20 bölüm

216 11 7
                                    

Ertesi gün :
Sabah erken uyanmıştım, ustumu giyip kahvaltımı dışarda yapmak istedim, dışarı çıktım bir kafeye gittim, yemek yiyordum, 10 dk sonra içeriye çağan ve Zeynep girmişti, ne tesadüf onlar geliyor sanki başka yer yok, çağan beni görmüştü ama beni umursamıyordu bile hemen bir masaya oturmuştu, ben ona bakarak yemek yiyordum oysa gülerek yemek yiyordu onu öyle gördüğümde daha çok mahvoluyordum, çağan tuvalete gitmişti, Zeynep'te hemen yanıma gelmişti

Zeynep: afiyet olsun canım
Leya: hıı sağol sizede
Zeynep: ne işin var burda !?
Leya: yemek yemeye geldim Zeynep senın gibi
Zeynep: onu gördüm ben sana neden buraya geldin anlamında Türkiye'ye!?
Leya: geldim işte, sanane
Zeynep: yazık çağan için geldin ama dolu o *parmağını göstererek *
Leya: biliyorum Zeynep, şimdik git lütfen rahat bırak beni
Zeynep: oww sen şimdik ağlayacak mısın , çağan yok unut onu Leya
Leya: *aya sinirli kalkarak* ANLADIM ZEYNEP HATIRLATMANA GEREK YOK
Zeynep: ne barıyorsun, zaten sen beni kıskanıyorsun, hep kıskandın beni
Leya: *ona birden Tokat atmıştım * düzgün konuş pislik
Birden çağan gelmişti
Çağan: ne olur burda ya kendinize gelin
Zeynep: *hemen ağlayarak* ya aşkım Leya başlatı ben ona afiyet olsun diye geldim bana Tokat attı
Leya: nE!? Yalan söylüyor çağan o başlatı
Çağan: Leya çok değiştin seni tanıyamıyorum
Leya: aferin çağan, öyle olsun, ama bunu bil bir gün çok pişman olacaksın

Çantamı alıp birden cafeden ayrılmıştım, sahile oturmaya, bana bile inanmamıştı, artık bir erkek için ağlamayacam, bir göz yaşı dökmek istemiyorum, o beni nasıl unuttuysa bende onu unutacam, belki zor olabilir ama unutmam lazım, o beni hiç düşünmüyor, ben niye onu düşünürüm kı, peşinden bile koşmayacam, kendı gelecek ayama gelirse tabi, çok kararsızım Amerika'ya dönsem mi acaba, Tuana mesaj atmak istiyordum çantama baktığımda telefonum yoktu sanırım cafede unutum, hemen cafeye gitmiştim, telefonum yoktu oradaki çalışanlara söylemiştim onlarda görmemişti, belkide otelde unutum, cafeden çıkmıştım, birden ses gelmişti

?: bunu mu ariyorsun!?
Arkamı dönmüştüm çağandı
Leya: çağan ne işin var burda!?
Çağan: telefonumu ariyorsun ?
Leya: evet sen nerden biliyorsun ?
Çağan: çünkü bende
Leya: sende ne işi var ya!?
Çağan: cafede unutmuşsun bende aldım
Leya: ıyı aldığın gibi ver
Çağan: kolaysa gel al
Leya: çağan uzatma ver işte, işlerim var
Çağan: ne işiymiş ?
Leya: SANANE YA
Çağan: ne bağırıyorsun!?
Leya: sinir ediyorsun çünkü
Çağan: ne yaptım şimdik ben
Leya: ne yapmadın, offf uzatma ver *yanına gitmiştim telefonu almak içim benden büyük olduğu için alamıyordum*
Çağan: boyun hiç uzamamış
Leya: haha çok komik
Çağan: komik işte
Leya: çağan ver ŞUNU allah allah, benle ne uğraşıyorsun git nişanlının yanına
Çağan: sen bunun için kusun bana
Leya: çağan ver şunu işte
Çağan: cevap ver soruma
Leya: HAYIR anladın mi? Hayır SENI ARTIK UMURSAMIYORUM, artık peşinde koşmuyorum, senın için ağlamıyorum, tamam mi cevabini aldın mı ? Ver şu telefonu

Çağan bana telefonu üzgün bir şekilde vermişti bende yanından hızlıca uzaklamıştım, içimdeki her şeyi dökmüştüm, rahatladım vallah, hem nişanlısı var hemde üzülüyor anlamıyorum onu, otele gitmiştim, yataya oturup boş boş düşünüyordum, çok kararsızdım, sanırım Amerika'ya dönecektim, çağanın yüzünü görmek istemiyordum, hemen valizimi yapıp, en erken uçağı almiştim, Tuana'ya mesaj atmıştım, bu sefer gerçekten gidiyordum, Amerika bana iyi geliyordu, taksiye binip havalimanına gelmiştim, valizimle gidiyordum birden "Leya" diye ses gelmişti arkamı döndüğümde Tuana'ydı yanında yağiz

Tuana: LEYA DUR *yanıma koşarak*
Leya: sizin burda ne işiniz var ?
Tuana: Leya lütfen gitme beni Burda bırakma, daha yeni gelmiştin , sensiz bir daha yapamam *ağlayarak*
Leya:*ellerini tutarak* Tuana ağlama lütfen ben Burda yapamıyorum Amerika'da daha iyidim, burda her şey üstüme üstüme geliyor
Yagiz: çağanın yüzünden demi ? Leya onun yüzünden gidiyorsun
Leya: evet yağız, hem ben buraya onun için gelmiştim o nişanlanmış, ben burda ne yapayım
Tuana: ben varım, biz varız Leya gitme ne olur
Leya: Tuana yapamıyorum, hem sen gel Amerika'ya yağızla yalnız kalmam
Tuana: *yağıza bakarak* ne dersin yağiz?
Yagiz: bilmem kı bütün arkadaşlarım burda
Tuana: benimde yağiz lütfen
Leya: hadi yagiz hem belki Amerika'da evlenirsiniz !?
Yağiz: iyi peki

Tuana ona birden sarılmıştı, onlarada bilet almiştim hemen uçağa binmiştik, 7 saat sonra Amerika'daydım, evime somunda gelmiştik, çok yorgunduk hemen yapmiştik

Sabah:
Erken uyanıştım kahvaltıyı hazırlıyordum, 10 dk sonra Tuana gelmişti oda bana yardim ediyordu, kahvaltıyı, şarkı söyleyerek yapıyorduk, çok mutluyduk, bizim yüzümüzden yagiz uyanmıştı

Aşk bir oyundur Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin