THE DEVIL'S ANGEL | TAELICE

1.0

~Düzenlendi~

"Ya çıksana önümden!"

"Hayır gitme"

Sinirle nefesimi verip ellerimi belime koydum.

"Gerçekten kaç yaşına gelmişsin hala çocuk gibi davranıyorsun"

Dudaklarını büzüp kafasını iki yana salladı.
Sehun arayıp beni beklediğini söylemişti ve ben Taehyung yüzünden odadan bile çıkamıyordum.

"Ya ne olur benimle kalsan?"

"Ödevi yetiştirmemiz lazım o yüzden çekil"

"Tek sorun ödev yapmaksa ben hallederim onu merak etme sen"

Gözlerimi devirip bıkkınca yüzüne baktım.

"Taehyung. Çekil."

"İlla gideceksin yani?"

Kafamı sallayıp gözlerimle çıkması için işaret ettim.

"Tamam o zaman bende geliyorum"

"Ay saçmalama! Ne yapacaksın gelip?"

Bana yaklaşıp ellerini belime koydu.
Çıplak olan üst vücudu sıcacıktı ve bu ona daha çok sokulma isteği yaratıyordu.

"O beni görmeyecek merak etme. Sadece sen"

Kimseye hayır diyemiyordum ve bu sinir bozucuydu.

"Tamam o zaman gel"

Burnunu boynuma sürtüp kollarını sıkılaştırdı.

Şimdiye kadar ona içimden gelerek hiç sarılmamıştım ama şu an boğana kadar sarılasım geliyordu.

"Nefessiz kalsan ölür müsün?"

Boynuma koyduğu kafasından boğukca gülme sesi geldi.

"Öyle bir şey olsa az önce seni öperken olurdu"

Kollarımı boynuna dolayıp sıkıca sarıldım.

"Tamam git şimdi üstümü giyeyim"

Kollarını ayırıp gidip yatağa oturduğunda dolabın kapaklarını açıp ne giyebilirim diye baktım.

Ne kadar normal bir kazak giymek istesemde boynumda olan kızarıklıklar morluklar ve diş izleri buna kesinlikle izin vermiyordu.

"Hava bu gün daha sıcak kalın bir şey giyme"

Taehyung gözleri kapalı bir şekilde konuştuğunda nefesimi verip uzun kollu crop ince uzun çorabımı ve siyah şortumu alıp yatağa koydum.

Kapatıcıyı alıp boynumda olan izleri kapatmaya çalıştığımda bir kaç kızarıklık hariç hepsi kapandı.

Taehyung bu arada tek bir kere bile gözünü kırpmadan bana bakıyordu.

Üzerimdeki uzun sweeti çıkarıp çıkardıklarımı giydiğimde siyah uzun saçlarımı açıp taradım.

Neredeyse kalçalarıma geliyordu ve uzun zamandır siyah rengi kullanıyordum.
Yarın Jennie ile kuaföre gitsem iyi olurdu.

Arkamı dönüp Taehyunga baktığımda üzerinde olan siyah boğazlı kazak siyah pantolon siyah kabanla arkamda dikiliyordu.

"Azrailden rol mü çalıyorsun şimdide?"

Gözlerimi devirip kapıyı açtığımda okuldaki kızlar lavabosundan çıkmamla yerimde durdum.

Şaşkınca etrafıma bakarken ileriden elini sallayan Sehunla yavaşça ona doğru yürüdüm.

"Bir an gelmeyeceksin sandım"