyin hesabını vermek zorunda değiliz. Ama... Benimle gelmek istersen?

-tehlikeli olur mu?

-ülkücülerle karşılaşırsak belki. Sanmıyorum ama.

-Deniz de gelecek mi?

Gözlerini devirme Füsun.
Yine de arkadaşı söylediğini toparlama ihtiyacı duydu.

-hayır yani tehlikeli olursa, beni korusun diye. Bizi yani.

Niyetini gizlemedeki çabasını bezginlikle izledi Füsun. Geleceğini biliyordu. O yüzden kalkıp Tuba'yı da yanına çekerken bilmişlikle salladı kafasını.

-tabii. Korusun diye. Tehlikeli olmayacağını söylemişken tam da. Gelecek Deniz. Kalk hadi halkevinin önünde bekliyo.

Boya dolu çantasını sırtına atarken 2'yi vuran saatine bakıp gecenin karanlığına daldı Tuba'yla beraber.

-Deniz, sen yukarı dolan. Ben önce ülkücülerin mahalleyi gezicem.

-N'alaka?

Deniz'in iri ve tepki vermekte atıl kalan gövdesinin önüne geçip omuz silkti. Herkes, tüm solcular, sağ mahalleye atılan propagandaların aralarında gerilimden başka bi işe yaramayacağını biliyordu.

-delirtmek hoşuma gidiyo köpek sürüsünü.

-Füsun, yakalanırsan paçanı ben kurtarmam.

-sen benim paçamı ne zaman kurtardın Allah aşkına? Hadi sen dağıl mahallelere ben geliyorum.

Sırtındaki çantadan yanlızca beceriksizlerin kullanacağı şablonları ve Deniz'in boylarını ona verip süzüldü ülkücü mahallesine. Kendisinin resim konusunda, özellikle havaya kalkan sol yumrukları çizmede kendince yeteneği vardı. Bunu kullanarak önüne gelen her boş duvara bi yumruk bıraktı. Birkaç propaganda yazdı. Sırf görünce yüzlerinin alacağı ifadeyi düşünerek 'devrim' yazılarını iliştirdi sağa sola. Ülkücü reisi gibi gezinen uyuz bozkurtun evinin altında olduğunu fark ettiğinde daha dikkatli ilerledi. Yukarı çıkan yolun köşesindeki tek yön göstergesinin altına iliştirdiği küçük dokunuşla kendi kendine gülüp duruyordu.
"tek yön devrim"

Keyifle sabah camını açmasını ve çıldırmasını izlemek isterdi ama yakalanırsa uğraşacağını biliyordu.
Boya kutusunu çantasına atıp sırtına geçirecekti ki iki erkek kahkahası duyuldu öteden.
-hassiktir!

Çantayı alsa çıkan teneke seslerinden yakayı ele verirdi büyük ihtimalle. O yüzden olduğu yerde bırakıp iki yan binanın girişine sığındı Füsun.
-öyle demedim Cengiz.

-e kadın düşüp bayılıyordu nerdeyse olum!

-ben de kalkın hastaneye gidelim dedim!

-ananı-

-hooop!

Cengiz'in mahallede yankılanan küfrünü üzerine alınan Yusuf omzundan tutup durdurdu onu.
-noluyoruz lan!

ImagineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin