Kendilerine çapulcular adını veren çocuklar ve Elsie'nin 7. yılları için Hogwarts'a dönmelerinden bir gün önceydi. Elsie odasındaydı ve diğer çocukların James'in evine gelmesini bekliyordu. Okul başlamadan önceki gece yatıya kalmak bir çapulcu geleneğiydi. Elsie'nin düşünceleri yavaşça ilerledi ve ilk yıllarında Hogwarts Express'inde tanıştığı ve şimdi hayatının büyük bir parçası haline gelen çocuklarda dolaşmaya başladı.
Sirius Black, fiziksel görünüşünden dolayı ayaklarının dibinde erimesini istediği her kıza sahip olabilecek tatlı dilli bir tanrıydı. Keskin yüz hatları eşliğinde mükemmel, siyah, omuz uzunluğunda saçları vardı. Çenesi keskindi ve varlığı hükmediciydi, muhtemelen bu 4. sınıfta onu reddeden Black ailesinden miras kalan tek özelliğiydi. O bir Gryffindor'du ve sevdiklerini korumak için her şeyi yapardı. Sevgi dolu bir evde yetişmemişti ve bu nedenle duygularını neredeyse sırtındaki izleri sakladığı gibi saklıyordu; ona ailesinden ne kadar farklı olduğunu hatırlatan izler. Potter'lar onu aldıktan sonra Sirius'u her gün görmek zorunda olduğundan, Elsie, ikisi arasındaki çapkın şakalara rağmen Sirius'u bir arkadaştan daha çok bir erkek kardeş olarak görüyordu.
Öte yandan Remus Lupin, şimdiye kadar tanıştığı en saf ruhlardan birine sahip, neredeyse Sirius'un tam tersi olan yaralı yüzlü bir çocuktu. Remus'un uzun boyuna, sırık gibi vücudu ve kumral kahverengi saçlarına eşlik eden yumuşak ve davetkar bir tavrı vardı. Arkadaşlarının enerjisini yükseltmeye ihtiyacı olursa diye çikolata taşıyan ve onların çoraplarını katlayan bir çocuktu. Bir keresinde Elsie, birinci sınıfları sakinleştirmek için onlara kitap okuduğu sırada içeri girmişti. Herkese ve her şeye karşı nezaket gösteren bir ruhtu, ancak nezaket karşılığında dünyanın kendisine vermediği bir şeydi. Daha küçükken Remus, babasından intikam alma adına Fenrir Greyback adında bir kurt adam tarafından şiddetle saldırıya uğramış ve ısırılmıştı. Bu yüzden, 4 yaşından beri her dolunayda, masumiyeti çok erken yaşta elinden alınan nazik çocuk hem zihinsel hem de fiziksel olarak eziyet veren bir acıyla karşılaşıyordu. Sirius'la ortak olan tek şeyleri yara izleriydi, tek fark Remus'un tüm vücudu onlarla kaplıydı.
Bir de Peter Pettigrew vardı. Elsie Peter'ı küçük kardeşi olarak görüyordu. Onu korkutacak herhangi bir şeyden korumaktan başka bir şey istemiyordu. Ama en önemlisi, kendine güvenmesini ve kendini koruyabilmesini öğretmek istiyordu. Elsie, hala bunun üzerine çalışıyordu çünkü Peter... şey Peter'lık yapıyordu. Her şeyden korkuyordu. Küçük ve utangaçtı, kısa sarı saçları ve endişeyle ısırdığı tırnakları vardı. Diğerlerinden daha ayrı olmasına rağmen, Elsie tatlı çocuğun bir sebepten dolayı Gryffindor'a yerleştirildiğini biliyordu. Arkadaşlarının yanında olmak için elinden geleni yaptığını biliyordu. Sohbetleri garipleştiğinde ya da başkasının rahatsız olmaya başladığını hissettiğinde her zaman konuşmayı sürdürmenin bir yolunu buluyordu.
Ve sonra, James Potter vardı, en iyi arkadaşı. Düşünceleri ona gelince nereden başlayacağını bile bilemiyordu. Ortalama boydaydı ama yine de 1.60 boyunda bir kızın üzerine çıkmayı başarıyordu. Belirgin yüzünü ve yuvarlak gözlüklerini mükemmel bir şekilde çevreleyen asi, kıvırcık kahverengi saçları vardı. Ancak, fiziksel özellikleri muhtemelen onun hakkında etkileyici olan en küçük şeydi ve bu durum çoğu şeyi açıklıyordu. James bir Gryffindor'un tanımıydı. Cesur, özveriliydi ve başkalarını hep kendinden öne koyuyordu. Odasına gidip başkalarına sorumluluk yüklememek için tek başına ağlayan bir insandı, bu anlarına sadece Elsie şahit olmuştu. Kararlıydı, herhangi bir konuya önemle yaklaşıyordu ve tanıdığı herkesten daha büyük bir kalbe sahipti, bu da hem yetenekli bir şakacı hem de tutkulu bir sevgili olmasına yol açıyordu. 6 yıl boyunca reddedilmenin ve inkarın ardından aynı kızı sevmesinin nedeni buydu. Elsie'nin bu kadar büyülenmiş hissetmesinin sebebi de buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Losing Game /// James Potter (Türkçe Çeviri)
Fanfic"Ona söylemen gerektiğini biliyorsun," dedi arkasında, tanıdık bir ses yumuşak bir şekilde. "Onu sevdiğini biliyorum." "Remus," arkadaşına doğru dönmeye başladı, "Bunu yapamayacağımı biliyorsun. O benim en iyi arkadaşım ve o-o mükemmel Lily-çiçeğine...