1.8 ~Final~

575 55 41
                                    


~Düzenlendi~

Ayol bu gün Blackpink cb posteri yayınlandı diye o kadar mutluyum ki anlatamam!!!!
Son bölümün duygusal konuşmasını sonda yapıcam😔

🌟🌟🌟🌟🌟🌟

"Ne yani şimdi siz önceden sevgili miydiniz?"

Jisoo bir şeyleri anlamaya çalıştığını belli edercesine gözlerini kısmış ikimizin üzerinde gezdiriyordu.

"Evet dedik ya! Daha ne kadar soru soracaksın? Hayır farklı bir şey sorsan hadi neyse ama her seferinde aynı soru"

Özellikle Jisoo başta olmak üzere kızlar her şeyi anlattığımızdan beri Taehyungun sabrını büyük ölçüde sanıyorlardı.

"Doğru konuş benimle! Ben senin büyüğünüm!"

Taehyung histerik bir şekilde gülüp sandalyesinde geriye yaslandığında gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Taehyungdan bahsediyorduk. Kim bilir kaç yüz yaşındaydı.

Yanımda oturan Jimin çaktırmadan bana yanaştı.

"Yüz değil milyon. İnsanların 300 bin yıldır olduğunu ve yanında oturan şeytanın da insanlıktan çok öncesinden beri var olduğunu düşünürsek milyar bile olabilir"

Kocaman açtığım gözlerimi Taehyunga çevirdiğimde kırmızı gözleriyle Jimine sert bakışlar atıyordu.

Jennie aniden masanın üzerine eğilip Taehyunga yaklaştığında birden göz rengi kahverengi olmuştu.

"Senin az önce göz rengin mi değişti yoksa ben yanlış mı gördüm!"

"Saçmalama Jennie. Vampir mi bu adam? Ne gözlerinin değişmesi falan?"

Chaeyoung kolundan Jennieyi tutup geri yerine oturttuğunda o hala gözlerini kırpmadan Taehyunga bakıyordu.

Kafenin kapısı açılıp bay ölüm meleği içeri girdiğinde Jisoo gözlerini kocaman açıp üzerine çeki düzen verip o ara nereden çıktığını görmediğim pembe tonunda ki rujunu dudaklarına sürüp saçlarını elleriyle kabarttı.

"Gerçekten mi?"

Taehyunga bakıp dudaklarımı birbirine bastırdığımda yerinden kalkıp Namjoona el salladı.

"Ne yapıyorsun be sen?!"

"Arkadaşıma selam da mı veremem?"

"Ne arkadaşı ya? Ne zamandan beri?"

"Bayağı uzun zamandan beri. Çağırsam buraya sorun olur mu?"

Jennie ve Chaeyoung sırıtarak onayladıklarında Jimin ve bende kafamızı salladık.

Taehyung kafa hareketleriye onu yanımıza çağırdığında Namjoon sinirle dişlerini sıkıp yanımıza geldi.

"Merhaba"

Eğilerek selam verdiğinde hepimiz karşılık vermiştik ona.

"Merhaba kardeşim. Nasılsın?"

Taehyung yanına gidip ona sarıldığında boyuna yetişmek için parmak ucuna yükselmişti.

"İyiyim kardeşim de sen niye beni her seferinde iş üzerinde çağırıyorsun?"

Jiminin vücudu gözle görülür bir şekilde gerildiğinde aklıma birden Namjoonun ölüm meleği olduğu ve işinin de can almak olduğu dank etmişti.

Yüzümden ki gülümseme yerini endişeye ve telaşa bıraktığında kocaman açtığım gözlerimle Taehyunga ve Namjoona baktım.

"Ay ayakta kaldınız. Oturmaz mısınız şöyle?"

THE DEVIL'S ANGEL | TAELICEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin