19 bölüm

213 12 6
                                    

O notu okuduktan sonra mahvolmuştum, 18 yılım mahvolmuş geçmişti, demekki onlar üvey annem ve babam miş, belkide o yüzden bana kötü davranıyorlardı, tamam beni onlar büyütü ama onlar benim gerçek ailem degil, annemi hiç suçlamıyorum, ama o üvey ailem gerçekleri bana söyleye bilirdi, hepsini kaldırıp, dışarı çıkmıştım , biraz ağlıyordum, sahilde oturuyordum, kara kara düşünüyordum, belkide annem yaşıyordur ama kanseri varmış aradan kaç yıl geçti, ama ben onu nerden bulurum? Kafam çok karışıktı, keşke şimdik yanımda arkadaşlarım olsaydı, helede çağan ona sarıla bilsem, onu çok aramak istiyordum ama onu daha çok mahvedemezdim, şimdik Türkiye'ye döne bilirim çünkü onlar gerçek ailem degil, ama biraz burda kalmam iyi gelir herkese burda durmam iyi gelir 1 ay kalırım....
Eve gitmiştim hemen o pisliği aramıştım

Leya: alo naber üvey babam
Haluk: ne diyorsun be
Leya: diyorum kı her şeyi öğrendim siz benim gerçek ailem değilsiniz
Haluk: sen oraya gittiğinden beri delirdin sanırım
Leya: ben sizin yüzünüzden delirdim ya hayatimi mahvettin sen
Haluk: teşekkür edeceğine bunları diyorsun
Leya: tamam siz büyütünüz ama benim gerçek ailem siz değilsiniz
Haluk: off be ne halin varsa gör, zaten seni ilk aldığım günden beri seni hiç sevmedim, en çok karım zorladı seni almaya
Leya: iy-iyi peki kendine iyi bak pislik, senin paranıda istemiyorum *yüzüne kapatmıştım*

Bunu dediğinde gine mahvolmuştum, bi andanda çok mutluydum artık o eve dönmeyecektim, hemen yatmaya gitmiştim......

1 sene sonra
Evet bir ay kalırım demiştim ama yapamadım, Türkiye'ye dönemedim, ama şimdik dönecektim kendi ülkeme sonunda hazırdım, okulumda bitmişti, çağan'ı sonunda görebilirdim, arkadaşlarımda, Tuana'ya her şeyi anlatmıştım, ama Türkiye'ye döneceğimi söylememiştim sürpriz olsun ona, bana çağanın hakkında hiç bir şey söylemiyordu hep konu ona gelince lafı değiştiriyordu neden anlamıyordum, dün akşam valizimi yapmiştim, hemen evden çıktım, uçağa binmiştim
7saat sonra uçaktan inmiştim, taksiye binip Tuana'nın evine doğru gidiyordum, Türkiye'ye nasılda özlemişim, 1 saat sonra evinin önüne gelmiştim, kapıya heyecanla çalmıştım, onun yerine yağız açmıştı

Yagiz: le-Leya sen misin ?
Leya: EVET benim
Yagiz: OHAAA TUANA KOŞ LEYA VAR *ona sarılmıştım*
Tuana:*içeride* yagiz ne Leya'sı Leya Amerika'da delirdin mi ?
Leya: *içeriye girdim* BURDAYIM TUANA
Tuana: *arkasını döndü* LEYA *koşarak bana sarılmıştı* nasıl da seni özlemişim
Leya: ağlama ya bende ağlayacam
Tuana: Leya inanamıyorum karışımdasın
Leya: evet

İyice hasret geçirmiştik, sonradan Alaragil gelmişti onlarlarda hasret geçirmiştim, iyice konuşmuştuk, bütün yıl ne olmuştu, Tuana ve yagiz beraber oturuyorlar ama evli değiller, Alara ve Berat nişanlılar, çok mutluydum burda olduğuma

Leya: ya sizi çok özledim ya
Alara: bizde Leya, arkandan nasıl ağladık
Leya: gine üzgünüm durumu biliyorsunuz
Tuana: kızım geçti gitti burdasın içte
Leya: evet, şey çağan nerde? İyi mi? Onu çok özledim
Tuana: şey çağan eee
Alara: çağan mi?
Leya: evet çağan Alara
Alara :*berata bakarak*
Yagiz: çağan eee
Leya: yoksa ona bir şey mi oldu, ne olur söyleyin onu çok özledim
Tuana: Leya üzgünün ama *birden kapı çalmıştı* ben bakayım
Leya: iyi peki
tuana gitmişti bir kız ve erkek sesi geliyordu o kişiler içeriye girdiğinde şok olmuştum, öğle kala kalmıştım, ne yapacağımı bilmiyordum, gözlerim dolmuştu
Çağan: Leya!?*şaşkın bir şekilde*senin burda ne işin var
Leya: Ca-çağan !? Ve Zeynep
Tuana: bunu demeye çalışmıştım
Birden aya kalkmıştım
Alara: leya *üzgün bir şekilde*
Leya: dur siz beraber mi çıkıyorsunuz !?
Zeynep: evet canım, hemde nişanlıyız*ellini göstererek*
Leya: nasıl ya *gözlerimden göz yaşı akarak* Tuana neden bunu bana daha önce demedin hiç gelmezdim buraya
Tuana: sana diyemedin Leya, cesaret edemedim
Leya: EDECEKTİN TUANA, BURAYA HİÇ GELMEZDİM, be-ben buraya çağan için geldim ya *ağlayarak*
Yagiz: Leya otur şuraya konuşalım
Leya: konuşacak bir şeyim yok hoşçakalın * çağanın önünde durarak* mutluluklar size

Valizimi alıp evden çıkmıştım, ağlıyordum, hemen taksiye binmiştim, Tuana benim peşimden çıkmıştı beni yakalamak için ama ben gıtmıştım, bana bunu nasıl söylemez Tuana, ben buraya en çok çağan için geldim, o hemen gitmiş nişanlanmış birde Zeynep'le ALLAH KAHRESTİN, çok ağlıyordum kendımı tutamıyordum, bir otele gelmiştim, bir odaya çıkmıştım, bütün gece ağlamıştım çok üzgündüm, çağan beni hemen unutmuştu, 1 yıl beni beklemedi bile bunu nasıl yapar anlamıyorum çıldıracam.

1 gün sonra
Sabah baş ağrısıyla uyanmıştım, dün çok ağladım için başım ağrıyordu, telefonumu aldığımda kızlar beni en az 20 sefer aramış mesaj atmışlardı, hiç cevap vermek istemiyordum, hemen şimdik Amerika'ya dönmek istiyordum, orda iyidim, üstümü giyindim, dışarı çıktım, biraz sahilde dolaşıyordum, burayı çok özlemişim, gözlerimi kapatıp, su seslerini dinliyordum, bir 5dk sonra yanıma birisini oturduğunu hissetmiştim, gözlerimi açtığımda çağandı bunun burda ne işi vardi, sevgilisinin yanına gitsin

Leya: ne işin var burda ?
Çağan: asıl sana sormalı niye geldin buraya
Leya : çünkü senin, sızın için gelmiştim çağan, ama hiç gelmeseydim keşke
Çağan: bencede hep orada kalsaydın, hiç gelmeseydin
Leya: bunları gerçekten mi dıyorsun çağan !?
Çağan: evet leya
Leya: bu sen olamazsın çağan sen böyle değildin
Çağan: 1 sene içinde herkes değişiyor, sen benim yanımda değildin nasıl bileceksin kı
Leya: b-benim suçum değildi çağan, ben kendı rızamla gitmedin oraya
Çağan: barı nereye gittiğini söyleseydin Leya, sen gittiğin günden beri çok mutsuzdum, hiç okul gitmiyordum, dışarı çıkmıyordum, ben kaç ay kendımı suçladım
Leya: çağan sanki ben orda çok mutluydum, bende mutsuzdum
Çağan: nerede mutsuzdun be, benden daha mutsuz olamazdın Leya
Leya: nerden biliyorsun ya BEN ORDA EVLATLIK OLDUĞUMU ÖĞRENDİM YA *ağlayarak*
Çağan: nE nasıl ya evlatlık mısın ? Nasıl olabilir ya
Leya: evet öyleyim çağan, ama umrunda degilki senin dediğin gibi, ben orda mutsuz değildim, *aya kalkmıştım* hoşçakal çağan ben geri dönüyorum Zeynep'le mutluluklar
Çağan: dur nereye
Leya: geri geldiğim yere burda mutlu değilim en azından senın Zeynep'le mutlu olanı göremem çağan

Tam gidecekken kolumu Tutmuştu ona döndüğümde bana sarılmıştı önce ona karşılık vermemiştim ama dayanamadım onada sarılmıştım, kokusunu iyice çekiyordum birden ağlamaya başlamıştım kendımı tutamamıştım, bir 5dk sarılmıştık sonra ondan ayrılmıştım, ikimizde birbirimize bakıyorduk

Çağan: Leya ne olur gitme daha yeni geldin
Leya: ama çağan daha az önce beni burda istemediğini söyledin birde nişanlın var kalamam
Çağan: sen dediğime bakma *ellerimi tutarak* ne olur kal
Leya: çağan bilemiyorum,
Çağan: hadı Leya lütfen
Leya: çağan nişanlın var ne olur beni bırak, benim kalbim açıyor anladın mı , *ellerimi onun ellerinden çekmiştim* hoşçakal çağan * ağlayarak* bunu unutma seni çok seviyorum

Onun yanında hemen uzaklamıştım, gine ağlıyordum, onu Zeynep'le göremezdim, o beni 1 sene bekleyemedi hemen otel odasına çıkmıştım Tuana'ya mesaj atmıştım

Leya: Tuana ben gitmeye karar verdim
Tuana; nereye Leya daha yeni geldin
Leya: yapamayacam, çağanın nişanlısı var Tuana, keşke bana önce deseydin hiç gelmezdim
Tuana: Leya özür dilerim önce diyemedim, cesaret edemedim, korktum kendine bir şey yaparsın diye
Leya: ne olursa olsun diyecektin Tuana, ginede teşekkür ederim, kendine iyi bak

Telefonumu uçak moduna koymuştum, sinirden ağlıyordum, odadaki her şeyi dağıtıyordum, kendımı kontrol edemiyordum, 5 dk sonra yere oturup ağlıyordum, ellerimi yüzüme koyup ağlıyordum...

Aşk bir oyundur Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin