22 bölüm

201 9 6
                                    

Odaya babam gelmişti yani eski babam dene bilir bunu burda ne işi vardi, benimle artık işi bitmişti anlamıyorum

Leya: Senın burda ne işin var, neden beni esir aldın
Haluk: sakın ol leya hanım, hiç değişmemişsin
Leya: sende öyle, şimdik söyle neden burdayım
Haluk: çünkü evleniyorsun
Leya: nE!? Daha 19 yaşındayım lan ne evlenmesi, hem sen benim hiç bir şeyim değilsin benim yerime kararlar vermezsin oldu mu?
Haluk: olmadı, tamam ben senın gerçek baban değilim benim emeğim var lan şükret bana
Leya: off ne şükretecem lan pislik bırak beni arkadaşlarım bekliyor beni
Haluk: haa arkadaş demişken, o dediğim kişiyle evlenmesen onlara kötü şeyler yaparım biliyorsun
Leya: ne yaparsın lan hiç bir şey yapamazsın
Haluk: hatırlıyor musun küçüken basket oynuyordun, senın önünde birisini oldurmuştum
Leya: ee ne olmuş
Haluk; o senin babandı
Leya: nE!? Gerçek mi bu?
Haluk: evet
Leya: NE DEMEK LAN SEN BENİM GÖZLERİMİN ÖNÜNDE BABAMİMİ OLDURDUN LAN *ona vurarak, birden ağlamıştım* PİSLİK HERİF
Haluk: bağırma lan, işte aynısını arkadaşlarınada yaparım
Leya: sen cidimisin lan
Haluk: hiç olmadığım kadar
Leya: ALLAH SENİN BELANİ VERSİN PİSLİK, o kişi kim onu söyle
Haluk: arda
Leya: arda mi !? Bizim arda ?
Haluk: evet o, duydum kı zamanında onu çok üzmüşsün, şimdik evlenme sırası
Leya: allah bildiği gibi yapsın, tamam lan evlenecem ama bunu bil arkadaşlarımın için yapıyorum
Haluk: iyi akilisin, ama son bir şey var bundan kimseye bahsetmiyorsun aramızda
Leya: iyi be, bırak beni
Haluk: öyle kolay degil şu kağıdı imzala, senin işin belli olmaz
Leya: ver lan *kağıdı imzalamıştım* gidebilir miyim şimdik
Haluk: birakiyim seni
Leya: gerek yok

Benle aşaya inmişti, beni kapıya atmıştı, salak mi ne, ne yapacaktım bilmiyorum, ben nasıl ardayla evlenirim onu sevmiyorum bile, Allah kahretsin, kimseye bahsedemeyim, off bitkim ya keşke şu hayattan kurtulsam, eve ağlayarak gitmiştim bizimkilere ne diyecektim şimdik, sonunda eve gelmiştim, kapıyı açtığımda Tuana telaşlı bana bakıyordu, bana birden sarılmıştı

Leya: Tuana ne olur ya noldu
Tuana: kızım kaç saat oldu, seni kaçırdılar zannettim
Leya: *içimden* zaten öyle, kızım burdayım işte ne korktun ya
Yagiz: vallah nasıl korktu, düşün korkudan çağanı arıyordu
Leya: aman sakın Tuana, niye onu arıyordun kı bırak sevgilisiyle vakit geçirsin
Tuana: bilmiyorum korkudan be yaptığımı bilmiyorum
Yagiz : sen ne için çıktın Leya!?
Leya: ben!? Şey kahvaltılık almaya çıkmıştım
Tuana: ee elinde bir şey yok
Leya:*ellerime bakarak* ee şey kapalıydı ondan
Tuana: iyi öyle olsun
Leya: geldim ya işte, kapıda ağaç oldum
Tuana: hadı gir

İçeriye girmiştik, konuşuyorduk ben anca o pisliğin deşiğini düşünüyordum, bizimkilere nasıl söyleyecek tim kı, off kafam karışık, ne yapacağımı bilmiyorum, Tuana bana seslendiği için kendime gelmiştim

Tuana: LEYA,kendine gel
Leya: haa şey noldu
Tuana: nelerele daldın?
Leya: hiç öylesine
Yagiz: bence çağanı nasıl kaçıracak diye plan yapıyor
Leya:*yüzüne yastık atarak* sus yagiz ne Planı ya banane çağandan
Tuana: YAGiz
Yagiz: iyi be ne dedim
Tuana; bir şey deme zaten

Ertesi gün:
Sabah kahvaltı yapmiştik, sonrada alışveriş yapmaya çıkmıştık, 2 saat alışveriş yapmiştik, bir cafeye gelip oturmuştuk, birden cafeye arda girmişti yanımıza doğru yaklaşıyordu,

Arda: naber
Yagiz: ne işin var burda arda !?
Tuana: evet ya Amerika'da ne işin var
Arda: sevgilimin yanına geldim
Yagiz/Tuana: nE!? Nasıl ya *leya'ya bakarak* Leya ne diyor bu
Leya: şey evet sevgilim
Tuana: Leya ne sevgilisi ya ee çağan?
Leya: çağan bitti Tuana, hem Arda'yla nişanlanıyoruz
Tuana: OHAAA LEYA
Leya: giz ne bağırıyorsun, evet öyle
Yagiz:kızım hanı çağanı kaçırıyorduk
Arda: ne kaçırması ya benimle evleniyor
Leya: arda boşver onu boş boş konuşuyor
Arda: iyi ben sevgilimi aliyim
Tuana: nereye ?
Arda: gezmeye Tuana, hadı Leya *ellini uzatarak*
Leya: iyi görüşürüz evde *ellimi ona vermemiştim*

Ardayla sahile gitmiştik, konuşmadan oturuyorduk, birden konuşmaya başlamıştım

Leya: memnun musun?
Arda: ne için?
Leya: ben zorla seninle nişanlanıyorum, ne bu iş ya hangi yüz yıldayız
Arda: Leya *ellimi tutarak* bak ben sana 1 sene öncede söylemiştim, ben seni çok seviyorum bırakmam seni
Leya: *ellimi çekerek* tövbe tövbe sapıtın mı, arda, ben sana önceden dedim seni sevmiyorum, sevmeyeceğim
Arda: bak Haluk amcamın dediğini unutma, arkadaşlarların kötü olur
Leya : işte o yüzden seninleyim
Arda: bir gün mutlu olacaksın
Leya: hıı öyledir

Aşk bir oyundur Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin