Taehyung ile şuanki durumumuz tamamen plan dışı bir durumdu. Bana alttan gözlerini büyüterek bakarken süzdüm onu. Gözlerim kırmızı dudaklara kaydı.
Kırmızı dudakları her hareketinde dudaklarımı yalamama neden olurken düşüncelerimin fesatlığı beni esir almıştı.
Gülümseyip yüzüme yaklaştığında gözlerimi gözlerine çıkardım. Bu sefer onun gözleri benim dudaklarıma gitti. Dudaklarını yaladığını gördüğümde tekrar dudaklarına odaklandım. Yavaşça bana yaklaşırken bu sefer ben geriye gidiyordum. Sırtım yatakla buluştuğunda o da tam üstümde bulunmaktaydı. O gittikçe üstüme eğilmeye devam ederken artık kaçacak bir yerim yoktu.
Tam dibime kadar geldi. Nefesini yüzüme üfledi.
"Kıskandım. Seni herkesten kıskandım."
Geri çekildiğinde tuttuğum nefesimi verip gözlerimi açtım. Taehyung yüzündeki sırıtışla doğrulacakken yakasından tuttuğum gibi kendime çektim.
Sıcak nefesimiz birbirine karışırken kırmızı dudaklarımız arasındaki santimleri önemsemeden dudaklarımı yaladım.
"Anonim olduğunu itiraf et."
Gözleri şaşkınlıkla açılırken hislerimde yanılmadığımı anladım. En başından beri anonim için aklımda Taehyung vardı. Asıl cevap tam da karşımdaydı.
"Ben... Nasıl anladın."
"Toka anonim. Onu anonim buldun ama Taehyung'un bileğindeydi. En başından beri anonim zaten Taehyung'du."
Gözleri daha da büyürken ağzını araladı. Gözlerini kaçırdı.
"Ben..."
"Seni seviyorum anonim."
Dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdiğimde gözlerimi kapattım Taehyung'un eli boynumu bulurken diğer eli ise belimdeki yerini almıştı. Yakasındaki ellerimin biri çenesinde yerini bulurken diğeri ile göğsüne hafifçe baskı uyguladım. Olduğum yerde kıvrandığımda kontrolü ele aldı ve başını hafif yana çavirerek dilini harekete geçirdi.
İçimde bir yerlerde yanan yangının ardından birden çiçekler çıkmaya başlamış gibi hissediyordum. Kim Taehyung o kelebek etkisini sadece karnımda değil her yerimde hissettiriyordu. Ve ben sonunda bunun aşk olduğunu anlayabilmiştim.
Derin nefes aldıktan sonra elimi saçlarına çıkardım. Sol eli belimi okşarken gıcıklandığımı belirtircesine hareketlendim ama o dudaklarını geri çekmedi. Ensemdeki eli biraz daha aşağılara kayarken geri çekildi. Nefes nefese elini hızla geri çekti ve derin bir nefes aldı.
"Üzgünüm. Bi an kendime hakim olamadım."
İstemsizce gülümsediğimde tekrar yakasından tuttum ve onu kendime çektim. Tekrar üstümdeki yerini alırken gözlerine odaklandım.
"Anonimi o kadar çok aradım ki... Düşüncelerimde boğuldum. Anonim ve Taehyung arasında kaldığımda anladım zaten anonimin Taehyung olduğunu."
Gözleri büyürken gülümsedim.
"Sen Kim Taehyung. Beni büyük bir yükün altından kurtardın."
[Rosé]
Boş sokakta elimin tersiyle sildim göz yaşlarımı. İlerlemeye devam ederken çarptığım kişiyle geri adımladım. Geçip gidecekken bileğimden tuttuğu gibi kendine çekti ve sarıldı.
Park Jimin'in kokusu bütün hücrelerimi harekete geçirirken sağ eli sarı saçlarıma gitti. İstemsizce kollarımı boynuna doladığım bu adamın omzumda ağlıyordum.
Başka birisi için...
2 yıldır aşık olduğum biri tarafından reddedilmenin verdiği acıyı sadece Park jimin dindirirdi. Bunu ikimiz de biliyorduk ama korkuyorduk da. Aynı şeylerin yaşanmasının korkusu üzerimizdeydi. Bugün omzunda ağladığım bu adamla bir daha hiç görüşmeyecektik.
Anıların hatrına görüşmeyecek ve birbirimizi unutacaktık...
[Jisoo]
Sonunda sevdiğim adamın boynuna atladım ve gülümsedim. Kolları belime dolandığında içime çektim kokusunu. Beni mayıştıran bu kokuyla gülümsedim ve geri çekildim.
Jin'in dudaklarını dudaklarımın üzerinde hissettiğimde gülümsedim. Geri çekildi ve tekrar sarıldı bana.
"Seni çok özledim."
"Ben de... Ben de Seokjin..."
Hiç bitmeyecek bu mesafeli aşk belki de çok yıpratacaktı ikisini ama illa bir gün buluşacak ve birbirlerine yeminlerini edeceklerdi.
[Hwasa]
Karşımdaki adamın pişmanlık dolu gözlerine aldırmadım.
"Sana söylemiştim Kim Namjoon."
"Beni kendine aşık ettikten sonra geçiştiremezsin Hyejin!"
"Ben sana söylemiştim. Her şey için çok geç olacak demiştim. Sen beni aradığında yanında olmayacağım demiştim."
Bileğine dolanan el ile gözlerimi devirdim ve geri çektim elimi. Her şey için çok geçti. Ben kalbimi başka birine kaptırmıştım bile.
[Lisa]
Elimdeki poşetleri Jungkook'a uzatırken gülümsedim. O ise mızmızlandı.
"Senden çok poşetlere falan dokunuyorum. Poşetleri bile senden çok öpmüştümdür."
Zarif elimi Jungkook'un çenesine yerleştirdim ve yüzünü hafif kendime çektim. Hafif şaşkın gözleri her bir hareketimi takip ederken dudaklarımı burnuna bastırdım ve elimdeki poşeti ona uzattım.
"Hadi bebeğim. Daha çok alışveriş yapacağız."
...
Gülümseyerek telefonunu kapattı ve kot pantolonunun cebine koydu genç yazar. Her gelen oylama ve okunma ile mutlu oluyordu. Belini hafifçe esnetti ve etrafa bakındı koca bahçede. Sonunda gözleri onu bulduğunda istemsizce gülümsedi. El salladı ve aşık olduğu çocuğun yanına ilerledi. Planladıkları gibi birlikte avmye gidecek ve biraz vakit geçireceklerdi. Genç çocuk habersizdi genç kızın ona aşık olduğundan. Yazdığı kitapta başrolleri kendisi ve aşık olduğu çocuk olarak düşündü genç yazar. Belki... Belki o da anonim olmayı denemeliydi. Yine de bu genç çocuk onu sever miydi ? Gülümsedi genç çocuk.
"Tokan çok tatlı olmuş."
Kızardığını hissetti genç kız. Ardından o da gülümsedi ve birlikte ilerlemeye başladılar. Güzel olduğunu düşünmüyordu genç kız. Belki de biraz kiloluydu. Çocuk ise yakışıklı ve uzun boyluydu ama utangaç hallerine aşık olmuştu genç kız.
çirkin olduğunu düşündü genç kız. bu kadar çirkinken yine de onu sever miydi karşındaki çocuk ?
...
Vay bu kitabı benim yazdığıma inanamıyorum. Çok büyük bir başarı gibi geldi. Öncelikle okuyan herkese teşekkür ederim. Sondaki yazar kısmı bu sabah yaşadığım bir olaydı. Evet yazarınız biraz aşık bir kız dhsixbus
Hikayeyi okuyan, oy veren ve yorum yapan herkese teşekkür ederim 💜 bu hikaye normalmiş gibi olsada benim için çok şey içeriyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Would Rather Die•Taennie
FanficSingularty:Dinleme Singularty:En çok sen yaşamayı hak ediyorsun. •Taennie •