5.Bölüm: "Ve Bu Yüzden Özür Dilemek Gibi Yaşamak"

106 14 0
                                    

Bölüm Beş:
Ve bu yüzden özür dilemek gibi
yaşamak








Yeni bir ev alan oydu ama cefasını misliyle çeken kişi bendim. Sabahın köründe evimize gelip yeni aldığı stüdyo dairesini tek başına boyarsa sıkıntıdan öleceğini söyleyerek kolumdan tuttuğu gibi sürüklemeye kalkışmıştı. Oysa ben barın ara sokağında aramızda geçen aptal gerginlikten sonra birbirimizden daha çok nefret eder, gerekmediği sürece konuşmayız diye hayal etmiştim.

Cehennemin dibine kadar yolu olduğunu söyleyerek kovmaya çalışmıştım ama Irene "Benim elim kaşınmaya başladı." dediği an oturduğum yerden nasıl kalktığımı bir ben birde Tanrı bilirdi herhalde. Usain Bolt bile beni kendine rakip görebilirdi o halimi görünce.

İşsiz olmak zordu vesselam. Eğer iş güç sahibi biri olsaydım yirmi dokuz yaşında gece hayatının ölümüne üç aydan az kalan adamın küçücük evinde tek başıma kalmazdım. Beni buraya getirdiği an elime boya fırçası ile boya kutusunu vermiş, itiraz etmeme izin vermeden pizza alacağını bahane ederek evden çıkmıştı.

Söylememe izin verin; kiraladığı daire lanet ara sokaklardan biriydi. Ana caddeye ulaşmak hızlı yürüdüğünüzde bile on beş dakikayı bulacağı aşikardı ve işin kötü yanı uzun ve ince bacakları ile Taehyung dünya üzerinde en yavaş yürüyen insanlardan biriydi. Bunu es geçiyorum. Asıl detay Taehyung'un pizza sevmemesiydi. Neli olursa olsun, çok yağlı olduğunu ve üzerine konulan ufak malzemelerin gözünü korkuttuğunu söylerdi. Küçüklüğünden kalma bir travmaydı sanırım aslında bir bilgim yok bu konuda.

Somon rengi olan boyayı bir kat daha vururken neden hala burada olduğumu düşünüyordum. Bir saat olmuştu o gideli ve gittiğinden beri oturmadan duvar boyamıştım. Kendimi, televizyonda başkalarının evini yeniden yaratan mimar gibi hissediyordum, gerçi ondan daha yakışıklıydım. Boya fırçasını kovanın içinde bırakıp yere serdiği muşambanın üzerine doğru uzandım. Çıkıp gitmek istiyordum ama hayatın gerçekleri güçlü bir tokatla yere seriyordu beni. Altımda arabam, cebimde param yoktu.

Olduğum yerde ne kadar yattım bilmiyorum ama yarın gün boyunca neler yapabileceğimi ayarlamak için yeterli zamanım olmuştu. Anahtar sesi duyduğum sırada uzandığım yerden kalkmaya girişmedim, kolum kafamın altında kirli beyaz duvarı izlerken bir anda gözlerimi kapatıp yorgunluktan uyuma numarası yapmak cazipti. Çocukken de severdim uyuyormuş gibi yapmayı, annemler tarafından öpülerek uyandırılmak güneş ışınlarından dolayı uyanmaktan çok daha cazipti.

Gözlerim kapalı bana yaklaşan ayak seslerini duymak için kulak kesildim, birkaç saniye sonra hedefime ulaşmıştım ama bir kişiden daha çok insan vardı sanki. Saniyeler sonra yerde yatan bedenimi fark etmiş olacak ki "Sessiz olun!" diye seslendi yanında her kimi getirdiyse. Kime seslendiği hakkında hiçbir fikrim yoktu ama tek temennim grup seks yapmak için birilerini getirmemiş olmaması yönündeydi. Biliyordum; inleme seslerini işitirsem kulaklarım aşırı kan kaybından sağır olurdu ve haliyle ölürdüm.

"Bu koltuk nereye gidecek?" diye sordu bir adam. Taehyung'un sessiz olun çağrısına rağmen fazla ses yapmış olması görmediğim halde ona uyuz olmamı sağladı. Uyuyor numarası yaptığım yerde sesten rahatsız olduğumu belli edercesine hareketlendim.

"Sessiz olun diyorum ama sen bağırıyorsun!" diye sessizce bağırdığını duyduğum için gülümsememe engel olamayacağımdan sol kolumla elimden geldiğince yüzümü kapatmaya çalıştım. Dağınık uyuyan biri olduğumdan ne hale girersem gireyim uyumadığımı düşünmezdi. Rahattım bu yüzden.

Eşya sürtme sesleri daha da arttığı esnada bile uyuma numarama devam ettim ama gözlerim kapalı olduğundan her an bilincimi kaybedebilirdim.Bu soğuk zeminde uyumak istemiyordum ama yorgundum, gözlerim kapalıydı. Tam uyumalık bir zamandı kısacası.

𝑨𝒅𝒐𝒓𝒆 𝒀𝒐𝒖Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin