Dibime gelen basketbol topunu umursamadan elimdeki meyve suyunu salladım. İçinde hala olduğuna emin olduğumda pipeti ağzıma götürmüştüm. Son damlasına kadar içtiğim meyve suyu birden elimden alınınca afalladım. Elimden alan çocuk çöp kutusuna basket attığında bakışlarımı çöp kutusundan ona çevirdim. Yapılı vücudunun yanı sıra kumral saçlarının tamamladığı yüzü tapılasıydı.
Yara bandı çocuk ?
Gülümsedikten sonra birden duraksadı.
"Az kalsın unutuyordum."
Bileğini bana uzattığında bileğine baktım. Siyah tokayı işaret etti.
"Bu sana ait galiba."
Gözlerimi kaçırdım. O gün aklıma geldikçe daha da sinirleniyordum. Sağ elimi enseme attım ve kaşımaya başladım.
"Boşversene artık sevmiyorum."
Bozuntuya vermeden o da bakışlarını kaçırdı.
"Pekala."
Bileğinden çıkardığı tokayla kendi saçını bağladığında tekrar ona yönelttim bakışlarımı. Gülümsedi.
"Sağol."
Cevap vermediğimde sahaya ilerledi. Dibimde duran 2 çift ayakkabıyla başımı kaldırdım. Yoongi direkt tek kaşını kaldırmış bana bakarken arkadaşı da volaybol oynayan kızlara bakıyordu.
"Sen oynamıyor musun ?"
Elim alarmlı saatime giderken derin bir nefes aldım. Kendimi ağlamamak için zor tuttuğumda yanındaki arkadaşı güldü.
"Yine mi alarmın öter."
Yoongi sertçe bileğimi tutup kendine çekmeye çalıştı.
"Hadi göstersene."
Kalbimin hızlanmaya başladığını hissettiğimde bileğimi kendime çekmeye çalıştım. Yoongi direndiğinde bileğime dolanan el ile başımı kaldırdım. Gözlerim yan profilinde dolanırken Yoongi yavaşça tuttuğu bileğimi bırakmıştı.
"Boş versene. Sahaya gidelim."
Yoongi ve arkadaşı sahaya giderken alarmım yavaştan ötmeye başlamıştı. Dibimde çöken kumral saçlı çocuk bileğimdeki saate baktı. Panik atak geçirmek üzereydim.
"İlacın nerede ?"
"S-sınıf-"
"Derin nefes al ve ver."
Dediğini yapmaya başladığımda yine ağlıyordum. Nefes darlığımın başıma açtığı sorunlar yüzünden sürekli ağlıyordum zaten. Göz yaşlarım yanaklarımı ıslatırken nefes almayı kestim.
"Devam et. Nefes almaya devam et."
Sıcak parmakları yanağımı okşarken nefes almaya devam ettim. Gerçi bu beni heyecanlandırıyordu. Sıcak parmakları yanağıma her dokunuşunda orası yanıyordu. O kadar etkilenmiştim ki sertçe tuttuğum elini bile yeni fark ediyordum. Kemikli ellerini sımsıkı tutmuş nefes almaya çalışıyordum.
"Hadi gel Taehyung!"
Adının Taehyung olduğunu öğrendiğim çocuk sonunda biten alarm sesiyle gülümsedi ve son kez göz yaşımı sildi.
"Bir daha olursa derin nefesler al."
Onu başımla onayladığımda sahaya doğru koştu. Ben arkasından hayran hayran bakarken o sahaya girdi ve direkt ısınmaya başladılar. Koşarken bile muhteşemdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/318000623-288-k232688.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Would Rather Die•Taennie
FanfictionSingularty:Dinleme Singularty:En çok sen yaşamayı hak ediyorsun. •Taennie •